Mersin'de ''Turunçgil Zirvesi''
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Şelli: ''Türkiye'nin 30 tarım havzasında en iyi turunçgil nerede yetiştirilebileceğini tespit ettik.Bu kapsamda turunçgildeki hasat süresini 6-7 aya uzatmaya yönelik adımımız var''
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Ferhat Şelli, ''Türkiye'nin 30 tarım havzasında en iyi turunçgil nerede yetiştirilebileceğini tespit ettik. Bu kapsamda turunçgildeki hasat süresini 6-7 aya uzatmaya yönelik adımımız var'' dedi.
Şelli, Akdeniz İhracatçı Birlikleri Toplantı Salonu'nda düzenlenen ''Turunçgil Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, turunçgil sektörünün emarını çekmek istediklerini söyledi.
Turunçgil sektörünün son yıllarda büyük bir başarı hikayesi yazdığını anlatan Şelli, ''Rakamlar, yorumlara gerek duyurmadan fotoğrafı ortaya çıkarıyor. Son 10 yılda 39 milyon tondan 44.5 milyon tona geldi yaş meyve-sebze sektörü. Turunçgilde ise 2.5 milyondan son 10 yılda 3.7 milyona yükseldi Türkiye. Türkiye 10 yıl önce turunçgil sektöründe dünyanın 10. ülkesiyken, şimdi 7. sıraya geldi'' dedi.
Tarımsal üretimin hemen her alanında benzer gelişmeler yaşandığını ifade eden Şelli, şunları kaydetti: ''Tarımsal ekonomik büyüklükte 11. sıradayken bugün Dünya Bankası rakamlarına göre 7. sıraya, Avrupa'da ise 1. sıraya yükseldik. Son 10 yılda bu büyük başarı hikayesi, Ortak Akıl, sivil toplum ve kamunun sinerjisiyle yakalandı. Turunçgil ile ilgili stratejik bir yol haritası hazırladık. Özellikle pazar ve tüketici taleplerini dikkate aldığımızda ürün çeşitliliği dikkati çekiyor. Bu noktada önemli çalışmalar içerisindeyiz. Zirai ilaç kalıntısıyla ilgili biz çok önemli bir adım daha attık. Yani iyi tarım ve organik tarımla ilgili destekler başlattık. Bu desteklerimiz sürecek. Tarladan sofraya gıdaların güvenli kavuşturulması için üreticilerimiz için sertifikalı danışmanlık hizmeti vermeye başladık.'' Şelli, bu yıl çiftçiye nakit ödenen desteğin 7.6 milyar TL olduğuna dikkati çekerek, ''Şu anda pazara konu olan ülkemizde 144 ürün yetiştirilmekte. İçel'de bulunduğumuz için, doğal olarak turunçgil desteğinin destek ihtiyacı dile getirildi.
Türkiye'de 144 ürün yetiştiriliyor. Bütçemiz malum. Dolayısıyla biz şu anda prim desteklerinin bu sektöre verilmesi için taleplerinizi biliyoruz. Şu anda 16 ürüne destek veriyoruz. Turunçgil desteği de önemli. Yağlı tohumlar, bakliyat ve hububat genellikle bu ürünler'' diye konuştu.
-Havza bazlı destekleme- Türkiye'de ilk defa tarım havzalarının desteklenmesi diye bir veri hazırladıklarını anlatan Şelli, ''Turunçgil, meyve ve sebze sektöründe de havza bazlı destekleme metoduna geçeceğiz. Turunçgili de bu bazda ele alacağımızı bildirmek istiyoruz'' dedi.
