Tüm Türkiye’de Sağlık Çalışanları Ve Hekimler Grevde
Başbakan Türk Tabipler Birliği Sağlık Çalışanları Sağlık Bakanı Sosyal Hizmet
Sağlıkta yaşanan şiddet olaylarının artmasının ardından harekete geçen Türk Tabipler Birliği ve sağlık sendikalarının çağrısıyla gerçekleşen 17 Nisan G(ö) revine İzmir Sağlık Çalışanları Platformu da destek verdi. Sabah saatlerinde Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan sağlık çalışanları, sağlıkta şiddetin sona erdirilmesi için gereken önlemlerin alınmasını istedi.
Hastane başhekimlik girişinden poliklinik önüne kadar alkışlarla yürüyen İzmir Sağlık Çalışanları Platformu üyeleri adına konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Yürütme Konseyi (MYK) Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ' na ilettikleri ancak hala yanıt alamadıkları 14 Acil Talep ' in bir an önce uygulamaya geçirilmesini beklediklerini belirtti.
Sürenkök, “Mecliste yasa tasarısında başvurmuş, grup başkan vekilleriyle görüşmüş, sağlıkta şiddetin önünün alınması için bir yasa teklifi vermiştik. Ama ne meclis gördü ne sayın Bakan gördü. Birkaç ay geçmeden Ersin katledildi. Sadece o mu? TTB olarak 14 Mart ' ta yeni gelen bakana acil 14 talebimizi iletmiş ve bunlar düzeltilmezse bu şiddetin devam edeceğini söylemiştik. Ama maalesef sayın Sağlık Bakanı basit bazı önlemlerle işlerin düzeleceğini zannediyor. Bu iş böyle gitmeyecek. Biz TTB olarak önce meclise sesleniyoruz. TBMM ' den bir an önce TTB ' nin vermiş olduğu yasa tasarısının çıkarılmasını istiyoruz. Sayın Başbakan ve Bakana sesleniyoruz; sağlık çalışanlarını küçülten, değersizleştiren sağlık politikalarınızdan vazgeçin. Yöneticilere sesleniyoruz; mobbing uygulamalarınızla gerekçesiz ve isteksiz atamalarınız ve yer değiştirmelerinizle sağlık çalışanlarını huzursuz etmeyin” diye konuştu.
Hasta yakınlarına ve sağlık çalışanlarına da da seslenen TTB MYK Üyesi Dr. Fatih Sürenkök, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Biz sizin hemşire teyzeniz, doktor amcanız, kardeşiniziz. Sağlık sistemine yönelik öfkenizi, AKP ' nin elinize soktuğu cebinizden dolayı nefretinizi ve öfkenizi bizden çıkarmayın. Sağlık çalışanlarına sesleniyoruz; artık bir araya gelme, odalarda, meslek odalarında, sendikalarda bir araya gelme günüdür. Sağlıkta yıkım politikasına karşı bir araya gelme günüdür, Ersin ' i kaybettik ama haklarımızı kaybetmeyelim.”
KESK ' e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şube Başkanı Veli Atanur da, hastalarına nitelikli ve kaliteli hizmet vermek istediklerini ancak angarya iş yükü, mobbing (işyerinde yıldırmaz, taciz, baskı) uygulamalarının buna izin vermediğini söyledi.
Atanur, şöyle konuştu: “Bu hekimler de işlerini yapmıyor gibi bir algıdan hareketle, sağlık emekçilerini hedef aldı. Bugün Türkiye ' nin pek çok yerinde gerçekleşen şiddetin ve saldırıların nedeni piyasalaşmış, AKP ' ci sağlık sistemidir. Çok şey istemiyoruz. Bu şiddete neden olan piyasacı sağlık sistemine derhal son verilmesini istiyoruz. Şiddetin kökeni buradan besleniyoruz. Angarya iş yükü, mobbing kalksın. Genel sekreterin iki dudağı arasına mahkum olup, kurum içinde usulsuz ve gereksiz nakil ve atamaların durdurulmasını istiyoruz. Güvencesiz çalışma koşullarına karşı güvenceli çalışma ortamı istiyoruz. Taşeron sisteminin derhal tasfiye edilmesini. Sağlık işçilerinin koşulsuz ve şartsız kadroya alınmasını istiyoruz.
Bizler mesleğimizin onuruna yakışır bir zeminde hastalarımıza nitelikli ve kaliteli bir hizmet vermek istiyoruz. Bunun için de yolumuzdan asla dönmeyeceğiz.”
17 Nisan 2013 Çarşamba günü yayınlandı
