Ayşenur Arslan Ve Akif Bekinin Canlı Yayın Kavgası

AAyşenur Arslan Ve Akif Bekinin Canlı Yayın Kavgası. Akif Beki ile Ayşenur Arslan'ın ' kahvehane ağzı ' kavgası izleyenleri de gerdi...CNN Türk ekranlarında yayınlanan Medya Mahallesi'nde Ayşenur Arslan ve Akif Beki arasındaki tansiyon bugün çok yükseldi.
Canlı Yayın Akif Beki Kahvehane 


29 Ekim'de Ankara'ya yaşananları programın başında yeniden masaya yatıran Akif Beki ve Ayşenur Arslan bir anda çok gerildiler.

Beki kendisine ' evladım ' diyen Ayşenur Arslan'a çok sert tepki gösterdi. Arslan'ı ' kahvehane azıyla konuşmak ' ile suçlayan Beki'ye deneyimli televizyoncu Arslan da çok sert yanıt verdi. İki ismin de fazlasıyla gerildiği tartışma ardından Beki ve Arslan sakinleştilerse de gerilimin ilerleyen günlerde ekrana nasıl yansıyacağı da merak konusu...

İşte Akif Beki ile Ayşenur Arslan'ın canlı yayındaki ' kahvehane ağzı ' kavgası...

Akif Beki: Sen cumhuriyetin kurtarılması gerektiğini düşünüyorsundur buna bir tavır yapılması gerektiğini düşünüyorsundur.

Ayşenur Arslan: Tavır yapabilirsin, Sevgili kardeşim, evladım...

Akif Beki: Ne demek o, bir saniye. Bu dil doğru değil.

Ayşenur Arslan: Ay peki afeders... Sen de...

Akif Beki: Bu dil doğru bir dil değil. Kahve ağzıyla yürüyüp gidiyoruz zaten. Ama o dil doğru bir dil değil.

Ayşenur Arslan: Bir şey söyleyeceğim. Bak Akif Beki, benim ağzımdan, sorabilirsin de... Çok sık Yavrum çıkar, evladım çıkar, kardeşim çıkar. Canım, şekerim çıkar.

Akif Beki: Canlı yayındayız burada.

Ayşenur Arslan: Bir şey söyleyeceğim, bu programda ben senelerdir bu dille konuşuyorum. En azından şu nezaketi gösterebilirsin. Duymama nezaketi gösterebilirsin. Yavrum ya da evladımı ben senin... Kahve ağzı deme. Burası kahve değil azizim.

Akif Beki: Bunu farketmen iyidir. Canlı yayına yansımış bir sözü duymazdan gelemem. Kendi aramızda konuşmuyoruz.

Ayşenur Arslan: Bir kez daha söylüyorum, burası kahve değil, ben de kahvehane ağzıyla konuşan biri değil. Rica ederim, hakikaten çok tuhaf bir şey yapıyorsun. Bu programla ilgili nitelemelerini bir kez daha düşünmeni tavsiye ederim, ya da içeride konuşalım.

Akif Beki: Mutfağa mı çağırıyorsun...

Ayşenur Arslan: Hah çok komiksin. Gülebilir miyim? Gülmek serbest demiştin.

Akif Beki: Espri yapmak istiyorum, gerginliğini azaltmak için.

Ayşenur Arslan: Şimdi bak şu hakikatten hoş değil. Kapatmak üzere, noktalamak üzere söylüyorum. Espri yapıyorum dedin ya. Senin bu iyi niyet adımını görmezden gelmemek için yapıyorum. Lütfen, farkında değilsin, çok sık yapıyorusun. Kahvehane ağzıyla konuşmak. Ben sana iyi niyetle sevgili evladım sevgili kardeşim demişim. Sen benim evladım yaşındasın yahu.

Akif Beki: Ne münasebet. Böyle bir şeye niye ben muhattap olayım. Yayında bunu nasıl tartışabiliriz.

Ayşenur Arslan: Kahvehane ağzı demek daha mı anlamlı.

Akif Beki: Peki bir şey söyleyeceğim...

Ayşenur Arslan: Rica edeceğim. Hakikatten iyi niyetini geride bırakmamak adına söyledim. Yeter...

Akif Beki: Yeter filan. Bunu yapma...

Ayşenur Arslan: Evet gerçekten yapma. Bir noktaya getirip... Kahvehane dedikten sonra yeter demek istiyorum. Bundan sonra bu lafları duymayacaksın, yavrum, evladım demiyeceğim.

Akif Beki: Sorun yok. Oradan gidersek onun zıddı da var. Samimiyetten dolayı ben de sana öyle hitap edersem, kamera arkasında konuştuğumuz gibi sen de hoşnut kalmazsın. Böyle bir tartışmaya gerek yok canlı yayında yapmaya da gerek yok aslında.

Ayşenur Arslan: Sözcü gazetesini görelim mi? Logonun üstündeki haberi belki sen anlatmak istersin.

Akif Beki: ' CHP'yi Hakkari'de Türk bayrağı açmamakla suçlayan Tayyip'in orada partisinin temsilciliği yok. ' Mesela ben bu dili kınıyorum. Bu bir gazetecilik dili değil. Sözcü'yü de ekranda çok fazla tutmaya gerek görmüyorum. Gazete saymıyorum da...

Ayşenur Arslan: Tayyip demesin ben de hoş karşılamıyorum. Ama önemli olan haberin kendisi.
1 Kasım 2012 Perşembe günü yayınlandı