8 Bin 500 Yıllık Parmak İzi

İzmir'in en eski yerleşim yeri olarak bilinen Yeşilova Höyüğü'ndeki kazılarda rastlanan kil topaklarında, çocuk ve kadınlara ait 8 bin 500 yıllık parmak izleri tespit edildi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ege Üniversitesi ve Bornova Belediyesi'nin katkılarıyla Yeşilova Höyüğü'ndeki kazıların başkanlığını yürüten Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zafer Derin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgenin İzmir'de tarih öncesi döneme ait en eski yerleşim alanı olarak bilindiğini belirtti.Heyetin 2005 yılından bu yana Yeşilova Höyüğü'nde kazı yaptığını ve günümüzden 8 bin 500 yıl öncesine ait bulgular elde ettiğini hatırlatan Derin, ''Her yıl yeni bilgiler elde ediyoruz, toprağın örttüğü gizli kalmış bir kültürü ortaya çıkarmaya çalışıyoruz'' dedi.Neolitik döneme ait bir alanı kazdıklarını anlatan Derin, şunları kaydetti: ''O döneme ait birçok çanak çömlekle karşılaştık. Nasıl yaptıklarını öğrendik. Büyük kil topakları bulduk. Büyük bir yangın olmuş ve orada yaşayanlar bölgeyi terk etmişler. Kazıyı yaptığımızda o günün fotoğrafını görüyoruz. Bulgularımız arasında törensel kaplar yani törenlerde kullandıkları kaplar da var. Belki de ilk kez günümüzden 8 bin 500 yıl öncesine dayanan aydınlatma gereçlerine ulaştık. O dönemde aydınlatma için ateş kullanılıyor ve hayvansal yağlardan faydalanılıyor. Kilden yaptıkları bu aydınlatma gereçlerine hayvansal yağ koyup fitille tutuşturuyorlardı. İlk kandillere ulaştık. Aydınlatma için bir takım gereçleri kullandıkları anlaşılıyor. O dönemden sonra kandiller yoğun olarak kullanılıyordu. Aydınlatmada kandilin kullanımına o dönemde ilk kez rastlıyoruz.'' Kazılarda elde edilen bir başka önemli bulgunun ise ''günümüzden 8 bin 500 yıl öncesine ait parmak izleri'' olduğunu söyleyen Zafer Derin, şunları anlattı: ''8 bin 500 yıl öncesine ait toplumdakilerin hazırladığı kil topakları bulduk. Yani çanak çömlek için hazırlamış, katkı maddeleri koyup kil yoğurmuşlar ve topak haline getirmişler. Topaktan alıp çanak çömlek haline getireceklerdi. Büyük yangın ile buranın sonu gelince o topakları bırakıp gitmek zorunda kalmışlar. Bu topaklar Yeşilova'nın bir üretim yeri olduğunu göstermesi açısından önemli. Bir açıdan daha çok önemli, bu topakları yoğuranlar parmak izlerini bırakmışlar. Bazı yerlerde bu parmak izleri çok belirgin halde kalmış. Bize gönderdikleri geçmişten gelen bir haber veya mektup gibi. En azından birkaç kişinin bu topağı yoğurduğu belli. Kil topaklarını kadınlar hazırlarken belli ki minik eller de dokunmuş. Çünkü çocuk ya da çocuklar da bastırarak topağın üstünde parmak izi bırakmışlar.''
Kaynak: AA