“Kaybolduğu” iddia edilen köprü ile ilgili uzman raporu açıklandı

Fotoğraflar

( GÜMÜŞHANE ) -- Arkeolog, sanat tarihçisi, jeoloji ve inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişilerin incelemesi sonrasında Gümüşhane merkeze bağlı Arslanca köyü sınırlarında yer alan Balahor deresi üzerinde bulunan köprünün selde yıkıldığı tespit edildi GÜMÜŞHANE
Sağ ve Sol Bilirkişi Yaylacılık Su Taşkını Dere Yatağı 


- Gümüşhane merkeze bağlı Arslanca köyü sınırlarında yer alan Balahor deresi üzerinde bulunan ve geçtiğimiz günlerde sökülerek çalındığı iddia edilen köprünün arkeolog, sanat tarihçisi, jeoloji ve inşaat mühendislerinden oluşan bilirkişilerin incelemesi sonrasında selde yıkıldığı tespit edildi. Konuyla ilgili Gümüşhane Valiliği’nden yapılan açıklamada, yerel ve ulusal basında Gümüşhane merkez ilçeye bağlı Arslanca Köyü mülki sınırları içerisinden geçen Balahor Deresi üzerinde bulunan köprünün sökülerek çalındığı iddiası ile ilgili olarak çıkan haberlerin ardından oluşturulan Tespit Komisyonu’nun çalışmasını tamamladığı belirtildi. Komisyonun yapmış olduğu çalışma sonucu bir rapor hazırladığı kaydedilen açıklamada “Gümüşhane ili Merkez İlçesi Arslanca Köyü Balahor Yayla sınırları içerisinde Mağaraboğazı Deresi üzerinde bulunan yaklaşık 300 yıllık olduğu tahmin edilen tarihi köprünün çalınması olayı ile ilgili olarak Gümüşhane İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Gümüşhane İl Özel İdaresi ve Gümüşhane Yağmurdere Jandarma Karakol Komutanlığı bünyesinde oluşturulan tespit komisyonu tarafından olay mahalinde incelemeler yapılmıştır. Tespit komisyonunun çalışmasında Arslanca Köyü Muhtarı Çoşkun Doğan, uzun yılardır Balahor Yaylasında yaylacılıkla geçimini sağlayan Sefer ve Miktat Bayraktar ve Mustafa Şimşek de hazır bulunmuşlardır. Arslanca Köy Muhtarı Coşkun Doğan ile yapılan görüşmede köprünün yıkıldığını, basında yer alan haberler neticesinde öğrendiğini beyan etmiştir. İnceleme sırasında uzmanlara eşlik eden yaylacılık yapan vatandaşlar ise Temmuz aynın başında yaylaya geldiklerini ve köprünün yıkılmış olduğunu fark ettiklerini ifade etmişlerdir” denildi. Raporda, köprünün yapımında Horasan harcına rastlanılmadığı, köprünün tarihlendirilmesinin ise Osmanlığı İmparatorluğu’nun son dönem özelliklerini yansıttığı vurgulanırken, yıkılması ile ilgili olarak ise şu bilgiler paylaşıldı: “Mahallinde yapılan teknik inceleme neticesinde tarihi köprünün sağ ve sol ayak kalıntıları gözlemlenmiş ve köprünün ayaklarının yerli moloz taşlarla yapıldığı tespit edilmiştir. Köprünün sol ayağı kayalık zemin üzerine yerleştirilmiş olup sağ ayağı ise ham toprak üzerine temel örülerek yerleştirilmiştir. Yapılan incelemelerde arazideki emarelere göre su seviyesinin en derin noktada 2 metre civarı yükselerek dere akış yönü ile sağ sahilde 3,5 metre, sol sahilde 1,5 metre yanal genişleme gözlemlenmiştir. Bu bilgiler ışığında taş köprünün taşıyabileceği debi miktarı l0 m3/sn artış göstererek ilk olarak su akış yönünde köprünün sol ayak kısmına etki ederek taşıyıcı sistemin dengesinin bozulmasına neden olmuş ve kemer köprü çökmüştür. Kemer köprünün tamamen çökmesinde horasan harcının kullanılmamasının da etkisi büyüktür. Selden dolay dere debisinin artarak deredeki su seviyesinin yükselmesiyle, dere yatağındaki kum birikintilerinden, balçıklaşmış topraktan ve etrafta bulunan sel sularının taşıdığı malzemelerden anlaşılmaktadır. Sonuç olarak tarihi köprünün belirtilen sebeplerden dolay selin etkisi ile yıkıldığı gözlemlenmiş olup; sol ayağa yakın olan kemer taşları ve taşıyıcı taşlar su taşkınıyla tamamen taşınmış, kalıntılara dere boyunca azda olsa rastlanılmıştr. Köprünün sağ ayağı ve sağ kemer taşları ise olduğu yere çökmüş ve taşlar dere yatağı üzerinde bulunmaktadır.”
15 Ekim 2018 Pazartesi günü yayınlandı