'Sessiz çığlık' ile Suriyeli tutsak kadınların sesi oldular - ERZURUM
Suriyeli kadınların özgürlüğü için sesini yükselttiklerini ifade eden Gümüş, "Hukuksuzca cezaevinde tutulan, cinsel saldırıya ve işkenceye maruz kalan Suriyeli kadınların özgürlüğü için sesimizi yükseltiyoruz. Savaşlarda, kadınlara yönelik tecavüzün, işkencenin ve her türlü zulmün silah olarak kullanılmasına isyan ediyoruz." diye konuştu.
Gümüş, Suriye'de birçok savaş suçunun işlendiğini belirterek, "Uluslararası sözleşmeleri etkili olarak uygulaması gereken devletler, uluslararası yargı mekanizmaları ve uluslararası toplumun bütün bileşenleri, sivil insanların, kadın ve çocukların korunmasından sorumludur. Kadınlar ve çocuklar korunmalı, hiçbir şekilde esir tutulmamalı, taraflarca herhangi bir şekilde pazarlık konusu ve unsuru yapılmamalıdır." dedi.
- Kadınlardan "sessiz çığlık" eylemiBasın açıklaması sonrası etkinliğe katılan kadınlar, Yakutiye Medresesi önünde "sessiz çığlık" adında eylem gerçekleştirdi.Eylemde, çok sayıda kadın dizlerinin üzerine çöktükten sonra ellerini birbirlerine bağlayıp havaya kaldırarak temsili olarak Suriye'de işkence altındaki tutsak kadınları tasvir etti.İHH İnsani Yardım Derneği Erzurum Şube Başkanı İbrahim Hakkı Çankaya AA muhabirine yaptığı açıklamada, Suriye'de 10 binlerce kadın ve çocuğun işkence altında olduğunu söyledi.
Suriye'de yaşananların eşine az rastlanır derecede kötü olduğuna dikkati çeken Çankaya, "21. yüzyılın ilk 20 yılı içerisinde yaşanan en büyük insanlık suçlarından birisi şu an Suriye'deki hapishanelerde yaşanıyor. Annelerimiz, bacılarımız, kızlarımız ve çocuklarımıza hapishanelerde işkencenin en ağırı yapılıyor." diye konuştu.
Çankaya, bu programın yaşanan zulmü insanlara duyurma amacıyla düzenlendiğini ifade ederek, Suriye'deki sessiz yığınların sesi olmak istediklerini aktardı.Hukuki Araştırmalar Derneği (HUDER) Temsilcisi Avukat Büşra Yaylalı ise Birleşmiş Milletlerin Suriyeli mülteciler için kurduğu birimin, araştırmaların ötesine geçmediğini savundu.Dünyanın Suriye'de yaşananlar karşısındaki tutumunu "ikiyüzlülük" olarak niteleyen Yaylalı, "İnsan haklarının, bütün dünya kadınlarının özellikle Müslüman kadınların sesi olmasını sağlayacağız." şeklinde konuştu.
Atatürk Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi Afganistanlı Malika Rahmani de Suriye'de yaşananlara ilişkin, "Suriye'deki zulüm çok iğrenç. Zulmün özellikle kadınlara ve çocuklara yapılması bunu yapanların ne kadar vicdansız olduğunu gösteriyor. Bu zulmün artık bitmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Yabancı Öğrenciler Yabancı Öğrenci İnsan Hakları Basın Açıklaması Uluslararası
8 Mart 2019 Cuma günü yayınlandı