Egemen Bağış’tan Fazıl Say Yorumu
Avrupa Avrupa Birliği İsveç Fazıl Say Başmüzakereci
Bakan Egemen Bağış, AB Bakanlığı Ortaköy Ofisi ' nde İsveç Yabancı Gazeteciler Derneği heyetini kabulü sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ünlü piyanist Fazıl Say hakkında mahkemenin verdiği 10 aylık hapis cezasının hatırlatılması üzerine Bağış, “Daha birkaç gün önce Türkiye 4. yargı reform paketini kabul etmiş bir ülke. 3. Yargı paketi sayesinde 33 bin 500 tutuklunun davalarının serbest bırakılarak görülmesi neticelenmişti. 4. yargı paketi de AİHM ' de Türkiye ' nin aleyhine açılmış olan dava sayısını azaltmaya yönelik bir süreç. Türkiye bütün bu adımları atarken, kendi imajıyla ilgili çok önemli mesajları bütün uluslar arası kamuoyuna verirken, böyle bir münferit olayda özellikle uluslar arası medyada anılmamız tabii ki Türkiye için de, sanatçılarımız açısından da, yargımızın dışarıya verdiği mesaj açısından da hoş değil. Keşke yargımız bu sanatçının attığı adımları saçmalama özgürlüğü çerçevesinde değerlendirseydi diye bir mesajım olmuştu” diye konuştu.
Fazıl Say ' a verilen cezaya ilişkin Avrupa Birliği ' nden (AB) gelen tepkileri de değerlendiren Egemen Bağış, “AB ' nin de, üye ülkelerin de Türkiye ' deki demokratikleşme reform adımlarını teşvik edici olması gerekiyor. Bir münferit yargı kararı üzerinden Türkiye ' ye yüklenmek, ağır eleştiriler getirmek çok doğru olmasa gerek. Biz ne Sayın Fazıl Say ' ın, ne de herhangi bir başka vatandaşımızın söyledikleriyle ya da düşündükleriyle yargılanmasından mutlu olmayız. Ama keşke Sayın Say da insanların kutsallarını önemseyip, onlara saygıyla yaklaşmış olsaydı da bu dava süreci hiç başlamamış olsaydı. Zaten millet vicdanında kendi yargılamasını yapıyor, kendi değerlendirmelerini yapıyor” dedi.
“Şu anda içinde bulunduğumuz durum ne Türkiye için, ne Sayın Fazıl Say için, ne Türkiye ' nin imajı için, ne AB sürecimiz için çok hayırlı olmamıştır” diyen Bağış, şunları söyledi;
“Süreci takip edeceğiz. Sonuçta alınmış bir yargı kararı var. Bütün demokrasilerde olduğu gibi yargı kararları bağımsızdır, yasamanın veya yürütmenin yargı üzerinde bir tahakkümü söz konusu olamaz. Ama süreci takip edeceğiz. Bu sürecin ileriki aşamaları söz konusudur. Ümit ediyorum ki Türkiye bu süreçten de en doğru mesajları vererek çıkacaktır. Bu davadan alınması gereken mesaja herkesin birbirine saygılı olmayı öğrenmesidir. Kimse kimsenin kutsalına, değerlerine hakaret etmesin. Herkes birbirinin kutsalına saygı göstermeyi öğrensin ve Türkiye AB standartlarında bir ülke olma yolunda ilerlemeye devam edilsin.”
16 Nisan 2013 Salı günü yayınlandı