Tokat'tan Çin zulmüne tepki

Türkiye Kamu-Sen Tokat İl Temsilcisi Hakan Akkaya, basın açıklaması
Basın Kuruluşu Toplama Kampları Basın Kuruluşu Basın Açıklaması İnsanlık Dramı 

-Eyleme katılan STK ve parti temsilcileri

( TOKAT ) TOKAT

- Tokat'ta, Çin'in Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri'ne uyguladığı zulme tepki gösterildi. Tokat Cumhuriyet Meydanı'nda siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşlarının katılımı ile Doğu Türkistan'da Uygur Türkleri'ne Çin tarafından uygulanan zulüm protesto edildi. Türkiye Kamu-Sen Tokat İl Temsilcisi Hakan Akkaya, Doğu Türkistan'dan yükselen çığlıkla yüreklerin yanmakta olduğunu ifade ederek, "Neredeyse 250 yıldır Doğu Türkistan'da bir millet kan ağlarken; bütün dünya kör, sağır, dilsiz; bu hayasız, bu alçakça zulmü seyretmektedir. Ne yazık ki, milletimizin büyük çoğunluğunun yaşanan insanlık dramından haberi dahi yoktur. Çin Devleti, yıllardır işgal ettiği Doğu Türkistan'da sistematik katliamlar gerçekleştirmektedir. Türkistan kan gölü haline gelmişken başta İslam ülkeleri ve Birleşmiş Milletler yaşanan dramı görmezden gelmekte, sözde insan hakları savunucuları susmakla yetinmektedir. Doğu Türkistan’da evlerinden, yurtlarından edilmiş milyonlara, katledilen canlara kimsenin gözlerini kapatma hakkı yoktur. Türkmen soydaşlarımız toplama kamplarında tecrit altında tutulmakta, türlü işkencelere maruz bırakılmaktadır. Ne hikmetse bu vahşet, basın yayın organlarının ilgisini çekmemekte, birçok basın kuruluşu için akan Türk kanı haber değeri dahi taşımamaktadır. Ne Batı'da ne de Türkiye'de işgal altındaki Türkistan'ın çığlığı bir türlü duyulmamakta, akan kan Türk'ün olunca kulaklar sağır, gözler kör olmaktadır." dedi.
"İnsanlık suçu işleniyor" Birleşmiş Milletlere üye devletlerin gözleri önünde Müslüman kanı akıtılmakta, insanlık suçu işlenmekte olduğunu ifade eden Akkaya,"Birleşmiş Milletler insanlığın etrafında mı yoksa küresel güçlerin ortak çıkarları etrafında mı birleşmiştir? Doğu Türkistan'da akıtılan bu kanı durdurmak, yaşanan insanlık dramına son vermek insanlığın üzerine düşen tarihi bir sorumluluktur. Ama Birleşmiş Milletler ya susmakta ya da gerçeklere gözlerini kapatmaktadır. Birleşmiş Milletlerin görevi, olayları takip etmek değil, olaylara müdahale etmektir. Birleşmiş Milletler üyelerinin vicdanlarının sızlaması için daha kaç Müslüman'ın kanı akmalı, kaç çocuk zehirli gazlarla boğulmalı, kaç kadına tecavüz edilmeli, kaç genç parçalanmalıdır? Bu nedenle BM, duruma müdahale etmek, olayların önlenemez noktalara gelmesinin önüne geçmek ve bu soykırıma son vermek için derhal harekete geçmelidir." diye konuştu.
Doğu Türkistan'da yaşananları protesto eden Akkaya, açıklamalarına şu şekilde devam etti: "İslam'ın, Türklüğün sancağını güneşin doğduğu en uzak noktada dalgalandıran Doğu Türkistanlı kardeşlerimizi ilgisizliğin girdaplarında, cellatlara teslim eden anlayışı şiddetle protesto ediyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak insanlık katledilmeden, yaşanan trajedi daha da büyümeden önce Türk hükümetini ve Birleşmiş Milletler Örgütü'nü, Doğu Türkistan'da yaşanan bu katliamı durdurmak üzere yetkili organlarını harekete geçirmeye ve etkili tedbirler almaya davet ediyoruz. Aksi halde bu katliama sessiz kalan her kurum, örgüt ve ülke, işlenen bu insanlık suçuna ortak olacaktır."
19 Aralık 2018 Çarşamba günü yayınlandı