Genel Başkan Bahçeli Açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle madem bu kadar yakınlık kurmuştur, o halde bu ikili yandaş bir televizyon kanalında İmralı adasından yapılacak canlı yayına birlikte katılarak düşüncelerini milletimize açıklamalıdırlar'' dedi.
Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, çözüm sürecini eleştirdi.
Başbakan Erdoğan'ın fırsatını bulduğu her anda MHP'ye saldırdığını, her türlü iftirayı attığını ve her türlü karayı çalmanın ucuzluğuyla oyalandığını iddia eden Bahçeli, ''Başbakan bizim üzerimizden prim elde edeceğini, çözüm süreci isimli ihaneti masum göstereceğini zannetmektedir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta katıldığı bir televizyon programında, eyalet sistemiyle ilgili düşüncelerini aktarırken, kendilerine yönelik eleştirilerde bulunduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu programda kendisi Osmanlı'da Lazistan ve Kürdistan eyaletlerinin varlığını söylemiş, bizim de bunu görmezden geldiğimizi iddia etmiştir. Ve daha ileriye giderek, bizim etnik mücadele verdiğimizi milletimizin karşısında, utanmadan sıkılmadan, yalan sözlerle belirtmiştir. Bize göre Başbakan ve AKP'li yöneticilerin iki vahim eksikliği ve açığı vardır. Birincisi tarih bilmemeleri, ikincisi ise muazzam bir beşeri kudret olan milleti anlamamalıdır. Bu iki noksanlık, bu iki alandaki cehalet AKP'nin musibet haline gelmesine yetmiş ve artmıştır.
Şurasını inançla ve gönül rahatlığıyla açıklamak isterim ki bizim tarihe bakışımızla Başbakan ve partisinin bakışı arasında büyük bir farklılık ve üzeri örtülemeyecek bir başkalık vardır. Çünkü biz Türk tarihine, etnikçi, bölücü, kimlikçi, yabancı menfaatini kollayan, işgalcileri kutsayan bir ilkellikle değil, milliyetçi şuurla bakarız ve milliyetçi perspektifle kavrarız. Türk tarihini yanlışa kılıf yapmak, kutlu ceddimizi bölünmeye alet etmek, dönemsel olarak uygulanan, ama daha sonra vazgeçilen bazı yönetim biçimlerini bugüne taşıyarak gerekçe oluşturmak en hafif deyimle zihinsel özürlülüktür.''
-''Tarih bilincinden uzak''-
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Osmanlı'nın bir döneminde uygulanıp, 19. yüzyılın ikinci yarısında kaldırılan eyalet yönetiminin nelere yol açtığını, hangi isyan ve kalkışmalara kapı araladığını bilmeyecek kadar tarih bilgisinden ve tarih bilincinden uzak olduğunu ileri sürdü.
Bazı dönemlerde devlet yönetimindeki sorumsuz kişilerin ikbal ve mevki beklentisiyle, bilerek veya bilmeden gaflet ve dalaletle bölücülüğe ivme verdiklerini ifade eden Bahçeli, bu konuda Tanzimat Fermanı'nın bir eşik ve dönüm noktası olduğunu vurguladı. Bahçeli, ''Dua ve hürmetle yad ettiğimiz aziz ecdadımız bölücülüğe ve bölünmeye yeltenenleri darağaçlarında sallandırmış, devlet nizamını, toprak bütünlüğünü korumak için can almış, can vermiştir'' dedi.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın bunları bilmediğini, okusa da hiçbir sonuca ulaşamayacağını iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:
''Zira Başbakan, her şeyiyle millet ve tarih şuuruna kapalı olduğunu defalarca göstermiş ve ortaya koymuştur. Başbakan Erdoğan, kendisine ille de tarihten bir örnek alacaksa, ona tavsiyemiz, hamam tellalı Patrona Halil'i öğrenmesi, yenilik düşmanı Kabakçı Mustafa'yı okuması ve gövdesiyle başı başka başka yerlerde bulunan Tepedelenli Ali Paşa'yı anlamasıdır. Daha da yetmezse, kendisinin ve müzakereci dostlarının izinden gittiği, Balkan Dağları'nda silahlarından Türk kanı damlayan çetelerin, Osmanlı'nın başını ezdiği ve hayatlarını zindan ettiği isyan elebaşlarının, emperyalistlerle emel birliği yapan, değişik kisve ve hedeflerle başkaldıran suçluların, 'devlet ebet müddet, millet ebet müddet' anlayışını çiğnemeye kalkışan bedbahtların ibretlik sonunu incelemeli ve gerekli dersleri çıkarmalıdır. Başbakan unutmasın ki, büyük Kürdistan'ı akıllara sokmak için tarihi tahrif etmesi, yalpalayarak kendisine tutunacağı dal araması beyhude bir uğraştır.''
