Hipertansiyon Ve Böbrek Hastalıkları Kongresi

Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, “Toplumda her üç erişkinden biri hipertansiyondur. Ülkemizde özellikle Karadeniz ve Batı Anadolu'da diğer bölgelere göre hipertansiyon daha sık olduğu gözlenmektedir” dedi.
Hipertansiyon Dünya Sağlık Örgütü Karadeniz Hayvancılık 


14. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi Antalya Gloria Golf Otel'de başladı. 16-20 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirilen kongrenin basın toplantısı, Türk Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yunus Erdem ve dernek üyelerinin katılımı ile gerçekleştirildi. Türkiye'de hipertansiyon prevalansı, farkındalığı, tedavisi ve kontrolü ile tuz tüketimi ve diyetteki tuzun kaynaklarını belirmeye yönelik çalışmaları paylaşan Prof.Dr.Ertürk, bu yıl beşincisini gerçekleştirilen 'Türkiye'nin Tansiyonunu Ölçüyoruz' projesi kapsamında Türkiye'nin değişik yörelerinde 100 binden fazla kişinin kan basıncını ölçtüklerini ve sağlık otoritelerinin bu konudaki farkındalığının arttırılması sağladıklarını belirtti.

Dünya'da yaşanan ölümlerin çoğunlukla bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklandığını ve temelinde hipertansiyon olduğunu belirten Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk, “Ülkemizin nüfus özelliklerini temsil edecek şekilde 26 ilde 5 bin 400 37gönüllü taranmıştır. Ülkemizde 18 yaş üzeri bireylerde hipertansiyon sıklığı yüzde 30.3'tür.
Hipertansiyon sıklığı kadınlarda daha da yüksek. Bu oran, yüzde 32.3, erkeklerde ise yüzde 28.4'tür. Toplumda her üç erişkinden biri hipertansiyondur. Yaş ilerledikçe ve aşırı kilo oldukça hipertansiyon da artmaktadır. Hipertansiyon ülkemizde özellikle Karadeniz ve Batı Anadolu'da diğer bölgelere göre daha sık olduğu gözlenmektedir. Güneydoğu Anadolu'da ise az. Ama farkındalık kontrolü iyi değil. Ülke genelinde farkındalık ise geçen dokuz seneye göre yüzde 40'dan, yüzde 55'e yükselmiştir. Anti hipertansiyon ilaç kullanım oranı yüzde 31'den yüzde 47.5'e yükselmiştir. Hipertansiyonun ülkemiz için bir halk sağlığı sorunu olduğu gözlenmiştir. Tuz tüketiminde olumlu bir şekilde düşüş var. Ama halen Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği yüzde 6'dan yüksek oranda tuz tüketiyoruz” dedi.

Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından 1 Temmuz'da uygulanacak ekmekteki tuz oranının düşürülmesinin orta ve uzun vadede başarıya ulaşılacağını belirten Prof.Dr. Ertürk, “Dünya'da en sık ölüm sebebi, hipertansiyon. Bakanlığın aldığı tedbir sayesinde erken ölüm, ülke maliyeti ve inme riski ciddi bir şekilde azalacaktır. Ekmek kanunla birlikte 250 grama içindeki tuz oranı ise 1,5 grama indirildi. Türk halkı günde ortalama bir ekmek tüketiyor. Ve sofrada daha yemeğin tadına bakmadan yüzde 16'sı tuz ekiyor. Sadece sofradan tuzu kaldırdığımız zaman bile büyük bir yol almış olacağız” ifadesini kullandı.

ERKEKLER DAHA ÇOK TUZ TÜKETİYOR

Erkeklerin kadınlara göre daha çok tuz tükettiğini belirten Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yunus Erdem, “Besinin hazırlanması, et gibi ürünler, sucuk, peynir, konserve ve hazır gıdalarda da tuz var. Yemek pişirmesi sırasına tuz ekleniyor bir de buna sofra tuzu eklenince aldığımız oran daha da artıyor. Tuzu, yemeklerde yüzde 57, ekmek ve benzeri poğaça gibi ürünlerde yüzde 30, sofrada ise yüzde 13 olarak alıyoruz. Sadece ülkemize özgü olarak ise turşudan yüzde 17 oranında tuz alıyoruz. Batılı ülkelerde olmayan bir besin kalemi bizdeki turşu” diye konuştu.
18 Mayıs 2012 Cuma günü yayınlandı