Yer altındaki tarihe 'ince dokunuş'

Küllüoba Höyüğü’nde yapılan kazı çalışmalarından drone ile havadan görüntüler
Restorasyon İnsan Kemikleri Hayvan Irak 

-Kazı alanındaki çalışmalardan detaylar
-Japon Arkeolog Shizue Miura ile röportaj
-Çukurova Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Arkeolog Fatma Şahin ile röportaj
-Kazıda bulunan parçaların yıkanmasından detaylar
-Kazıda bulunan parçalarla ilgili yapılan işlemlerden detaylar
-Genel detaylar

( ESKİŞEHİR ) - (özel)- Binlerce yıllık tarihi eserler bu aşamalardan geçiyor- Gizli tarih böyle gün yüzüne çıkarılıyor- Çukurova Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Arkeolog Fatma Şahin;- "Kazıda sadece bulmak yetmiyor"- Japon Arkeolog Shizue Miura;- "Topraktan çıkan parçaları yıkarken 1 saat suda bekletiyoruz sonra kuruması için bırakıyoruz" ESKİŞEHİR

- Eskişehir’de bulunan Küllüoba Höyüğü’nde görevli Japon Arkeolog Shizue Miura ve Türk Arkeolog Fatma Şahin, yapılan kazı çalışmalarında toprağın altından adeta tırnakla kazılarak çıkarılan binlerce yıllık tarihi eser parçalarını nasıl muhafaza ettiklerini ve hangi aşamalardan geçirdiklerini anlattılar. Seyitgazi ilçesindeki Kültüroba Höyüğü’nde yapılan kazı çalışmaları 23 yıl önce Prof. Dr. Turan Efe tarafından başlatıldı. Geçen süre boyunca alanda yapılan çalışmalarda çeşitli objeler, hayvan kemikleri, evler ve insan kemikleri gibi tarihi bulgular ortaya çıkarıldı. İlk Tunç Çağı’nın kültürel özelliklerini barındıran kazı alanı tarihe ışık tutuyor. Arkeoloji meraklılarının uğrak yeri olan kazı alanlarında bulunan eserler ve parçalar da çeşitli aşamalardan geçiyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Japon Arkeolog Shizue Miura, kazıda çıkan tarihi parçaları ilk önce yıkadıklarını söyledi.

Japon Arkeolog Miura, "Tarihi eserler araziden buraya gelirken tamamen toprağın içerisinde kaldığından dolayı içinde kemik oluyor, taş oluyor. Yıkama sırasında kemik taş diye ayrılıyor. Sonra kemiği kemiklerin yanına taşları taşların yanına koyup muhafaza ediyoruz. Sonra taş ve kemik uzmanları gelip inceliyor. Kazıdan çıkanlar kovalarda buraya geliyor. Her kovanın içinde belli numaralar var. Numaraya göre de kova kova yıkıyoruz. Topraktan çıkan parçaları yıkarken 1 saat suda bekletiyoruz sonra kuruması için bırakıyoruz. Tek tek numaralarını yazıyoruz ve karışmayacak şekilde ayırıyoruz. Uzman hocalar detaylı bir şekilde inceliyor. Ardından bir poşete koyup numaralandırıp depoya gönderiyoruz" diye konuştu.
"Kazıda sadece bulmak yetmiyor" Küllüoba Kazıevi’nde görevli Çukurova Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Arkeolog Fatma Şahin de, kazıda sadece bulmanın yetmediğini belirtti.
Arkeolog Fatma Şahin, "Günlük arazi çalışmalarından sonra dökümantasyon çalışmalarını yaptığımız kazı evindeki diğer işler var. Bu işler nelerdir? Arazide ele geçen çanak-çömlek parçaları buraya geldiğinde ilk olarak yıkanıyor. Tam parçalar, kırıkları yıkanıp temizlendikten sonra fotoğraflama, çizim yapma gibi aşamalar var. Bu aşamalar için ekibimizde uzmanlarımız var. Ayrıca onun dışında ele geçen parçalarla ilgili evde restorasyon yapıyoruz. Onun dışında arazide yapılan çalışmaların doküman ve kayıt işlemeleri yapılıyor. Kazıda sadece bulmak yetmiyor. Bulduğumuz şeylerin dökümantasyon işlerini burada yapıyoruz, işin mutfağı burası diye düşünebiliriz" ifadelerini kullandı. (ÇAĞ-Y)
21 Ağustos 2019 Çarşamba günü yayınlandı