Bu çiftlik ölüme terk edilmiş ve felçli hayvanlara umut oluyor
Hastalık Ölümcül Hastalık Fizik Tedavi İşkenceler Ölümcül Hasta
-Zuhal Kadıoğlu röp.
-genel ve detaylar
( İSTANBUL - ÖZEL) İSTANBUL
- Silivri’de bulunan Hayvan Yaşam Merkezi felçli, engelli ve bakıma muhtaç hayvanlar için umut oldu. 3 sene önce kurulan merkezde bugüne kadar felçli ve bakıma muhtaç 105 hayvan tedavi edildi. İstanbul’un Silivri ilçesinde bulunan hayvan yaşam merkezi, felçli, engelli ve bakıma muhtaç hayvanlar için umut oldu. Hayvan yaşam merkezi ölüme terkedilmiş 400’ü aşkın hayvana ev sahipliği yapıyor. Tesiste, Türkiye’de bir ilk olarak felçli ve dönüşü olmayan hastalıklı hayvanların bakım ve tedavileri yapılırken diğer yandan da fizik tedavi yöntemleriyle sağlıklı bir hayata kavuşmalarını sağlanıyor. 3 senede 105 hayvan tedavi edildi 3 sene önce kurulan Hayvan Yaşam Merkezinde bugüne kadar 105 tane felçli ve bakıma muhtaç hayvanı tedavi etti. Hasta kedi, köpeklere ev sahipliği yapan tesiste, 40 tane felçli hayvanın da tedavisine devam ediliyor. 3 sene önce bireysel olarak başlayan bu hareket 8 ay öncesinde iyilik hareketine dönüşerek dernek halini aldı. “ENCANDER” ( Engelli Canları Yaşatma ve Koruma Derneği) ismiyle kurulan bu dernek, aralarına yeni katılacak hayvan dostlarıyla daha çok hayvana ulaşmayı ve iyileştirmeyi hedefliyor. “105 hayvanı yaşama döndürdük” ENCANDER kurucusu Zuhal Kadıoğlu, ”Dünyada böyle bir tesis yok hem sayı açısından hem tedavi edilen hayvan niteliği açısından belki de dünyada bir ilk bu tesis. Bu felçli köpeği tedavi sonucu yürütünce diğer felçli, travma yaşamış hayvanlara da umut olabileceğimi düşünerek 3 yıl önce burayı kurdum. 400 hayvanın üzerinde bakıma muhtaç hayvana ev sahipliği yapıyoruz. 285 tane köpeğin 75 tanesinin tedavisi devam ediyor. Bu köpeklerin çoğu felçli, üç bacaklı, kör veya ölümcül hastalıklarla mücadele ediyorlar. Geri kalan köpeklerin ise ya tedavisi devam ediyor ya da çok yaşlı oldukları için bakıma muhtaç durumdalar. Kedilerde bu sayı ise 120’e yakın ve 50 tanesinin aktif olarak tedavisi devam ediyor. Aynı zamanda insanoğlu tarafından işkenceye maruz kalmış, psikolojik yönden etkilenmiş hayvanlara da kucak açıyoruz. Bugüne kadar 105 tane felçli veya ölümcül hastalıklı hayvanı tedavi ederek hayata döndürüldü. Daha fazlasını yapmak için destek bekliyoruz” dedi.
“Buraya gelen her hayvanın bir hikayesi var” Balıkesir’in Karamanlar Köyü'nde 3 bacağı kesilerek ölüme terk edilen ‘Sızı’ isimli köpeğe de ev sahipliği yaptıklarını söyleyen Kadıoğlu, “Son yıllarda hayvanlara yapılan işkenceler arttı. Bundan son derece rahatsızlık duyuyoruz. Bu barınakta bacağı kesilmiş, insanoğlu tarafından tecavüze uğramış, psikolojik olarak şiddete maruz kalmış birçok kedi ve köpek var. Biz en azından bu yaşanılanları burada unutturmak istiyoruz. Buraya gelen her hayvanın bir hikayesi var keşke imkan olsa bu hikayeleri insanlara aktarabilsek. Benim en çok etkilendiğim hikayelerden biri Türkiye’de büyük bir infial uyandıran ‘Sızı’ köpek vakası. Balıkesir’de 3 bacağı kesilmiş halde hayvanseverler tarafından bulunan bu köpeğe biz sahip çıktık. Ciddi kan kaybıyla geldi ve yaşaması mucize deniliyordu. Şimdi bizimle eski haline döndü ve yavaş yavaş insanlarla ilişki kurmaya başladı” diye konuştu.
“Kapasitemizi doldurduk” Ölüme terkedilmiş kedi ve köpeklere ev sahipliği yapan hayvan yaşam merkezinin kapasitesini doldurduğunu söyleyen Kadıoğlu, ”Şuan burada 400’ün üstünde canlı mevcut ve bunların büyük bir kısmı bakıma muhtaç ve tedavisi devam ediyor. Biz daha fazla canlıya yardım etmek istiyoruz ancak elimizdeki imkanlar dahilinde bu pek mümkün görünmüyor. Biz hayvanseverlerden yardım bekliyoruz bize el uzatmalarını istiyoruz. Bizim maddi ve manevi desteğe de ihtiyacımız var. Uzun süredir tek başımıza mücadele ediyoruz ancak daha fazla hayvana ulaşmak istiyoruz. Tedavisini tamamlamış kedi veya köpekleri sahiplenerek bize yardımcı olabilirler. Buraya gelip hayvanları sevmeleri onlara mama getirmeleri yada bez ihtiyacımızı gidermeleri bizi memnun eder. Amacımız bir hayvanı daha nasıl elimizden tutabilirler. Biz sadece onlara daha iyi nasıl bir hayat sunabiliriz onu düşünüyoruz ve ne kadar çok kişi yanımızda olursa kendimizi o kadar güçlü hissedeceğiz” şeklinde konuştu.
(ECI-MB-ÖFA
28 Ekim 2018 Pazar günü yayınlandı