Kırsaldaki kadınlar 'hayatın yükünü' omuzluyor - MUŞ
Köy yaşamının bir yandan çok güzel, bir yanda da zahmetli olduğunu belirten Korkmaz, "Fedakarlık yapmazsan köyde yaşamak çok zor. Sabah kalktığımda ilk önce sobayı yakıyorum, çocukların kahvaltısını hazırlayıp okula gönderiyorum. Sonra eşime yardım etmeye gidiyorum. Elimden geldiğince eşime destek olmaya çalışıyorum. Bir yandan bulaşık ve çamaşır yıkıyorum, bir yandan da evi temizliyorum. Kendime zaman ayıramıyorum." ifadesini kullandı.Korkmaz, yılın altı ayı karda yaşamak zorunda kaldıklarını, bazen kar ve tipi nedeniyle koyunlarına bile yem veremediklerini dile getirdi.Bütün zorluklarına rağmen hayatından memnun olduğunu anlatan Korkmaz, işlerin bir bölümünü yaparak eşine "omuz verdiğini" belirtti.
Güler Korkmaz'ın eşi Rauf Korkmaz ise tek geçim kaynaklarının hayvancılık olduğunu ifade etti.
Köy yaşamının çok zor geçtiğini vurgulayan Korkmaz, "Buna rağmen eşim bana destek oluyor. Hayvanlarımıza beraber bakarak geçimimizi sağlıyoruz. Eşim sadece ev işi yaparsa, bu hayvanlara bakamam. Eşim destek olmazsa tek başıma bu yükün altından kalkamam." dedi.
- "Hem çocuklara hem hayvanlara bakıyoruz"Aynı köyde yaşayan 58 yaşındaki Kadriye Bilici de 40 yıldır evli olduğunu ve 7 çocuğunu da olduğunu anlattı.Kışın köye sürekli kar yağdığını ve bunun yaşamı daha zorlaştırdığını vurgulayan Bilici, şöyle konuştu:"Hayvancılık yapıyoruz. Tandırda ekmek pişiriyoruz. Kışın işlerimiz çok zor. Sabah erken kalkıyorum, sobayı yakıyorum, çocuklara kahvaltı hazırlıyorum. Hem çocuklara hem hayvanlara bakıyoruz. Ev işleri çok yoğun olduğu için hiç zamanımız olmuyor." dedi.
Kadriye Bilici'nin eşi ve köy muhtarı Abdurrahman Bilici de kadınların özellikle kışın çok yorulduğunu ve bütün yükün onların sırtında olduğunu söyledi.
Köy Muhtarı Muhabir Salda Hayvancılık Hayvan
17 Şubat 2019 Pazar günü yayınlandı