-''Başbakan'ı gölge gibi takip edecek''-
Bahçeli, Türk tarihinin hiçbir sayfasında ihanete cevaz ve rıza bulunmadığını, Türk milletinin ihanete göz kırpması, müsamaha göstermesi ve sırtını sıvazlamasının mümkün olmadığını, milletin sadakatsizlerin, vefasızların ve hıyanete bulaşanların her daim tepesine bindiğini, gırtlağına çöktüğünü ve kahrıyla da helak ettiğini söyledi.
Bahçeli, ''Başbakan'ın bizimle tarih konusunda aşık atmasına nefesi ve birikimi yetmeyecek, her şey bir yana, isyankarlara ve hainlere karşı sergilediği özel ilgisi hayatı boyunca bir gölge gibi varlığını takip edecektir'' dedi.
Devlet Bahçeli, ''silah değil, siyaset konuşsun'' diyerek terör örgütüne tüm pazarlık kanallarını açan Başbakan'ın, şimdi de teröristlerin silahla sınır dışına çıkmalarını müdahale edilmesi gereken bir durum olarak izah ettiğini, güvenlik güçlerinin silahlı militanlara müsaade etmesinin ise yardım ve yataklık suçu olacağını seslendirdiğini belirtti.
-''Teröristin tek suçu silah taşımak mı-''-
Silahını mağaraya veya meçhul bir yere bırakan teröristin aklanmış olacağını, birden bire temize çıkmış sayılacağını öne süren Bahçeli, şu soruları yöneltti:
''Böylesi keyfi bir hukuk uygulaması dünyanın neresinde vardır- Mehmetçiğimiz, özel harekatçı polislerimiz kendilerine kurşun sıkanları seyretmeye nasıl tahammül edecekler, bu zillete nasıl katlanacaklardır- Teröristlerin kaçının eyleme girdiği, kaçının vatan evlatlarımızın canına kıydığı nereden bilinecektir- Terör suçluları elini kolunu sallayarak, kurban olarak gördüğü güvenlik güçlerimizin önünden nasıl ve hangi yüzle yürüyüp sınırlarımızdan çıkacaklardır-
PKK ile helalleşip, güvenlik güçlerimize sırt mı dönülecektir- Teröristlerin tek suçu silah taşımak mıdır- Başbakan Erdoğan PKK'ya genel af vaat ettiğinin farkında mıdır- Teröristlere güvence verme yetkisini nereden almakta, 'hadi gidin, işiniz rast gelsin', deme densizliğini kendisine nasıl yakıştırmaktadır- PKK'lılar ülke dışına göstere göstere giderken hangi hukuk kuralı uygulanacaktır- Başbakan Erdoğan'a önerimiz kendisinin de teröristlerin arasına karışması ve sınırlarımızdan dönmemek üzere çıkıp gitmesidir.''
-''Teröristler mahkemelerde hesap vermeli''-
Bahçeli, tek çıkışın PKK'lıların silahlarını güvenlik güçlerine teslim etmesi ve Türk mahkemelerinde yaptıklarının hesabını vermeleri olduğunu ifade ederek, bunun dışında başka bir yolun, başka bir çarenin bulunmadığını söyledi.
PKK militanlarının, silahlı veya silahsız sınır ötesine geçişlerine izin vermenin alenen suç olduğunu, cezasız kalmayacağını kaydeden Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, askeri, polisi teşebbüs ettiği ''ihanetine'' ve ''suçuna'' ortak edemeyeceğini belirtti.
Başbakan Erdoğan'ın ''İmralı canisinin'' yaptıklarını övünerek anlattığını, bunun da skandal olduğunu savunan Bahçeli, Öcalan'a televizyon verilmesini ve spor yapması için yeni imkanlar sunulmasını eleştirdi.
