Çölde 250 Km Koşan Türk: Öner Avara

Maraton zor bir spor.

Maraton zor bir spor. Koşulacak mesafe uzadıkça, zorluk derecesi daha da artıyor hiç şüphesiz. Dayanıklı, sabırlı ve fiziksel olarak hazır olmak çok önemli maraton koşusu için. Çünkü bu yarışta dereceye girmek kadar, “bitiş noktasına” varabilmek de başarı sayılıyor. Peki ya bu koşu uçsuz bucaksız bir çölde, kavurucu sıcak altında, 250 km mesafeyi tamamlamak için yapılıyor ve 6 gün boyunca sürüyorsa?

Evet, yanlış duymadınız. 3-9 Nisan tarihleri arasında Fas’ta düzenlenen “çöl maratonunda” dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen 850 kişi, toplam 250 km uzunluğundaki çölü geçerek bitiş çizgisine ulaşmaya çalıştı. “Çöl Kumu Sultan Maratonu” adı verilen yarışta Türkiye’yi tek başına Londra’da yaşayan Öner Avara temsil etti.

“İngiltere’den gelmiş olsam da Türkiye’yi temsil eden tek kişi bendim ve bundan büyük bir onur duydum.” diyen Avara, maratona İngiltere’den 250 kişinin katıldığını, ancak Türkiye’den hiç kimsenin olmadığını ifade etti. Aynı zamanda eski bir boksçu olan 38 yaşındaki Öner Avara, bu yarışa katılmak için 3200 Sterlin’i kayıt ücreti olmak üzere toplam 5500 Sterlin para harcamış. “54 derece sıcaklıkta çölde koşmak için bu kadar para vermeye ne gerek vardı?” şeklindeki espriyle karışık sorumuzu Avara, “Hedefsiz yaşayamıyorum” şeklinde cevaplıyor.

63,5 kilo yarı sıklet boksta İngiltere yarı finaline kalmasına rağmen hastalığı sebebiyle bu müsabakaya çıkamayarak boksu bırakmak zorunda kalan Avara, “Boksu bıraktıktan sonra ‘hedefsiz’ kaldım. Önüme hedefler koymam gerekiyordu. Bunu, maraton koşularıyla gidermeye çalışıyorum. Uluslararası maratonları kendime hedef seçiyorum ve katılmaya gayret ediyorum. Çöl maratonu da bunlardan biriydi.” diye açıklama yapıyor. Düzenli olarak her gün spor yaptığını; aksi takdirde 6 gün içinde 54 derece sıcaklıkta 250 km’lik çölü geçmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Avara, “Çöldeki aktivitemize koşmak değil de hızlı yürümek diyelim. Çünkü kum çekiyor, koşamıyorsunuz.” diyerek yarışın zorluğuna dikkat çekiyor.

"FASLILAR BAYRAĞIMIZA SARILMAK İÇİN CAN ATIYORDU"

“Altı gün cehennem sıcağında koşup bitiş çizgisinde sizi bekleyen kalabalığa ulaşmak insanı çok mutlu ediyor” diye konuşan Öner Avara, bitiş çizgisinde Türk bayrağını dalgalandırmanın çok gurur verici olduğunu söylüyor. Avara sözlerini şöyle sürdürüyor: “ İngiliz eşimden bitiş çizgisine Türk bayrağı getirmesini istemiştim. Bitiş çizgisine 100 metre yakın eşimin taşıdığı büyük Türk bayrağını görünce çok duygulandım. Bitişe yakın bayrağı elinden alarak yarışı Türk bayrağıyla bitirdim.”

Elindeki Türk bayrağını gören Faslıların kendisiyle fotoğraf çektirmek için sıraya girdiğini ve bayrağımıza sarılarak fotoğraf çektirdiklerini anlatan Avara, “İngiliz olan eşim ve ben bu durum karşısında göz yaşlarımıza hakim olamadık. Çünkü o kadar millet içinde sadece Türk bayrağına çok ilgi gösteriyor ve sarılarak fotoğraf çekinmek için adeta can atıyorlardı.” şeklinde gözlemlerini açıklıyor.

11 yıldır İngiltere’de yaşayan Öner Avara, Adana Kadiriye’li. Aralarında mimar ve mühendislerin de bulunduğu yaklaşık 50 kişinin çalıştığı inşaat şirketi sahibi olan Avara, Müslüman olmuş dini nikahlı İngiliz eşi ile 22 Mayıs’ta İngiltere’de düğün töreni yapacak. Avara, “Düğünde İngiliz kayınpederime fes giydirmeyi de düşünüyorum” diyerek renkli bir tören yapacaklarına işaret ediyor.

54 DERECE SICAKLIKTA 250 KM’LİK ÇÖL MARATONU

Altı etaptan oluşan maratonda yarışmacılar çölü baştan sona altı günde geçmeye çalışıyor. Her etabın uzunluğu ve zorluk derecesi farklı. Yarışmacılar maratonu tamamlamak için, birinci gün (birinci etap yani) 33 km, ikinci gün 36 km, üçüncü gün 40 km, dördüncü gün 82 km, beşinci gün 42 km ve son etap, yani altıncı günde ise 17,5 km. olmak üzere toplam 250 km koşmaları veya hızlı yürümeleri gerekiyor. Yarışmacılar ayrıca, üç ve dördüncü etaplarda yoğun olarak bulunan çöl tepelerini de aşmaları gerekiyor.

Bu seneki yarışlara toplam 850 kişi katıldığı belirtiliyor. Bunlardan 40’ı farklı sebeplerden dolayı yarışı tamamlayamazken, bu rakamın geçen sene 150 olduğu kaydediliyor. Geceleri çadırlarda konaklayan maratoncular, yarış sırasında 11 kilo ağırlığındaki ihtiyaç çantasını da yanlarında taşımak zorunda. 51-54 derece arasında değişen sıcaklıkta yapılan maratonda koşucular 12 km’de bir bulunan su istasyonlarından mataralarına su doldurabiliyor.

Fas’ın güneyindeki çölde yapılan yarışlar ilk kez 1986 yılında başlamış. “Dünyanın ayakta yapılan en zor yarışı” olduğu iddia edilen maratonun 2007 yılındaki yarışlarında 2 kişinin yarış sırasında hayatını kaybettiği belirtiliyor.