Küçük atölyesinde ürettiği udları dünyanın dört bir yanına gönderiyor
Parmak Müzik Aleti El Emeği Göz Nuru Yurt Dışı İmalathane
--Çeşni ile röportaj
--Çeşni'nin ürettiği udlardan görüntüler
--Çeşni'nin ud çalması
--Detay
( KOCAELİ - ÖZEL)- 35 yılını verdiği ud ustalığı ile Arap ülkelerin gözdesi haline geldi- Yabancıların hayran olduğu işçiliğine çırak bulamıyor KOCAELİ
- Kocaeli’nin Derince ilçesinde yaşayan 35 yıllık ud ustası Burhan Çeşni, kurduğu küçük atölyede ürettiği el emeği göz nuru udlarla dünyanın 4 bir yanından gelen taleplere yetişemiyor. Ünü Dünya’ya yayılan usta, yetiştirecek çırak bulamamaktan şikayetçi. Kocaeli’nin Derine ilçesinde yaşayan Burhan Çeşni, İstanbul’da bulunan müzik aleti üretimi yapan bir firmada çalışmaya başlayan ud ustası Burhan, kurduğu imalat hanede ürettiği udlarla büyük ilgi görüyor. Kocaeli’nin Derince ilçesinde yaşayan Çeşni, askerden döndükten sonra bir müzik aleti üreten firmada ud ustasının yanında çırak olarak çalışmaya başladı.
Daha önce eline çekiç bile almadığını söyleyen Çeşni, kısa sürede kendisini ud üretiminde geliştirdi. Yaklaşık 7 yıl sonra çalıştığı işten ayrılan Çeşni, kendisini Arap udu alanında geliştirebilmek için Kuveyt’e gitti. Kuveyt’te 12 yıl ud üretimi yapan Çeşni, daha sonra Türkiye’ye dönme kararı aldı. Kocaeli’nin Derince ilçesinde küçük bir atölye kuran Çeşni, ürettiği udlarla kısa sürede büyük ilgi görmeye başladı.
Kişiye özel yaptığı udlarla Türkiye’de bulunan sayılı ud ustaları arasında yerini alan Çeşni, aldıkları kalasları her parçasını kendi yaparak uda dönüştürüyor. Çeşni’nin ürettiği udlar Arap ülkelerinden de büyük ilgi görüyor. Ürettiği udları 2 bin TL ile 8 bin TL arasında fiyatla satan Çeşni, her yıl onlarca udu ihracat ediyor. Son yıllarda Türk Sanat Müziği’nin yaygınlaştığı Avrupa, Amerika ve Asya ülkelerinden de ürettiği udlara talep geldiğini söyleyen Çeşni, atölyesini büyüterek üretim kapasitesini arttırmayı planlıyor. Gelen taleplere yetişemediğini belirten Çeşni, gençlerin mesleğe karşı ilgisiz olmasından yakındığını ifade etti.
“Kendimi geliştirdim ve geliştirmeye de devam ediyorum”Çıraklıktan, yurt dışından büyük ilgi gören ud ustalığına ulaştığı yaşam hikayesini anlatan Çeşni, “1984 yılında askerden geldiğimde gazeteden gördüğüm bir ilan ile bu işe girdim. İstanbul Davutpaşa’da bulunan bir imalathanede yaklaşık 6-7 yıl çalıştıktan sonra Kuveyt’ten bir teklif geldi. Kuveyt’te bu işi devam ettirdim. 12 yıl orada çalıştım. Arap udu imalatımı da orada geliştirdim. Farklı türdeki utların üretimi için 10 tane kalıp yaptım. Kadınlar için, miyom ve uzun boylular için ayrı utlar yaptım. Kendimi geliştirdim ve geliştirmeye de devam ediyorum. Ben kalasları alıp burada biçiyorum. Utun ‘A’dan ‘Z’ye her şeyini yapıyorum. Telini takıp, akordunu yapıyorum ve müşterilere sunuyorum. Müşterilerin isteklerine göre udlar yapıyorum. Bazen hazır standarttaki udlardan yapıyorum ama genel olarak kişiye özel utlar yapıyorum” dedi.
“Dünyanın dört bir yanından talep var”Ürettiği udlar için daha büyük bir imalathane kuracağını ifade eden Çeşni, gençlerin mesleğe karşı ilgi duymadığını belirterek, “Bu işi yapanlar çok ama benim gibi udun her şeyini yapan çok az, bir elin parmaklarını geçmez. Gelen talepler çok iyi. Dünyanın dört bir yanından talep var. Daha çok Arap müşteriler talep gösteriyor. Şu anda Avrupa, Amerika, Kanada, Yenizelanda, Avusturalya, Japonya’nın da Türk Sanat Müziği’ne ilgileri var. Onlarda udu talep ediyorlar. Ben şu ana kadar hep yalnız çalıştım. Yanıma bazı çıraklar aldım ama sabredemediler. Şimdi gelen taleplere yetişebilmek için daha büyük bir atölye açacağım. Şimdi bütün aileler çocuğum doktor, mühendis, mimar, savcı olması için uğraşıyorlar. Zanaata bir yönelim yok. Gençleri aileler yönlendiriyor. Ben isterim ki gençler yapmak istedikleri işe kendileri yönelsin. Zanaat öğrensinler, en güzeli o” dedi.
30 Eylül 2019 Pazartesi günü yayınlandı