Başbakan Erdoğan'ın, ''verip vereceğim bu kadar'' diyerek, medya üzerinden terör örgütü elebaşına mesaj gönderdiğini iddia eden Bahçeli, şunları söyledi:
''Başbakan sorarım sana, bundan sonra terörist başına daha ne verebilirsin ki- Müebbet terör suçlusunu siyasal aktör haline getiren sensin. İmralı'yı ayak yoluna çeviren sensin. Pazarlıklarla yakanı kaptıran, siyasi şerefini hiçleştiren ve milli gururunu zelil eden de sensin. Artık İmralı canisi daha ne isteyebilecek, daha ne bekleyebilecektir- Her şeye sayende kavuşmuş, fiili özgürlüğünü zorlamalarla elde etmiştir. Sayın Başbakan, bize göre yapacağın tek şey kalmıştır: O da, Başbakanlık makamından kalkman ve yerine canibaşıyı oturtmandır. Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle madem bu kadar yakınlık kurmuştur, o halde bu ikili yandaş bir televizyon kanalında İmralı adasından yapılacak canlı yayına birlikte katılarak düşüncelerini milletimize açıklamalıdırlar. İmralı canisi demokratik konfederal yönetimi, Başbakan da BOP'u anlatmalı ve Türk milleti bu iki bölünme simasını tüm yönleriyle tanımalıdır.''
-''Çözüm süreci iflas sınırına dayandı''-
AK Parti'nin çözüm sürecini bölücü teröre taviz ve teslimiyet üzerine bina ettiğini ileri süren Bahçeli, sürecin iflas sınırına dayandığını, falso verdiğini belirtti.
''PKK süreci sönmeye başlamıştır'' diyen Bahçeli, Türk milletinin bütünüyle bu sürece karşı çıktığını ve onay vermediğini savundu.
Bahçeli, İmralı ve PKK ile yapılan görüşmelerin hesabının mutlaka sorulacağını ifade ederek, ''Milliyetçi harekete bölücü diyen bereketsiz ağızlar, soyunda maraz, hamurunda leke olan yaygaracı hasisler, çatışmadan beslendiğimizi, öfkeden, nefretten, kırıp dökmekten feyizlendiğimizi söyleyen terörist diller, şehit istismarı yaptığımızı, kandan geçindiğimizi, terörü siyasetimize alet ettiğimizi hayasızca gündeme getiren eşkıya yedekleri inşallah gerekli cevabı Türk milletinden fazlasıyla alacaklardır. AKP'nin her taraftan silmeye çalıştığı 'Ne Mutlu Türküm Diyene' seslenişi kabusu olacak ve bu siyaset bezirganlığını siyasetten silip süpürecektir'' diye konuştu.
Muhabir: Esin Işık
Yayıncı: Kudret Topçu
Kaynak: AA
Başbakan Erdoğan'ın fırsatını bulduğu her anda MHP'ye saldırdığını, her türlü iftirayı attığını ve her türlü karayı çalmanın ucuzluğuyla oyalandığını iddia eden Bahçeli, ''Başbakan bizim üzerimizden prim elde edeceğini, çözüm süreci isimli ihaneti masum göstereceğini zannetmektedir'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın geçen hafta katıldığı bir televizyon programında, eyalet sistemiyle ilgili düşüncelerini aktarırken, kendilerine yönelik eleştirilerde bulunduğunu belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
''Bu programda kendisi Osmanlı'da Lazistan ve Kürdistan eyaletlerinin varlığını söylemiş, bizim de bunu görmezden geldiğimizi iddia etmiştir. Ve daha ileriye giderek, bizim etnik mücadele verdiğimizi milletimizin karşısında, utanmadan sıkılmadan, yalan sözlerle belirtmiştir. Bize göre Başbakan ve AKP'li yöneticilerin iki vahim eksikliği ve açığı vardır. Birincisi tarih bilmemeleri, ikincisi ise muazzam bir beşeri kudret olan milleti anlamamalıdır. Bu iki noksanlık, bu iki alandaki cehalet AKP'nin musibet haline gelmesine yetmiş ve artmıştır.
Şurasını inançla ve gönül rahatlığıyla açıklamak isterim ki bizim tarihe bakışımızla Başbakan ve partisinin bakışı arasında büyük bir farklılık ve üzeri örtülemeyecek bir başkalık vardır. Çünkü biz Türk tarihine, etnikçi, bölücü, kimlikçi, yabancı menfaatini kollayan, işgalcileri kutsayan bir ilkellikle değil, milliyetçi şuurla bakarız ve milliyetçi perspektifle kavrarız. Türk tarihini yanlışa kılıf yapmak, kutlu ceddimizi bölünmeye alet etmek, dönemsel olarak uygulanan, ama daha sonra vazgeçilen bazı yönetim biçimlerini bugüne taşıyarak gerekçe oluşturmak en hafif deyimle zihinsel özürlülüktür.''
