Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu göçün 30.yılı anma programı
Mezar Taşları Saygı Duruşu Fotoğraf Sergisi Sivil Toplum İsim Değiştirme
-Saygı duruşu ve istiklal marşı
-Sinevizyon gösterimi
-Röportajlar
-Detaylar
( İSTANBUL ) İSTANBUL
- Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu göçün 30'uncu yılı sebebiyle Esenyurt'da anma programı düzenlendi.
Programda göç döneminde insanların yaşadıkları fotoğraf sergisi ile gözler önüne serilirken, Göçe ait görüntülerden oluşan sinevizyon gösteriminde duygu dolu anlar yaşandı. Esenyurt'ta Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu göçün 30'uncu yılında anma programı düzenlendi.
Esenyurt Belediyesi’nin düzenlediği programa, Esenyurt Belediye Başkan Vekili, Veysel Bal, dernek başkanları ve birçok sivil toplum kuruluş üyesi ile 1989’da Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu göçe maruz kalan vatandaşlar katıldı.
Şehit Erol Olçok Kültür Merkezi’nde gerçekleşen program, bir dakikalık saygı duruşunun arkasından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Zorunlu göç döneminde insanların yaşadıkları fotoğraf sergisi ile gözler önüne serildi. Programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, 1989 göçüne ait görüntülerden oluşan sinevizyon gösteriminde duygu dolu anlar yaşandı. "Türkçe müzik dinleyene ceza kesiliyordu" Göçe maruz kalan Resmiye Özgür, "Ben ortaokula gidiyordum. Bizim isimlerimizi değiştirdiler. Babam isim değiştirmeye karşı çıktığı için üç gün tutuklu kaldı ve işkence gördü. Döndüğünde bütün vücudu morluk içindeydi. Çok zorluk yaşadık Türkçe konuşmamız, camiye girmemiz yasaktı. Türkçe müzik dinlediğinde bile ceza kesiliyordu’’ İfadelerini kullandı. "Bulgarların, Türklerin isimlerine mezar taşlarında dahi tahammülü yoktu’’ Aile büyüklerinin mezarlarının Bulgaristan’da olduğunu ifade eden Gülfiye Öztürk,"Bizim köye de diğer köylere girdikleri gibi tanklarla giriyorlar. Köye zorla giren komünist yönetimin Türklere söylediği şey siz aslında Bulgardınız ama Osmanlı gelip size Türk isimleri verdi. Biz sizi şimdi aslınıza döndürüyoruz. Asimile politikası uyguladılar. Zorla, baskıyla asimilasyon uygulamalarına karşı gelenler hapishaneye atılıyor ya da öldürülüyordu. Asimilasyon politikası o kadar ağırdı ki ben İki tane dedemin mezarı Bulgaristan'da mezarların isimleri okunmasın diye beton ile harç ile kapatılmıştı. Bulgarların, Türklerin mezar taşlarındaki isimlerine dahi tahammülü yoktu’’ dedi.
Anma programı dahilinde sempozyum düzenlendi.
Sempozyumun ardından Bulgaristan’dan Türkiye’ye zorunlu göçün 30. Yılı anma programı türküler ve ağıtlar okunarak sona erdi.
5 Ocak 2020 Pazar günü yayınlandı