Bağımsız Adaylardan Değerlendirme

YSK‘nın veto kararı ve protesto gösterilerine yönelik sert müdahalelere dikkat çeken "Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu" adayları, halkın "Bu halk demokrasiden anlamaz" diyenlere tarihi bir cevap verdiğine işaret etti.

Seçim hazırlıkları ve YSK‘nın bağımsız adayları veto etmesiyle bölgede yaşanan olayları değerlendirmek üzere dün Diyarbakır‘da toplanan Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloğu adayları, yaşanan gelişmelere ilişkin basın toplantısı düzenledi. Cegerxwin Kültür Merkezi‘nde düzenlenen basın toplantısına bağımsız milletvekili adayları Ahmet Türk, Sırrı Süreyya Önder, Leyla Zana, Şerafettin Elçi ve Nursel Aydoğan katıldı. Açıklamayı yapan Sırrı Süreyya Önder, "Bu ülkenin yakın dönem siyasi tarihi, özgürlük ve

demokrasi talep edenler açısından, hak gasplarının ve hukuk ihlallerinin tarihidir. Kürtler ve onların ulusal demokratik talepleri söz konusu olduğunda bu uygulamalara her türden şiddet ve zorbalıkta eklenmektedir" dedi.

YSK‘nın veto kararını değerlendiren Önder, "Toplu tutuklamalarla, askeri ve siyasi operasyonlarla, seçim barajlarıyla ve daha birçok engelle sürekli önü kesilmeye çalışılan, barışçıl alanların dışına itilmeye çalışılan Kürtler, bir de seçim alanlarından, sinsice planlanmış vetolar yoluyla tasfiye edilmeye çalışıldı. Bu çabanın nedeni çok açıktır. Bugüne kadar siyaset, statükonun kirli temsilcileri olan AK Parti ve CHP‘nin arasında bir nöbet değişimi esasıyla yürütülmekteydi. Halkın özgürlükten ve

demokrasiden yana tüm talepleri bu iki odak tarafından değirmen misali öğütülmekteydi. Barıştan ve demokratik bir çözümden yana olanlar, ilk defa, Emek, Demokrasi ve Özgürlük ilkeleri etrafında birleştiler. Kendi güçleriyle, barış ve çözüm iradelerini birbirlerine eklediler. Artık halklarımız, ölüm ve hastalıktan ibaret olan bu iki seçeneğe de mahkum değildir. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku, yeni ve insani bir çözüm seçeneği olarak tüm ezilenlere, mağdur ve mazlumlara yüksek bir umut olmuştur. 21.

yüzyılın ruhuna uygun, evrensel değerleri önceleyen bu ittifak, köhnemiş diğer tüm seçenekleri tarihin çöp sepetine atacaktır. İşte son gelişmelere yol açan telaş ve hukuk dışılıkları da buradan kaynaklanmaktadır" dedi.

Bunun yeni olmadığını ifade eden Önder, barıştan yana duran kamuoyunun da eşine az rastlanır bir şekilde ve ilk defa öfkesini ve itirazını yüksek bir sesle dile getirdiğine dikkat çekti. "Halklarımız da iradesinin gasp edilerek Meclise yansımasına engel olmaya çalışanlara karşı, meydanlara çıkarak demokratik tepkisini göstermiş ve hakkımızı gasp edemezsiniz demiştir" diyen Önder, "Bunu yaparken bu halk demokrasiden anlamaz! diyenlere tarihi bir cevap vermiştir. Artık kendisi de dönüşerek statükonun

önemli bir parçasına dönüşen AK Parti iktidarı, başlangıçta olup biteni keyifle seyrederken, yükselen halk muhalefeti karşısında büyük bir telaşa kapılmıştır" dedi.

Önder, "Sadece demokratik tepkisini dile getiren çocuklarımızın yüzlercesini yaralamıştır. Halil İbrahim Oruç‘da ömrünün en civan zamanında polis kurşunuyla katledilmiştir. Halil İbrahim Oruç katletme emrini veren Bismil Kaymakamı ile Emniyet Müdürü derhal soruşturma başlatılarak görevden alınmalıdır. Bu süre içerisinde gözaltına alınan ve tutuklanan tüm arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır" dedi.

Emek Demokrasi ve Özgürlük Blok‘u adayları olarak, halkların demokratik hak arayışı çerçevesinde geliştirdiği demokratik direnişi selamladıklarını ifade eden Önder, "Türkiye demokratik kamuoyunun, son süreçte gösterdiği duyarlılık ve dayanışma iradeleri barış umutlarımızı büyütmüştür. Bu desteklerine teşekkür ederken, talep, kaygı ve önerilerine büyük bir titizlikle sahip çıkacağımızı da belirmekten onur duyarız. Kürt halkı ve Türkiye kamuoyu bu türden hukuk dışı zorbalıklara izin vermeyeceğini çok net

bir şekilde ortaya koymuştur. Şunun da bilinmesi gerekir ki bu hukuksuzluklar devam ettiği sürece, buna karşı aynı kararlılıkla, onurlu bir şekilde halkımızla birlikte demokratik tepkimizi yükselteceğimizden kimsenin kuşkusu olmamalıdır" dedi.

Bağımsız adaylar açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Seçim çalışmalarının ne zaman başlatılacağına ilişkin soruyu yanıtlayan Önder, karşılaştıkları hukuksuzluklar, şiddet nedeniyle geciktiğini ve 4 gün sonra seçim beyannamesinin açıklanarak seçim çalışmalarını başlatacaklarını söyledi.

Seçilmeleri durumunda Demokratik Özerklik modelinin TBMM‘ye götürülüp götürülmeyeceklerine ilişkin soruyu yanıtlayan Önder, büyük tartışmalara neden olan modelin "Öz Savunma" başlığına YSK‘nın kararına yönelik halkın alanlara çıkarak yaptığı protesto gösterilerine dikkat çekti. Nursel Aydoğan da Kürtlerin statüsüz yaşamak istemediğini belirterek, yeni anayasada formüle edilerek yer alması için çalışacaklarını söyledi. Türk de modeli meclise taşıyacaklarını söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun Batman‘da yaptığı konuşmaları da değerlendiren Türk, söylemlerden vazgeçilmesi gerektiğini ve somut projelerini açıklamalarını istedi. Türk, "Seçim döneminde söylenenleri ciddiye almayız" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA