
Vali Coş , Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığının ev sahipliğinde , Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nce düzenlenen " Tarım Sektöründe İş Güvenliği " konulu panelin açılışındaki konuşmasında , insan sağlığının her şeyin üzerinde bir değer olduğunu vurguladı . Dünyadaki en önemli varlığın insan olduğuna dikkati çeken Vali Coş , " Bütün insanlar değerlidir , onun için bir insanın bile burnunun kanaması büyük bir hadisedir . Gerçek vasıflarla insan olan bir varlığın böyle bir tabloya kayıtsız kalması , bir başkasının ızdırabı karşısında sessiz kalması düşünülemez " diye konuştu . Vali Coş , iş sağlığı ve güvenliğinin sadece bugüne mahsus yükselen değer değil , tarihimizden gelen bir değer olduğunu da ifade ederek , şunları söyledi : " Bu konularda bizim geleneğimizde , tarihimizde çok güzel örnekler var . Kölelik döneminde bile kölelere insan olarak değer verilmiş , onların insan olma hakları tanınmaya çalışılmıştır . Ancak , bazı yerlerde maalesef bugün okurken bile tüylerimizi ürperen gerçekler de var . Kölelerin işkencelere maruz bırakıldığı dönemlerde bizim ecdadımız bu konuda o çağın şartları içinde insani davranışlar içinde olmuştur . " Vali Coş , " Çok şükür 20 . yüzyıla kadar gelen bu açık sömürü düzeninde bizim milletimizin , ecdadımızın yüz kızartacak bir faaliyet içinde olmadığını görüyoruz . Bugün daha önce sömürgeye maruz kalan ülkelere baktığımızda , sözde bağımsızlıklarını elde etmiş olsalar dahi ekonomik faaliyetlerinin büyük bir bölümünü daha önce kendilerini sömüren ülkelerle yürüttüklerini , iç siyasetlerini bile onların güdümünde sürdürdüklerini görüyoruz . Oysa , sömürgeciler , sömürdükleri ülkenin zenginliklerini götürmüşler ancak , yatırım anlamında hiçbir şey yapmamışlar " dedi . Bu gerçeğe karşın Osmanlının duruşuna da dikkati çeken Vali Coş , şöyle devam etti : " Ama bizim ecdadımızın , bu konuda sömürgeci olmadığı , aksine bulundu her yerde , fethettiği her yerde oranın mutluluğu için çalıştığına dair tarihimizde örnekler ar . Yugoslavya , Osmanlı idaresindeyken bu topraklardan ne kadar vergi toplamış buna karşılık ne kadar yatırım yapmış diye yapılan araştırma bu söylediklerimizi doğruluyor . Osmanlı , bu ülkeden topladığı vergilerden daha fazla yatırım yapmış , insana değer vermiştir . " Vali Coş , yaptığı Osmanlı hatırlatmasının ardından , konuşmasını şöyle sürdürdü : " Mesele insan olunca üretimde bütün üretim alanlarında bütün çalışma hayatımızın her alanında insan merkezli yaklaşımlar yönetim anlayışlarının egemen kılınması lazım . Onun için de iş sağlığı ve güvenliğinin bugüne mahsus yükselen değer değil bizim tarihimizden gelen bir değer olduğuna vurgu yapmak istiyorum . Bir insanın hayatının sıkıntıya koyacak bir çalışma ortamının asla kabul edilemeyeceğini , bunun hukuktan önce geleneğimizle bağdaşmadığını ifade etmek istiyorum . " Vali Coş , bu konuda görevin sadece Çalışma Bakanlığı’nda olmadığını belirterek , " Bu konuda bütün devlet kurumlarına , sivil toplum kuruluşlarına , en önemlisi de sanayici arkadaşlarımıza görev düşüyor . Çünkü iş sağlığı ve güvenliğine uymadan üretim yapan belki de üretim maliyetini düşürerek bu konuda duyarlı davrananlara karşı haksız rekabette edebiliyor . Çünkü , iş sağlığı ve iş güvenliğine uymanın doğal bir bedeli oluyor , bu bedeli ödemek istemeyenlerin maliyetleri düşürmeler i suretiyle haksız rekabette bulunmaları söz konusu olabiliyor . Bunun önlemek için de buna uyan kuruluşlarımıza bu konuda gözlemlerini değerlendirmelerini öneriyorum . Meslek odalarımızın da bünyelerindeki kurum ve kuruluşlarda bu konulara dikkat etmeliler " dedi . Adana Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Zihni Aldırmaz ise iş sağlığı ve güvenliği önemine dikkati çekerek , bu konuda toplumun ve işverenlerin bilgilendirilmesi konusunda üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır olduklarını söyledi . Aldırmaz , kendisinden önce söz alan İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr . Rana Güven’in , " Adana’da faaliyet gösteren laboratuar merkezinin tanıtım eksiği " konusundaki vurgusuna da dikkati çekerek , " Büyükşehir belediyemizin sorumluğundaki bilboardlar , açık hava panoları ve otobüs arkasındaki reklam panolarıyla bu konuda destek vermeye hazırız " diye konuştu . RAKAMLARLA İŞ GÜVENİLĞİOSB Başkanı Bekir Sütcü ise , böylesine önemli bir toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutlu olduklarını belirterek , Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliğinin boyutlarına dikkati çekti . Sütcü , Türkiye’de her yıl bin 500 kişinin iş kazasında hayatını kaybettiğini , 5 bin kişinin de sürekli iş göremez duruma düştüğünü vurgulayarak , " Bu istatistik bilgilerle Avrupa’da binci , dünyada üçüncüyüz . Hepimiz biliyoruz ki iş kazalarının yüzde 78’i çalışanların emniyetsiz davranışlarından kaynaklanıyor . Aynı zamanda yüzde 98’i insan hatasından kaynaklı ve yüzde 50’si de kolaylıkla önlenebilir özellik taşıyor . Oysa , iş sağlığı ve güvenliği insani , toplumsal ve yasal bir sorumluluktur " dedi . Sütcü , bir sanayici olarak kendi işyerlerinde iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda yaptıkları çalışmalara da dikkati çekerek , şunları kaydetti : " İki yıl önce ÜSGÜM’ün ( İş Sağlığı ve Güvenliği Merkezi Müdürlüğü ) varlığından haberdar olunca , işyerimizde çalışma yapılmasını sağladık . Çünkü , ortam ölçüm ve değerlendirmelerinin en yeni teknoloji ve kabul edilebilir kalitede ölçülebilmesini arzu eden bir anlayışa sahibiz . Bu konuda genel müdürlüğün laboratuar hizmetlerinin artırılması ve çeşitlendirilmesi beklentisindeyiz . " İş sağlığı ve güvenliğine önem verilmesinin hem ekonomik hem de insan sağlığı yönünden ülkemize katkı sağlayacağına inandığını vurgulayan Sütcü , " Bana bir şey olmaz , bize bir şey olmaz yanlışlından kurtulmamız lazım . Bilinen slogan ; önlemek , ödemekten daime ucuzdur " diye konuştu . YASAL DÜZENLEMELERÇalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Dr . Rana Güven de , iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili gerçekleştirilen yasal düzenlemelere dikkati çekerek , " Gönül isterdi ki bu sorunu burada hiç tartışmayalım . Ancak , bu konu maalesef hiçbir zaman popüler olmamış . Bu yüzden Türkiye’de her gün 172 iş kazası oluyor , 4 işçi hayatını kaybediyor , 6 işçimiz de hayat boyu çalışamaz hale geliyor " dedi . Dr . Güven , bunun sosyoekonomik boyutunu tartışmaya bile gerek olmadığını belirterek , " Ekonomik boyut bir yana sosyal boyutun telafisini rakamlarla ölçmek mümkün değil . Ölen , yaralanan ya da ömür boyu sakat kalan bir işçinin ve ailesinin yaşadıklarını düşünebiliyor musunuz? " diye sordu . Konunun sorunlu bir alan olduğunu vurgulayan Güven , şöyle devam etti : " Ne yapmak lazım? bu alanda ülkemizin en büyük eksiğini giderme konusunda önemli adımlar attık . 16 ocak 2012 günü Sayın Başbakanımızın başkanlığındaki bakalar kurulumuzda Türkiye’nin müstakil bir iş sağlığı ve güvenliği yasa tasarısı tartışıldı ve bakalar kurundan geçti . Sayın başbakanımız bu konuda son derece duyarlı . Oysa , bizim bugüne kadar bu konuda müstakil bir yasamız yoktu . İş sağlığı ve güvenliği mevcut iş yasasının 5 . Bölümünde yer alıyordu . Bu bölümdeki düzenlemeler ise sa6dece SSK’lı işçilerimizi kapsıyordu . Oysa , devlet memurları , bağımsız çalışanlar kapsamda değildi . Oysa , iş sağlığı ve güvenliği her çalışanımızın hakkıdır . Bu yasa tasarısı önümüzdeki aylarda TBMM’den geçerek daha geniş bir kitleye hitap eden çağdaş bir yasamız olacak . " Açılışın konuşmalarının ardından Dr . Rana Güven başkanlığında gerçekleştirilen , " Tarım sektöründe iş güvenliği " konulu panele , Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç . Dr . Ferdi Tanır , ÇÜ . Ziraat Fakültesi öğretim üyesi Prof . Dr . Alaettin Sabancı , Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalından Suna Ahioğlu ve Zeynep Şimşek konuşmacı olarak katıldılar . Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi’ndeki toplantıya , Sosyal Güvenlik Kurumu Adana İl Müdürü Muhammed Gerçek , Adana Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Kazım Barışık , Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan , üniversite temsilcileri , sanayiciler ve diğer davetliler katıldı .