Göbeklitepe'de tarihi alanlara zarar verildiği iddiası - ŞANLIURFA
Çoban, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Göbeklitepe'nin dünya kültür mirasları arasındaki en önemli eserlerden biri olduğunu söyledi.
Göbeklitepe'nin yapılan çatı çalışmaları nedeniyle uzun süredir ziyarete kapalı olduğunu, kısa süre önce ziyarete açıldığını belirten Çoban, "Göbeklitepe'nin resmi açılışı henüz gerçekleşmedi ancak kente gelen misafirlerimiz bölgeyi gezebiliyorlar. Şu anda da Göbeklitepe'ye yoğun bir ilgi var." diye konuştu.
Bölgede yürütülen çalışmaların, ziyaretçilerin anıtları daha rahat gezmesine yönelik yürütüldüğünü vurgulayan Çoban, şöyle konuştu:"Burada bir emek var, bu emek gözardı edilmemeli. Özellikle Göbeklitepe bulunduktan sonra üzerine üst çatı yapılması ve gelen misafirlerin alana rahat ulaşabilmesi noktasında yürüyüş yolları ve parkurlar yapılıyor. Yollar ve parkurlar yapılırken taşların altına, alanın zarar görmemesi için jeotekstil denen, halk arasında 'keçe' olarak bilinen malzeme seriliyor, üzerine mıcır, etrafına da bordür taşlar ve harç yapılıyor. Bu çalışmalar yürütülürken arkeolog ve sanat tarihçi uzmanlar gözetiminde yürütülüyor. Ayrıca yürütülen bütün çalışmalar Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun onayından geçen proje kapsamında yapılıyor."Çalışmalarda kullanılan iş makinelerinin en küçük sınıfından seçildiğini, paletlerinin alana zarar vermeyecek şekilde tasarlandığını dile getiren Çoban, insanların Göbeklitepe ile ilgili hassasiyetlerini anladıklarını ve takdirle karşıladıklarını belirtti.
Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamada da Göbeklitepe'de gerçekleştirilen tüm çalışmaların bakanlığın gözetimi altında yapıldığını sosyal medya paylaşımlarında ve bazı basın yayın organlarında yer alan haberlerde iddia edildiği gibi alandaki tarihi yapılara zarar verilmesi gibi bir durumun, kesinlikle söz konusu olmadığı vurgulanmıştı. - Göbeklitepeİstanbul ve Chicago Üniversitelerinden araştırmacıların 1963'teki yüzey çalışmaları sırasında fark edilen Göbeklitepe'deki kazı çalışmaları, o dönemden beri aralıksız sürüyor.Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesince 1995'ten bu yana ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, neolitik döneme ait boyları 3 - 6 metre, ağırlıkları da 40 - 60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar bulundu.Kazılarda aynı zamanda, 8 - 30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı.
Sosyal Medya Neolitik Dönem Ziyaretçiler Araştırmacı Hassasiyet
21 Mart 2018 Çarşamba günü yayınlandı
