Özbekler nevruzu 'sümelek' tatlısıyla kutluyor - TAŞKENT
Çimlendirilmiş buğday tüketmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiğini, hücreleri yenilediğini, kalp damar sistemindeki tahribatı onararak kanı temizlediğini ve kanserden koruduğunu ifade eden Dadayev, buğday çimi suyunun kimyasal bileşiminin kana çok benzediğini vurguladı.Dadayev, yüksek miktarda B, C, E, K vitaminleri ile başta magnezyum olmak üzere çeşitli mineraller içeren buğday çiminin çok iyi bir protein kaynağı olduğuna dikkati çekerek, "Bölge halklarının sümelek tatlısına neden bu kadar önem verdiği gayet açık." dedi.
- Yapılması 24 saat sürüyorÖzbek halkı için nevruzun simgesi olan sümelek, genellikle toplumda saygı gören bir veya birkaç kadın öncülüğünde çok sayıda kişi tarafından pişiriliyor.Temizlenen buğday, bir tahtaya yayılıyor ve çimleninceye kadar üzerine 4 - 5 gün boyunca su serpiliyor. Daha sonra çimler, kıyma makinesinde çekiliyor. Elde edilen karışım sıkılarak nişastalı sıvısı alınıyor.Nişastalı sıvı, büyük kazanlarda kızdırılan yağa ekleniyor ve 16 - 18 saat boyunca hiç durmadan karıştırılıyor. Kazanın altının yanmaması için içine birkaç ceviz veya kaynatılmış taş atılıyor. Kazanı her karıştıran dilek tutup dua ediyor. Özbekler, sümelek karıştırılırken tutulan dilek ve duaların kabul olacağına inanıyor.Tatlı, pişirildikten sonra üstü kapatılarak 5 - 6 saat boyunca demlenmeye bırakılıyor.Yaklaşık 24 saatte hazır olan sümelek, Özbekler için her derde deva, hastalıkları iyileştirici, vitamini bol, güç ve kuvvet kaynağı bir gıda olarak biliniyor. Kasesinden kazana atılan ceviz veya taş çıkanların dileğinin ve duasının kabul edileceğine düşünülüyor. Kötü veya art niyetli insanların hazırladığı sümeleğin rengi ve tadının güzel olmayacağı varsayılıyor. - 30 meleğin hazırladığına inanılıyorÖzbekistan'da sümeleğin ortaya çıkışıyla ilgili çeşitli rivayetler bulunuyor. Bir rivayete göre, Bibi Fatıma (Fatıma Nine), ilkbaharda evinde yiyecek bulamayınca, aç kalan ikiz çocuklarını doyurmak için evde bulduğu çimlenmiş buğdayı su koyarak kaynatmış. Çocuklarının kazanın içinde bir şeyler piştiğine inanması ve kaynadığında ses çıkarması için kazana bir avuç küçük taş atmış. Kadın, gece geç vakte kadar yemek bekleyen çocuklarıyla uyuyakalmış. Sabah kazandan gelen güzel kokularla uyanmışlar. Rivayete göre, gece gökten inen 30 melek sabaha kadar kazanı karıştırmış ve ortaya sümelek çıkmış. Bundan dolayı yemeğe Farsçada 30 melek anlamına gelen ''sümelek'' adı verilmiş.Başka bir rivayete göre de bir kaleyi düşman kuşatmış. Bir süre sonra kaledekilerin yiyeceği bitmiş. Kale halkı, ambardaki çuvalların dibinde kalan bir miktar çimlenmiş buğdayı kazana atıp açlığını gidermiş ve kendilerini çok güçlü hissetmeye başlamışlar. Düşmanları yenen kale halkı, sümelek yapma geleneğini başlatmış.Bu rivayetlerin kuşaktan kuşağa geçtiği Özbekistan'da ikiz çocuğu olan her aile, her sene evinde sümelek hazırlayarak, yakınlarına ve komşularına dağıtır.
Hastalık Nevruz Kutlamaları İkiz Çocuk Kıyma Makinesi Bağışıklık Sistemi
21 Mart 2018 Çarşamba günü yayınlandı