Genç kadın doğumdan sonra hayatını kaybetti, polis eşi gözyaşlarına boğuldu
Polis Memuru Kayınvalide Suç Duyurusu Ölüm Haberi Morg Bahçesi
-Morg bahçesindekiler detay
-Eşi Erol Güler röp.
-Anne röp.
-Anneden detaylar
-Cenazesinin alınışı
-Anne ve kayınvalidenin ağlayışları
-detaylar
( ANTALYA )- Sezaryenle doğum sonrası hayatını kaybeden genç kadının ölümü ailesini yasa boğdu- İhmal iddiasında bulunan polis eş, savcılığa suç duyurusunda bulundu- Genç kadının polis memuru eşi: “Benim çocuğum anasız büyüyecek başka çocuklar anasız büyümesin”- Kızı doğumdan sonra hayatını kaybeden anne morg bahçesinde ağıt yaktı ANTALYA
- Antalya’da sezaryenle doğum için tedavi gördüğü özel hastanede fenalaşarak, başka bir özel hastaneye sevk edilen 26 yaşındaki Döndü Güler, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulamadı. Genç kadının polis memuru eşi de, “Bizim canımız yandı. Benim çocuğum anasız büyüyecek başka çocuklar anasız büyümesin” derken Güler’in annesi ise morg bahçesinde uzun süre gözyaşı dökerek, ağıt yaktı. Ankara’da görev yapan polis memuru Erol Güler (28), Antalya’nın Aksu ilçesinde yaşayan Döndü Güler (26) ile 2018 yılında dünya evine girdi. Bir süre sonra hamile kalan genç kadın, doğum sürecine girdi. 2 gün önce Manavgat ilçesinde bulunan özel bir hastaneye sezaryenle doğum için tedavi altına alınan Güler, burada sağlıklı bir kız bebeği dünyaya getirdi. Doğumun ardından odaya getirilen genç kadın, birden rahatsızlandı. İddialara göre, nefes alamayan ve ağzından sıvılar akmaya başlayan Döndü Güler, ardından Antalya’daki özel bir hastaneye sevk edildi. Güler, hastanede kalp krizi geçirerek, bu sabah saat 02.00 sıralarında yaşamını yitirdi. Çiftin ‘Hatice Umay’ adını verdikleri bebeklerinin sağlık durumunun iyi olduğu ve kontrollerinin yapıldığı öğrenildi. Eşinin ölüm haberiyle sarsılan Erol Güler de ihmali olduğunu ileri sürerek hem Sağlık Bakanlığı’na hem de Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu, otopsi yapılmasını talep etti. Döner Güler’in cansız bedeni ise otopsi için Antalya Adli Tıp Kurum Morgu’na kaldırıldı. "Eşim kendinde değildi" Eşini 7 Temmuz'da sezaryen için hastaneye götürdüğünü anlatan Erol Güler, “Sezaryenden ilk önce çocuğum çıktı, sonra eşimi getirdiler. Eşim geldiğinde kendinde değildi. Nefes alamıyordu gözleri boş bakıyordu. Bu yüzden görevli personelleri uyardık. Onlar da narkozdan dolayı olduğunu söylediler. Geçeceğini söylediler. Ben 10-15 defa gittim, ‘nefes alamıyor gelin bakın’ dedim. Yine narkozun etkisinde olduğunu söylediler. Sonra eşimi kıyafetlerini giydireceklerinde yan döndürdüklerinde ağzından sıvılar akmaya başladı.
O zaman müdahale etmeye başladılar” iddialarında bulundu. "Herhangi bir tanı konulmadı" Ardından eşinin Antalya’daki özel bir hastaneye kaldırıldığını kaydeden Güler, “Bu şekilde hastaneye gelir gelmez kalp krizi geçirdi ve organları iflas etti. İkinci kalp krizini geçirdi. Eşim gece 04.00’da vefat ettiğinde ölüm belgesine epilepsi yazıldı” ifadelerini kullandı. “İlk çocuğumuzdu” Güler, eşinin kronik bir rahatsızlığı olmadığının da altını çizdi. Güler, “İlk çocuğumuzdu. Allah’a şükür sağlıklı. Kontrollerini yaptırdık. Şu anda da ablam bakıyor. Eşim vefat ettikten sonra da karakola giderek şikayette bulunduk” dedi.
‘Benim eşimin canı yandı’ diyerek gözyaşı döken polis memuru Güler, “ Benim çocuğum anasız büyüyecek başka çocuklar anasız büyümesin. Ne yapılması gerekiyorsa yapılsın. Devletimden başka bir şey istemiyorum” sözlerine ekledi. Konuşmakta güçlük çeken anne Iraz Saykun, “Çocuğumu odaya çıkardıklarında, ‘çocuğum kriz geçiriyor, gözü tavana baktı’ dediğimde müdahale etmediler. O kadar kötüydü ki. Anlatamam ben çocuğumun o hallerini anlatamam” diye konuştu.
Saykun, konuşmasının ardından morg bahçesi içinde bulunan kaldırıma oturarak, uzun süre gözyaşı döktü ve ağıt yaktı.
9 Temmuz 2020 Perşembe günü yayınlandı