Şelli, turunçgil sektöründe en önemli sorunlardan birinin hasat süresinin kısalığı olduğuna değinerek, şöyle devam etti: ''3-4 aylık bir süreye yansıyor. Ekim-Kasım'da başlar, Mart'a kadar devam eder. 3-4 aylık bir süreçte fiyat ve pazar açısından büyük sorunlar teşkil eder. Belki bizim de İspanya ve Brezilya gibi hasat süresini uzatmamız lazım. Bu konuyla ilgili çalışıyoruz. Özellikle bilgisayara dayalı bir sistemle Türkiye'nin tapoğrafyasını dikkate alarak, turunçgile potansiyeli olan ama, şu anda dikimi yapılmayan bahçeler tespit edilerek, buralarda yeni bahçe tesislerinin oluşturulması için yeni bir destekleme çalışması yürütüyoruz. Türkiye'nin 30 tarım havzasında en iyi turunçgil nerede yetiştirilebileceğini tespit ettik. Bu kapsamda turunçgildeki hasat süresini 6-7 aya uzatmaya yönelik adımımız var. Mesela İçel Adana'da hasat yapılırken, 1-2 ay sonra başka bir ilde hasat yapılması düşünülüyor. İhracat yapılmasıyla ilgili süreyi zaten uzatma imkanımız var. Bakanlık olarak depolama tesisi kuranlara yüzde 50 hibe gibi desteklerimiz var. Bu anlamda İçel ve Adana'da depolama tesislerinin artırılması gerekir. Biz de bu bütçemizi artıracağız. Erkenci ve geççi çeşitlerin artırılması gerekir. Bu anlamda yeni çeşitlerin oluşturulmasıyla ilgili de çalışmalar sürüyor. Şu an 12 çeşit var. Bunu üreticimizin ve ihracatçımızın istediği gibi daha da artırmak istiyoruz.'' Şelli, İçel'de lojistik destek merkezinin kurulmasını planladıklarını belirterek, bu çalışmayı hayata geçirdiklerinde üreticinin ve ihracatçının lojistik anlamda yaşadığı sıkıntının önüne geçileceğini bildirdi. -narenciye 1 milyon insana iş, aş sağlıyor- AKİB Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak da, turunçgil üretiminin bölge ekonomisine olan katkısına değinerek, düzenlenen zirvenin de bu anlamda önemli olduğunu söyledi.
Zirvede narenciye sektörünün sorunları ve çözüm önerilerinin ele alınacağını anlatan Kavak, Türkiye'nin bir çok yerinde benzer toplantılar düzenlediklerini, üreticiyle ihracatçıları bir araya getirdiklerini ve sorunları tartışıp, ortak çözümler aradıklarını belirterek, sorunlara en iyi çözümü bulma gayretinde olduklarını kaydetti.
Kavak, önceki yıllarda da yapılan bu buluşmalardan önemli sonuçlar elde ettiklerini belirterek, narenciyenin tarım sektöründeki en önemli alt sektörlerden birisi olduğunu, dünyada 124 milyon ton narenciye üretildiğini, bunun 3.5 milyon tonunu Türkiye'nin sağladığını vurguladı. Sektörün en az 1 milyon insana iş ve aş sağladığını dile getiren Kavak, turunçgil sektörü desteklenirken, bunların unutulmamasını istedi. -Okullarda narenciye dağıtılsın- İçel Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Dursun Şahin de, İçel'in turunçgil üretiminde önemli bir potansiyeli olduğuna dikkati çekerek, ''İçel'de her yer limona çıkıyor. Bu yüzden yapımı süren stadyuma limon veya turunçgil isminin verilmesini istiyoruz'' dedi.
Narenciyenin iç piyasada tüketiminin az olduğunu belirten Şahin, ''Nasıl ki, devlet eliyle okullarda ve hastanelerde süt ikram ediliyorsa, narenciye ürünlerinin de ikram edilmesini istiyoruz. Bu sayede hem iç piyasadaki üretim artırılmış olur hem de ilaç olarak gördüğümüz narenciye ürünleri hastalarımıza ve çocuklarımıza şifa dağıtır'' diye konuştu.
İçel Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel de, Türkiye'deki turunçgil üretiminin yarısının Adana ve İçel'de gerçekleştiğini belirterek, yörenin özellikle limon üretiminde başkent niteliğinde olduğunu bildirdi. Turunçgil hasat döneminin daha geniş bir döneme yayılması gerektiğini, bu kapsamda erkenci ve geççi ürünlerin oluşturulması için bilimsel çalışmalara destek verilmesini isteyen Gökçel, ''Turunçgil sektöründe en büyük sorun, girdi maliyetlerinin ürün fiyatından daha yüksek olmasıdır. Üretici, neredeyse üretim yapamaz hale gelmiştir. İhracatımızı daha da artırmalıyız. Bu kapsamda ton başına verilen desteğin en az 125 dolar olması gerekir. Geçen yıl 125 dolar verildi ve bu miktar zamanında açıklandı. Ancak, dün yaptığımız görüşmelerde halen bunların ödenmediğini öğrendik. Bunda da desteğinizi bekliyoruz. Nakit olarak verilecek bu destek, hasat öncesinde verilmesi gerekir'' dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise, AKİB'in ihracat açısından önemli olduğunu, özellikle elde edilen ihracat rakamlarında tarım ürünlerinin de yadsınamaz önemine işaret etti. Türkiye'deki ihracat rakamlarının artırılmasında çok büyük katkı veren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın İçel için şans olduğunu dile getiren Büyükekşi, zirvenin sektöre hayırlı olmasını diledi. Muhabir: Kerem Kocalar/Zuhal Uzundere Kocalar Yayıncı: Şükran Yücel28.07.2012 13:42:39
Kaynak: AA
Şelli, Akdeniz İhracatçı Birlikleri Toplantı Salonu'nda düzenlenen ''Turunçgil Zirvesi''nde yaptığı konuşmada, turunçgil sektörünün emarını çekmek istediklerini söyledi.
