Yarım asırlık gazoz makinesine gözü gibi bakıyor

Gazozcu Kadir As röportaj
Emperyalizm Ağaçlı Serüven İmalathane Müfettiş 

-Gazoz imalathanesi detay
-Gazoz makinesi detay,
-üretilen gazozlar

( TEKİRDAĞ )- 9 köye sevkiyat yapıyordu şimdi makinenin yüzüne bakan yok TEKİRDAĞ

- Tekirdağ'ın Çerkezköy ilçesinde yarım asır önce annesinin altınlarıyla alınan ve daha önce bir filme de konu olan gazoz makinesine gözü gibi bakıyor. Çerkezköy ilçesinde yerli gazoz üretimi yapan ve yarım asır boyunca mesleğini sürdüren Kadir As, annesinin bilezikleriyle alınan ve daha önce 'İftarlık Gazoz' filminde de kullanılan gazoz makinesine gözü gibi bakıyor.Gazoz imalatına ilk olarak 1950 yılında babasıyla birlikte başladığını aktaran As, “Gazoz imalatına ilk olarak 1950’li yıllarda başladık. Bu işin hastası olan rahmetli babam Halit As, yıllarca bu mesleği icra etti. Gazozları özenle paketleyerek günlük 9 köye gazoz sevkiyatı yapıyordu. Babam, 47 yıl boyunca bu gazozculuk mesleğini hiç ara vermeden sürdürdü. Ondan sonra da veliahtları olarak Yücel ağabeyim ve ben bu mesleği devam ettirdik” dedi.
“Eski zamanlarda her şey daha doğaldı” Geçmiş zamanlarda her şeyin daha doğal olduğunu ve daha farklı bir tat olduğunu aktaran As, “1950’li yıllardan önce babam gazoz imalathanesi kurmadan önce seyyar meyveli şifon yapar satarmış. Sonra gazoz imalathanesinde çalıştırmak için almışlar babamı. İstanbul, Olimpos gibi büyük gazoz imalathanelerinde çok uzun yıllar çalıştığını babam hep anlatırdı bana. İstanbul’a beni çocukken götürürdü babam. Topkapı’da iki tane otogar vardı. Biri Avrupa Otogarı diğeri de Anadolu Otogarı. Biz babamla Anadolu Otogarı yanında, Topkapı’da kale surları karşısında, ağaçlıklar içinde bulunan gazoz imalathanesine giderdik. Gide gele bu iş benim de ilgimi çekti, çok hoşuma gitti. Gerçekten böyle bir gazoz imalathanemizin olmasını canı gönülden istedim. 8-10 yaşlarındaydım o zamanlar. Babam çıkma kapak, çıkma şişe kasası alırdı. Gazoz makinemizin tamiri için de çeşitli malzemeler alırdı. Sonrasında Çerkezköy’e dönerdik. Babam yol boyunca bana gazozculuğa başlama hikayesini anlatırdı. Eski zamanlarda her şey daha doğaldı, o yüzden gazozlarda çok tatlı geliyordu. İçmeye başladığınızda vazgeçemiyordunuz” diye konuştu.
“Bazen kendimiz içmeye bile gazoz bulamazdık” İlk olarak Kuşbahçe Gazozlarını ürettiğini açıklayan As, “Eski zamanlarda çeşmeler vardı ve su doğal akardı, çok tatlıydı. O yüzden gazozlarda çok lezzetli olurdu. Babam daha sonra Çerkezköy’e gelerek 2 tekerlekli bir araba yaptırdı. Çeşmeden suyu alır, gazoz makinesine döker, gazoz üretirdi. Gazozları aldığı 2 tekerlekli arabasıyla köy köy dolaşır satardı. Gazoz kapaklarını da atmaz, onları yıkar, tekrar işlemden geçirir, yeniden gazoz yapardı. 1960’lı yıllarda babam annemin bileziklerini ve altınlarını satarak aldığı gazoz makinemi hala koruyorum. Elektrikli çalışan mekanizması sayesinde kol çevirmiyorsunuz ve yorulmuyordunuz. Gördüğümüz en otomatik makine oydu. Babamın yanında çalıştığım zamanlarda şeker, su, limon tozu, çilek karışımıyla gazoz üretirdik. İlk ürettiğimiz gazozun ismi de Kuşbahçe idi. O zamanlar üretilen gazozun lezzetini bir daha hiç tadmadık. Yaptığımız gazozlar çok beğeni toplar, bazen kendimiz bile, içmeye gazoz bulamazdık. Gazoz kapaklarını açmak için bir alet yoktu, biz gazozları açmak için testere kullanırdık” ifadelerini kullandı. Gazoz malzemelerini tren vasıtasıyla aldıklarını söyleyen As, “Gazoz malzemelerimiz ilk zamanlarda tren ile gelirdi. Çok geç elimize ulaşıyordu. Gazoz tüplerimizi trene veriyorduk ve 1 hafta sonra geliyordu. Kendi arabamızda yok yani motorlu olarak, mecburen trene kalıyorduk. Daha sonra Saray’dan bir kişi İstanbul’a süt götürüyordu. İlan verdi; ‘Ey esnaflar İstanbul’a gidecek İstanbul’dan gelecek malınız varsa ben Saray Nakliyat olarak götürürüm ve getiririm’ dedi.
O kişi Çerkezköy, Saray, Kapaklı ne varsa topluyordu. Biz de İstanbul’a telefon ediyor ve sipariş veriyorduk. İhsan Erkil de, Saray nakliyatın ambarına götürüp gün içerisinde 6’ya kadar malları teslim ederdi. Çok rahat ettik daha sonra kendimize 1973 model kamyonet aldık. Sonrasında işleri büyütüp büyük kola ve gazoz fabrikalarının bayiliğini alınca; müfettişler gelmeye başladı, denetim yaptılar. O sıralar işlerimiz bayağı iyiydi, sürekli olarak üretimdeydik. 1997 yılına kadar bu böyle devam etti. Sonrasında 2001 yılına kadar Yüksel As abimle gazoz imalatına devam ettik” dedi.
“Yerli gazoz imalathaneleri bir bir kapanmaya başladı” Bölgede insanların dışarıdan gelen gazozları tercih etmesinden sonra büyük firmalara karşı direnemediklerini söyleyen As, “Coca-Cola, Pepsi, 7Gün, Sweps, gibi emperyalizmin patronları dünya üzerinde satışları perçinleyerek, yerli gazoz üreticilerini iflasa sürüklediler. Yerli gazoz imalathaneleri bir bir kapanmaya başladı.
Tabi sıra bize de geldi. Gazozculuk serüvenimiz de son buldu. Ama tüm gazoz yapımı ile ilgili makinelerim hala kullanılabilir durumda” diye konuştu.

1 Ağustos 2019 Perşembe günü yayınlandı