Bilim Kurulu Üyesi İlhan: “Geçmiş zamanda gördük ki; okula giden çocuklarda gitmeyenlere göre koronavirüs enfeksiyonu daha az oluyor”
Kamu Çalışanları Koronavirüs Özel Okullar Dezenfeksiyon Özel Okul
-Genel ve detay
( ANKARA ) - (ÖZEL)- “Bu bir salgın ve yükünü hep beraber üstlenmemiz gerekiyor” ANKARA
- Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, “Geçmiş zamanda gördük ki, Eylül-Ekim aylarında okula giden çocuklarda gitmeyenlere göre koronavirüs enfeksiyonu daha az oluyor. Ancak okul çocukları için her zaman riskin söz konusu olduğunu da bilmemiz gerekiyor” dedi.
Yeni normallerin 3 ana bileşende ele alınması gerektiğini belirten Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi ve Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, bu 3 bileşenin kamuda normalleşme, yüz yüze eğitim ve restoran, lokanta, kafe gibi mekanların açılması olduğunu söyledi.
Prof. Dr. İlhan, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Üç ana bileşen var, değişken olarak bakarsak. Lokanta ve restoranların açılması, yine hafta sonu kısıtlamasının sınırlı olarak kaldırılması, okullar ve bir de kamu var. Kamudan başlayacak olursak; açıkçası toplumun giderek normalleşmeye doğru yol aldığı bir süreçte, kamunun hizmete ihtiyaç duyulduğu için, kamu çalışanlarının da 08.30-17.30 mesaisine dönmesi doğru bir yaklaşım. Ayrıca halihazırda kamuda zaten 60 yaş üzerinden olanlar ve Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenen listeye göre kronik rahatsızlığı olanlar zaten yine şuan da evlerinde kalacaklar. Risk gruplarında olanlar işe gelmeyecekler” diye konuştu.
“Geçmiş zamanda gördük ki, okula giden çocuklarda gitmeyenlere göre koronavirüs enfeksiyonu daha az oluyor” Yeni normaller kapsamında yüz yüze eğitime tekrar dönüşte velilere büyük bir görev düştüğünü belirten Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhan, “Okullar için öncelikle ilkokul çocukları okullara gidecekler, 8. ve 12. sınıflar gidecekler. İllerin risk gruplarına göre peyder pey düşünülecek ve daha sonra hepsinin açılması planlanıyor. Ama tabi bu haritanın değişimi ile çok ilişkili. Geçmiş zamanda gördük ki, Eylül-Ekim aylarında okula giden çocuklarda gitmeyenlere göre koronavirüs enfeksiyonu daha az oluyor. Ancak okul çocukları için her zaman riskin söz konusu olduğunu da bilmemiz gerekiyor. Biz büyüklerin çocuklarımıza maske takarak, mesafeye uyarak, okullarda maske takmalarını, maskelerini çıkarmamalarını tembihleyerek sürece destek olmamız gerekiyor. Biliyoruz ki okullarımız hazır. Tüm okullarımız, özel okullarımız, kamu okullarımız. Maske takılıyor, hijyen dezenfeksiyon koşulları söz konusu, okullarda çocuklar maskelerini düşürürlerse diye yedek maskeler söz konusu ve kurallara uyuluyor. Ama bizim de özellikle okul giriş ve çıkışlarında kalabalık yapmamamız gerekiyor. Çıkışlarda özellikle çok kalabalık oluyor, bu birinci değişken. Bir başka husus ise okullarda yine riskli olarak görebileceğimiz, okullardan eve giden çocuklar. Eğer evlerinde büyükleri varsa, 65 yaş üzeri olan, kronik rahatsızlığı olan. Her ne kadar aşılanma da onlar için iyi bir noktaya gelmiş olsak da yine de dikkatli olmak gerekiyor. Büyüklerimizin çocuklar eve geldikten sonra vücut, beden temizliğine dikkat etmeleri gerekiyor. Yine mümkünse, evdeki büyükler ile çok yakına geliyorlarsa, büyüklerin maske kullanmaları doğru olacaktır” şeklinde konuştu.
“Bu bir salgın ve yükünü hep beraber üstlenmemiz gerekiyor” Restoran, kafe ve lokanta işletmecilerin uzun süredir açılmayı beklediğini, ancak bu mekanların açık kalabilmesi için belirlenen kurallara sıkı sıkıya uymaları gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. İlhan, “Bir başka husus ise restoran ve kafeteryaların açılması, lokantaların açılması. Evet vatandaşlar çok bekledi. Gerçekten işletmecilerimiz çok zor koşullar yaşadılar. Ama bu bir salgın ve yükünü hep beraber üstlenmemiz gerekiyor. Geldiğimiz noktada rengi iyi olan illerimizde saat kısıtlamasına bağlı olarak bir açılma söz konusu. Akşam saatlerinde biliyorsunuz buralar açık olmayacak. Akşam saatlerine gelene kadarki süreç içerisinde de lokantalarımızın, eski istenmeyen durumları yaşatmamaları gerekiyor. Yani masalar arasında 1 buçuk metre kalması, çapraz oturma düzeni sağlanması, çalışanların mutlaka maske takması, girişte HES Kodu almaları gerekiyor ve biliyorsunuz buralarda da yüzde elli kapasite ile müşteri alacaklar. İstenmeyen görüntüleri yaşamak istemiyorsak, yine bir daha kapanma yaşamak istemiyorsak, hem müşteri hem e işletme sahiplerinin özen göstermesi gerekiyor. Ben böyle özen göstereceklerine de inanıyorum. Çünkü kimse olumsuz dönemleri tekrar yaşamak istemiyor. Önümüz yaz daha açık hava koşulları söz konusu, aşılamada iyi bir noktaya doğru gidiyoruz. Kurallara da uyulursa iyi bir noktaya doğru yol alabileceğimizi söylemek mümkün” ifadelerini kullandı. (UTK-BC -
3 Mart 2021 Çarşamba günü yayınlandı