Turunçgil sektörünün son yıllarda büyük bir başarı hikayesi yazdığını anlatan Şelli, ''Rakamlar, yorumlara gerek duyurmadan fotoğrafı ortaya çıkarıyor. Son 10 yılda 39 milyon tondan 44.5 milyon tona geldi yaş meyve-sebze sektörü. Turunçgilde ise 2.5 milyondan son 10 yılda 3.7 milyona yükseldi Türkiye. Türkiye 10 yıl önce turunçgil sektöründe dünyanın 10. ülkesiyken, şimdi 7. sıraya geldi'' dedi.
Tarımsal üretimin hemen her alanında benzer gelişmeler yaşandığını ifade eden Şelli, şunları kaydetti: ''Tarımsal ekonomik büyüklükte 11. sıradayken bugün Dünya Bankası rakamlarına göre 7. sıraya, Avrupa'da ise 1. sıraya yükseldik. Son 10 yılda bu büyük başarı hikayesi, Ortak Akıl, sivil toplum ve kamunun sinerjisiyle yakalandı. Turunçgil ile ilgili stratejik bir yol haritası hazırladık. Özellikle pazar ve tüketici taleplerini dikkate aldığımızda ürün çeşitliliği dikkati çekiyor. Bu noktada önemli çalışmalar içerisindeyiz. Zirai ilaç kalıntısıyla ilgili biz çok önemli bir adım daha attık. Yani iyi tarım ve organik tarımla ilgili destekler başlattık. Bu desteklerimiz sürecek. Tarladan sofraya gıdaların güvenli kavuşturulması için üreticilerimiz için sertifikalı danışmanlık hizmeti vermeye başladık.'' Şelli, bu yıl çiftçiye nakit ödenen desteğin 7.6 milyar TL olduğuna dikkati çekerek, ''Şu anda pazara konu olan ülkemizde 144 ürün yetiştirilmekte. İçel'de bulunduğumuz için, doğal olarak turunçgil desteğinin destek ihtiyacı dile getirildi.
Türkiye'de 144 ürün yetiştiriliyor. Bütçemiz malum. Dolayısıyla biz şu anda prim desteklerinin bu sektöre verilmesi için taleplerinizi biliyoruz. Şu anda 16 ürüne destek veriyoruz. Turunçgil desteği de önemli. Yağlı tohumlar, bakliyat ve hububat genellikle bu ürünler'' diye konuştu.
-Havza bazlı destekleme- Türkiye'de ilk defa tarım havzalarının desteklenmesi diye bir veri hazırladıklarını anlatan Şelli, ''Turunçgil, meyve ve sebze sektöründe de havza bazlı destekleme metoduna geçeceğiz. Turunçgili de bu bazda ele alacağımızı bildirmek istiyoruz'' dedi.
Şelli, turunçgil sektöründe en önemli sorunlardan birinin hasat süresinin kısalığı olduğuna değinerek, şöyle devam etti: ''3-4 aylık bir süreye yansıyor. Ekim-Kasım'da başlar, Mart'a kadar devam eder. 3-4 aylık bir süreçte fiyat ve pazar açısından büyük sorunlar teşkil eder. Belki bizim de İspanya ve Brezilya gibi hasat süresini uzatmamız lazım. Bu konuyla ilgili çalışıyoruz. Özellikle bilgisayara dayalı bir sistemle Türkiye'nin tapoğrafyasını dikkate alarak, turunçgile potansiyeli olan ama, şu anda dikimi yapılmayan bahçeler tespit edilerek, buralarda yeni bahçe tesislerinin oluşturulması için yeni bir destekleme çalışması yürütüyoruz. Türkiye'nin 30 tarım havzasında en iyi turunçgil nerede yetiştirilebileceğini tespit ettik. Bu kapsamda turunçgildeki hasat süresini 6-7 aya uzatmaya yönelik adımımız var. Mesela İçel Adana'da hasat yapılırken, 1-2 ay sonra başka bir ilde hasat yapılması düşünülüyor. İhracat yapılmasıyla ilgili süreyi zaten uzatma imkanımız var. Bakanlık olarak depolama tesisi kuranlara yüzde 50 hibe gibi desteklerimiz var. Bu anlamda İçel ve Adana'da depolama tesislerinin artırılması gerekir. Biz de bu bütçemizi artıracağız. Erkenci ve geççi çeşitlerin artırılması gerekir. Bu anlamda yeni çeşitlerin oluşturulmasıyla ilgili de çalışmalar sürüyor. Şu an 12 çeşit var. Bunu üreticimizin ve ihracatçımızın istediği gibi daha da artırmak istiyoruz.'' Şelli, İçel'de lojistik destek merkezinin kurulmasını planladıklarını belirterek, bu çalışmayı hayata geçirdiklerinde üreticinin ve ihracatçının lojistik anlamda yaşadığı sıkıntının önüne geçileceğini bildirdi. -narenciye 1 milyon insana iş, aş sağlıyor- AKİB Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak da, turunçgil üretiminin bölge ekonomisine olan katkısına değinerek, düzenlenen zirvenin de bu anlamda önemli olduğunu söyledi.
