Yarsav'dan 'Anayasa' Tepkisi
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, Anayasa değişikliğinin, Türk toplumunun temel gereksinimi olan yargı reformunun gerçekleşmesi istencinden kaynaklanmadığını savunarak, "Süreç, yargı dışlanarak yargıya hiç sorulmadan yargı(sız) sürdürülmüş ve sonuçlandırılmıştır" dedi
Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Emine Ülker Tarhan, Anayasa değişikliğinin, Türk toplumunun temel gereksinimi olan yargı reformunun gerçekleşmesi istencinden kaynaklanmadığını savunarak, "Süreç, yargı dışlanarak yargıya hiç sorulmadan yargı(sız) sürdürülmüş ve sonuçlandırılmıştır" dedi.
Birlik genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Tarhan, TBMM'de görüşmeleri devam eden Anayasa değişikliği konusunda, görüşlerini içeren bir çalışmayı milletvekilleriyle paylaşmak için TBMM'ye başvurduklarını ancak reddedildiklerini söyledi. Resmi prosedürün işletilmemesi üzerine Anayasa değişikliğine ilişkin çalışmaları vekillere posta ve parti grup başkan vekilleri aracılığıyla ulaştırmaya çalıştıklarını belirten Tarhan, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerine de posta yoluyla çalışmalarını
göndereceklerini kaydetti. "Türk yargıç ve savcılarının sesi olan YARSAV'ın anayasa değişikliğiyle ilgili görüşlerini ifade etmelerinden rahatsızlık duyulması, susturulmak istenilmeleri tam bir 'çifte standart' örneğidir" diyen Tarhan, şunları kaydetti:
"Bu yöntemlerle Türk yargıç ve savcıları ile YARSAV susturulamaz. Bu konunun öznesi olan yargıç ve savcıların değerlendirme toplantısı yapmaları bir suçmuş gibi gösterilmiş ve bir gün öncesinden bizzat Başbakan tarafından hedef gösterilerek sonraki gelişmelere davetiye çıkartılmıştır. Defalarca açıkladık, bir kez daha açıklıyoruz. Biz darbe anayasasının yargı bağımsızlığını engelleyen hükümlerinin değiştirilmesini istiyoruz. Ancak bugün gündemde olan Anayasa değişikliği ise Türk toplumunun temel
gereksinimi olan yargı reformunun gerçekleşmesi istencinden kaynaklanmamaktadır. Anayasal kurumları yani devlet organlarını aynen özerk üniversiteler, YÖK ve TÜBİTAK'ta olduğu gibi ele geçirme ve etkisizleştirme planının bir parçasıdır."
Yapılan değişikliklerden amaçlananın, Adalet Bakanının ve yürütmenin memuru olan müsteşarının kuruldaki konumu güçlendirilerek yargı organlarını emir ve talimatla hareket eden bir mekanizma haline getirmek olduğunu savunan Tarhan, "Süreç, yargı dışlanarak yargıya hiç sorulmadan yargı(sız) sürdürülmüş ve sonuçlandırılmıştır" diye konuştu.
Tarhan, bu süreçte izlenilen yöntem ve içerik itibariyle Anayasal kuvvetler ayrılığı ilkesine tamamen aykırı, demokratik hukuk devletini yok etme, anayasal tüm güçleri bir kişinin elinde toplama sonucunu doğuracak nitelikte olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Bu amaç da artık kamuoyundan gizlenmemekte, neredeyse açık açık diktatörlük hevesi kamuoyu ile paylaşılmakta ve toplum mühendisliği çabaları ile toplum bu fikre alıştırılmaya çalışılmaktadır. İşte bu nedenle siyasi partileri, halkın temsilcisi milletvekillerimizi, sivil toplum örgütlerini ve tüm yurttaşlarımızı, adalete, bağımsız yargısına ve dolayısıyla demokrasimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ve soruyoruz, demokrasi anlayışını böyle sergileyenlerin diktatörlük anlayışlarının nasıl olacaktır? Yargı
(sız) infaz olmaması için bir kez daha düşününüz. Düşününüz, düşünmeden kullanılan her oyun diktatörlük yoluna bir taş döşeyeceğini de unutmayınız."