-''Tarih bilincinden uzak''-
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın Osmanlı'nın bir döneminde uygulanıp, 19. yüzyılın ikinci yarısında kaldırılan eyalet yönetiminin nelere yol açtığını, hangi isyan ve kalkışmalara kapı araladığını bilmeyecek kadar tarih bilgisinden ve tarih bilincinden uzak olduğunu ileri sürdü.
Bazı dönemlerde devlet yönetimindeki sorumsuz kişilerin ikbal ve mevki beklentisiyle, bilerek veya bilmeden gaflet ve dalaletle bölücülüğe ivme verdiklerini ifade eden Bahçeli, bu konuda Tanzimat Fermanı'nın bir eşik ve dönüm noktası olduğunu vurguladı. Bahçeli, ''Dua ve hürmetle yad ettiğimiz aziz ecdadımız bölücülüğe ve bölünmeye yeltenenleri darağaçlarında sallandırmış, devlet nizamını, toprak bütünlüğünü korumak için can almış, can vermiştir'' dedi.
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın bunları bilmediğini, okusa da hiçbir sonuca ulaşamayacağını iddia ederek, şu ifadeleri kullandı:
''Zira Başbakan, her şeyiyle millet ve tarih şuuruna kapalı olduğunu defalarca göstermiş ve ortaya koymuştur. Başbakan Erdoğan, kendisine ille de tarihten bir örnek alacaksa, ona tavsiyemiz, hamam tellalı Patrona Halil'i öğrenmesi, yenilik düşmanı Kabakçı Mustafa'yı okuması ve gövdesiyle başı başka başka yerlerde bulunan Tepedelenli Ali Paşa'yı anlamasıdır. Daha da yetmezse, kendisinin ve müzakereci dostlarının izinden gittiği, Balkan Dağları'nda silahlarından Türk kanı damlayan çetelerin, Osmanlı'nın başını ezdiği ve hayatlarını zindan ettiği isyan elebaşlarının, emperyalistlerle emel birliği yapan, değişik kisve ve hedeflerle başkaldıran suçluların, 'devlet ebet müddet, millet ebet müddet' anlayışını çiğnemeye kalkışan bedbahtların ibretlik sonunu incelemeli ve gerekli dersleri çıkarmalıdır. Başbakan unutmasın ki, büyük Kürdistan'ı akıllara sokmak için tarihi tahrif etmesi, yalpalayarak kendisine tutunacağı dal araması beyhude bir uğraştır.''
-''Başbakan'ı gölge gibi takip edecek''-
Bahçeli, Türk tarihinin hiçbir sayfasında ihanete cevaz ve rıza bulunmadığını, Türk milletinin ihanete göz kırpması, müsamaha göstermesi ve sırtını sıvazlamasının mümkün olmadığını, milletin sadakatsizlerin, vefasızların ve hıyanete bulaşanların her daim tepesine bindiğini, gırtlağına çöktüğünü ve kahrıyla da helak ettiğini söyledi.
Bahçeli, ''Başbakan'ın bizimle tarih konusunda aşık atmasına nefesi ve birikimi yetmeyecek, her şey bir yana, isyankarlara ve hainlere karşı sergilediği özel ilgisi hayatı boyunca bir gölge gibi varlığını takip edecektir'' dedi.
Devlet Bahçeli, ''silah değil, siyaset konuşsun'' diyerek terör örgütüne tüm pazarlık kanallarını açan Başbakan'ın, şimdi de teröristlerin silahla sınır dışına çıkmalarını müdahale edilmesi gereken bir durum olarak izah ettiğini, güvenlik güçlerinin silahlı militanlara müsaade etmesinin ise yardım ve yataklık suçu olacağını seslendirdiğini belirtti.
-''Teröristin tek suçu silah taşımak mı-''-
Silahını mağaraya veya meçhul bir yere bırakan teröristin aklanmış olacağını, birden bire temize çıkmış sayılacağını öne süren Bahçeli, şu soruları yöneltti:
''Böylesi keyfi bir hukuk uygulaması dünyanın neresinde vardır- Mehmetçiğimiz, özel harekatçı polislerimiz kendilerine kurşun sıkanları seyretmeye nasıl tahammül edecekler, bu zillete nasıl katlanacaklardır- Teröristlerin kaçının eyleme girdiği, kaçının vatan evlatlarımızın canına kıydığı nereden bilinecektir- Terör suçluları elini kolunu sallayarak, kurban olarak gördüğü güvenlik güçlerimizin önünden nasıl ve hangi yüzle yürüyüp sınırlarımızdan çıkacaklardır-
PKK ile helalleşip, güvenlik güçlerimize sırt mı dönülecektir- Teröristlerin tek suçu silah taşımak mıdır- Başbakan Erdoğan PKK'ya genel af vaat ettiğinin farkında mıdır- Teröristlere güvence verme yetkisini nereden almakta, 'hadi gidin, işiniz rast gelsin', deme densizliğini kendisine nasıl yakıştırmaktadır- PKK'lılar ülke dışına göstere göstere giderken hangi hukuk kuralı uygulanacaktır- Başbakan Erdoğan'a önerimiz kendisinin de teröristlerin arasına karışması ve sınırlarımızdan dönmemek üzere çıkıp gitmesidir.''
