Ergenekon Davasında Avukatlardan Süre Tepkisi

Ergenekon davasında mahkeme, örgüt yöneticiliği suçundan yargılananlara avukatıyla beraber 2 saat, haklarında örgüt üyeliği suçlaması bulunanlara da 1 ' er saat esas hakkında savunma süresi tanıyınca avukatlar salonu terk etti.
İlkay Ağır Ceza Mahkemesi İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanı Ergenekon Davası 


İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi ' nde 67 ' si tutuklu 275 sanığın yargılandığı Ergenekon davasına Silivri ' de devam ediliyor. 285. duruşması görülen davada bu kez savunma süreleri konusunda tartışma yaşandı. Mahkeme örgüt yöneticiliği suçundan yargılananlara avukatıyla beraber 2 saat, haklarında örgüt üyeliği suçlaması bulunanlara da yine avukatıyla beraber 1 saat esas hakkında savunma süresi tanıdı. Bunun üzerine avukatlar duruma tepki gösterip, salonu terk etti.

Dışarı çıkan avukatlar duruşma salonu önünde basın açıklaması yaparak mahkeme heyetine tepki gösterdi. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ ' un avukatı İlkay Sezer, savcının mütalaanın özetini okumasının bile saatler sürdüğünü belirterek, “Mütalaanın tamamına vakıf olmamış, onu daha inceleyememiş, savunma için süre talep eden sanıkların bütün bu taleplerinin reddedilerek çok kısa sürelerle 1-2 saat gibi sürelerle kendilerini savunmalarını beklemek burada şekli bir yargılamanın ötesine geçmez. Onun için biz bu uygulamayı kabul edilebilir görmüyoruz. Bu uygulama yasaların herhangi bir şekilde tanıdığı, hak verdiği bir uygulama değildir. Yasal, hukuki hiç bir tarafı yoktur bu uygulamanın. Ben şahsım adına bu uygulamayı kabul etmiyor, reddediyorum ' dedi.

Avukat Vural Ergül ise Türk hukuk tarihinde bugüne kadar hiçbir mahkemede sanığın savunmasının adaletten, insaftan, izandan, akıldan yoksun bir şekilde kısıtlanmadığını belirterek, “Büyük zorluklarla avukatlık görevimizi yerine getirmeye gayret gösterdik. Avukatlık görevimiz gereği tarihe düşecek savunmalarımızı Türk milleti önünde kayda geçirmek üzere hazır bulunuyoruz. Mahkemenin yasaya aykırı biçimde, suç oluşturur biçimde sanıkların ve avukatlarının savunmaları sınırlamasıyla bu imkan elimizden alınmış oluyor. Ben taşımaktan gurur duyduğum avukatlık cübbeme olan bağlılığım ve saygım nedeniyle mahkemenin güya 'savuma yapıldı da kararı ona göre adilane verdik' demesi için fon olarak kullanılmasına imkan tanımam, bu suretle asla avukatlık görevimi devam ettirmem. Bunu tarihe not düşmek üzere burada kaydediyorum. Bu koşullarda avukata bırakılan yegane seçenek avukatın görevinden istifası, bu hukuksuzluğa, bu kanunsuzluğa mesleğini, cübbesini alet etmemesidir. Mahkeme avukatların ve sanıkların savunmalarında dile getireceği gerçeklerden korkmaktadır. Mahkeme gerçeklerden korktuğu için savunma hakkımızı elimizden alma gayretinde. Hiçbir halde cübbemi buradaki kanunsuzluğa alet etmem. İstifa ederim ' şeklinde konuştu.

Avukat Zeynep Küçük de, sanık ve avukatlara verilen sürelere tepki göstererek, “Burası bir iddia makamı mahkemesidir. Bu sadece şu anda yapılan yargılama sadece iddialardan yola çıkılarak karar verilmek üzere kurgulanmış bir mahkemedir” dedi.

15 Nisan 2013 Pazartesi günü yayınlandı