YARSAV'ın Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner için devreye girdiğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Tarhan, yargıçların kendi vicdanlarıyla karar verdiğini ve asla dış etkenlerden etkilenmediğini belirterek, söz konusu haberin gerçek dışı olduğunu bildirdi.
Birlik genel merkezinde bir basın toplantısı düzenleyen Tarhan, TBMM'de görüşmeleri devam eden Anayasa değişikliği konusunda, görüşlerini içeren bir çalışmayı milletvekilleriyle paylaşmak için TBMM'ye başvurduklarını ancak reddedildiklerini söyledi. Resmi prosedürün işletilmemesi üzerine Anayasa değişikliğine ilişkin çalışmaları vekillere posta ve parti grup başkan vekilleri aracılığıyla ulaştırmaya çalıştıklarını belirten Tarhan, Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerine de posta yoluyla çalışmalarını
göndereceklerini kaydetti. "Türk yargıç ve savcılarının sesi olan YARSAV'ın anayasa değişikliğiyle ilgili görüşlerini ifade etmelerinden rahatsızlık duyulması, susturulmak istenilmeleri tam bir 'çifte standart' örneğidir" diyen Tarhan, şunları kaydetti:
"Bu yöntemlerle Türk yargıç ve savcıları ile YARSAV susturulamaz. Bu konunun öznesi olan yargıç ve savcıların değerlendirme toplantısı yapmaları bir suçmuş gibi gösterilmiş ve bir gün öncesinden bizzat Başbakan tarafından hedef gösterilerek sonraki gelişmelere davetiye çıkartılmıştır. Defalarca açıkladık, bir kez daha açıklıyoruz. Biz darbe anayasasının yargı bağımsızlığını engelleyen hükümlerinin değiştirilmesini istiyoruz. Ancak bugün gündemde olan Anayasa değişikliği ise Türk toplumunun temel
gereksinimi olan yargı reformunun gerçekleşmesi istencinden kaynaklanmamaktadır. Anayasal kurumları yani devlet organlarını aynen özerk üniversiteler, YÖK ve TÜBİTAK'ta olduğu gibi ele geçirme ve etkisizleştirme planının bir parçasıdır."
Yapılan değişikliklerden amaçlananın, Adalet Bakanının ve yürütmenin memuru olan müsteşarının kuruldaki konumu güçlendirilerek yargı organlarını emir ve talimatla hareket eden bir mekanizma haline getirmek olduğunu savunan Tarhan, "Süreç, yargı dışlanarak yargıya hiç sorulmadan yargı(sız) sürdürülmüş ve sonuçlandırılmıştır" diye konuştu.
Tarhan, bu süreçte izlenilen yöntem ve içerik itibariyle Anayasal kuvvetler ayrılığı ilkesine tamamen aykırı, demokratik hukuk devletini yok etme, anayasal tüm güçleri bir kişinin elinde toplama sonucunu doğuracak nitelikte olduğunu ileri sürerek, şöyle devam etti:
"Bu amaç da artık kamuoyundan gizlenmemekte, neredeyse açık açık diktatörlük hevesi kamuoyu ile paylaşılmakta ve toplum mühendisliği çabaları ile toplum bu fikre alıştırılmaya çalışılmaktadır. İşte bu nedenle siyasi partileri, halkın temsilcisi milletvekillerimizi, sivil toplum örgütlerini ve tüm yurttaşlarımızı, adalete, bağımsız yargısına ve dolayısıyla demokrasimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Ve soruyoruz, demokrasi anlayışını böyle sergileyenlerin diktatörlük anlayışlarının nasıl olacaktır? Yargı
(sız) infaz olmaması için bir kez daha düşününüz. Düşününüz, düşünmeden kullanılan her oyun diktatörlük yoluna bir taş döşeyeceğini de unutmayınız."
YARSAV'ın Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner için devreye girdiğine ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine Tarhan, yargıçların kendi vicdanlarıyla karar verdiğini ve asla dış etkenlerden etkilenmediğini belirterek, söz konusu haberin gerçek dışı olduğunu bildirdi.