-''Teröristler mahkemelerde hesap vermeli''-
Bahçeli, tek çıkışın PKK'lıların silahlarını güvenlik güçlerine teslim etmesi ve Türk mahkemelerinde yaptıklarının hesabını vermeleri olduğunu ifade ederek, bunun dışında başka bir yolun, başka bir çarenin bulunmadığını söyledi.
PKK militanlarının, silahlı veya silahsız sınır ötesine geçişlerine izin vermenin alenen suç olduğunu, cezasız kalmayacağını kaydeden Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın, askeri, polisi teşebbüs ettiği ''ihanetine'' ve ''suçuna'' ortak edemeyeceğini belirtti.
Başbakan Erdoğan'ın ''İmralı canisinin'' yaptıklarını övünerek anlattığını, bunun da skandal olduğunu savunan Bahçeli, Öcalan'a televizyon verilmesini ve spor yapması için yeni imkanlar sunulmasını eleştirdi.
Başbakan Erdoğan'ın, ''verip vereceğim bu kadar'' diyerek, medya üzerinden terör örgütü elebaşına mesaj gönderdiğini iddia eden Bahçeli, şunları söyledi:
''Başbakan sorarım sana, bundan sonra terörist başına daha ne verebilirsin ki- Müebbet terör suçlusunu siyasal aktör haline getiren sensin. İmralı'yı ayak yoluna çeviren sensin. Pazarlıklarla yakanı kaptıran, siyasi şerefini hiçleştiren ve milli gururunu zelil eden de sensin. Artık İmralı canisi daha ne isteyebilecek, daha ne bekleyebilecektir- Her şeye sayende kavuşmuş, fiili özgürlüğünü zorlamalarla elde etmiştir. Sayın Başbakan, bize göre yapacağın tek şey kalmıştır: O da, Başbakanlık makamından kalkman ve yerine canibaşıyı oturtmandır. Başbakan Erdoğan, İmralı canisiyle madem bu kadar yakınlık kurmuştur, o halde bu ikili yandaş bir televizyon kanalında İmralı adasından yapılacak canlı yayına birlikte katılarak düşüncelerini milletimize açıklamalıdırlar. İmralı canisi demokratik konfederal yönetimi, Başbakan da BOP'u anlatmalı ve Türk milleti bu iki bölünme simasını tüm yönleriyle tanımalıdır.''
-''Çözüm süreci iflas sınırına dayandı''-
AK Parti'nin çözüm sürecini bölücü teröre taviz ve teslimiyet üzerine bina ettiğini ileri süren Bahçeli, sürecin iflas sınırına dayandığını, falso verdiğini belirtti.
''PKK süreci sönmeye başlamıştır'' diyen Bahçeli, Türk milletinin bütünüyle bu sürece karşı çıktığını ve onay vermediğini savundu.
Bahçeli, İmralı ve PKK ile yapılan görüşmelerin hesabının mutlaka sorulacağını ifade ederek, ''Milliyetçi harekete bölücü diyen bereketsiz ağızlar, soyunda maraz, hamurunda leke olan yaygaracı hasisler, çatışmadan beslendiğimizi, öfkeden, nefretten, kırıp dökmekten feyizlendiğimizi söyleyen terörist diller, şehit istismarı yaptığımızı, kandan geçindiğimizi, terörü siyasetimize alet ettiğimizi hayasızca gündeme getiren eşkıya yedekleri inşallah gerekli cevabı Türk milletinden fazlasıyla alacaklardır. AKP'nin her taraftan silmeye çalıştığı 'Ne Mutlu Türküm Diyene' seslenişi kabusu olacak ve bu siyaset bezirganlığını siyasetten silip süpürecektir'' diye konuştu.
Muhabir: Esin Işık
Yayıncı: Kudret Topçu