Zirvede narenciye sektörünün sorunları ve çözüm önerilerinin ele alınacağını anlatan Kavak, Türkiye'nin bir çok yerinde benzer toplantılar düzenlediklerini, üreticiyle ihracatçıları bir araya getirdiklerini ve sorunları tartışıp, ortak çözümler aradıklarını belirterek, sorunlara en iyi çözümü bulma gayretinde olduklarını kaydetti.
Kavak, önceki yıllarda da yapılan bu buluşmalardan önemli sonuçlar elde ettiklerini belirterek, narenciyenin tarım sektöründeki en önemli alt sektörlerden birisi olduğunu, dünyada 124 milyon ton narenciye üretildiğini, bunun 3.5 milyon tonunu Türkiye'nin sağladığını vurguladı. Sektörün en az 1 milyon insana iş ve aş sağladığını dile getiren Kavak, turunçgil sektörü desteklenirken, bunların unutulmamasını istedi. -Okullarda narenciye dağıtılsın- İçel Turunçgil Üreticileri Birliği Başkanı Ahmet Dursun Şahin de, İçel'in turunçgil üretiminde önemli bir potansiyeli olduğuna dikkati çekerek, ''İçel'de her yer limona çıkıyor. Bu yüzden yapımı süren stadyuma limon veya turunçgil isminin verilmesini istiyoruz'' dedi.
Narenciyenin iç piyasada tüketiminin az olduğunu belirten Şahin, ''Nasıl ki, devlet eliyle okullarda ve hastanelerde süt ikram ediliyorsa, narenciye ürünlerinin de ikram edilmesini istiyoruz. Bu sayede hem iç piyasadaki üretim artırılmış olur hem de ilaç olarak gördüğümüz narenciye ürünleri hastalarımıza ve çocuklarımıza şifa dağıtır'' diye konuştu.
İçel Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel de, Türkiye'deki turunçgil üretiminin yarısının Adana ve İçel'de gerçekleştiğini belirterek, yörenin özellikle limon üretiminde başkent niteliğinde olduğunu bildirdi. Turunçgil hasat döneminin daha geniş bir döneme yayılması gerektiğini, bu kapsamda erkenci ve geççi ürünlerin oluşturulması için bilimsel çalışmalara destek verilmesini isteyen Gökçel, ''Turunçgil sektöründe en büyük sorun, girdi maliyetlerinin ürün fiyatından daha yüksek olmasıdır. Üretici, neredeyse üretim yapamaz hale gelmiştir. İhracatımızı daha da artırmalıyız. Bu kapsamda ton başına verilen desteğin en az 125 dolar olması gerekir. Geçen yıl 125 dolar verildi ve bu miktar zamanında açıklandı. Ancak, dün yaptığımız görüşmelerde halen bunların ödenmediğini öğrendik. Bunda da desteğinizi bekliyoruz. Nakit olarak verilecek bu destek, hasat öncesinde verilmesi gerekir'' dedi.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise, AKİB'in ihracat açısından önemli olduğunu, özellikle elde edilen ihracat rakamlarında tarım ürünlerinin de yadsınamaz önemine işaret etti. Türkiye'deki ihracat rakamlarının artırılmasında çok büyük katkı veren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın İçel için şans olduğunu dile getiren Büyükekşi, zirvenin sektöre hayırlı olmasını diledi. Muhabir: Kerem Kocalar/Zuhal Uzundere Kocalar Yayıncı: Şükran Yücel28.07.2012 13:42:39