- BM: 'Myanmar Müslümanlara Soykırım Uygulamıştır' - Bm Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Myanmar Ordusunun Ve Fanatik Budistlerin Arakanlı Müslümanlara Soykırım Uyguladığını Açıkladı - Kız Çocukları Ve Erkeklerin De T...
( CENEVRE ) - BM: "Myanmar Müslümanlara soykırım uygulamıştır"- BM Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Myanmar Ordusunun ve fanatik Budistlerin Arakanlı Müslümanlara soykırım uyguladığını açıkladı- Kız çocukları ve erkeklerin de tecavüze uğradığı, bu kurbanlardan bazılarının da katledildiği belirtildi CENEVRE
Toplu Tecavüz Savaş Suçu Basın Özgürlüğü Uluslararası Kız Çocuklar
- Birleşmiş Milletler Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Myanmar Ordusunun ve fanatik Budistlerin Arakanlı Müslümanlara soykırım uyguladığını açıkladı.
Açıklamada, kız çocukları ve erkeklerin bile tecavüze uğradığı, bu kurbanlardan bazılarının da katledildiği belirtildi. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu bünyesindeki Uluslararası Myanmar Bağımsız Araştırma Misyonu, Arakanlı Müslümanların soykırıma maruz kaldığını ispatlayan 444 sayfalık bir rapor yayınladı. Arakanlı Müslümanlara yönelik soykırım, nefret suçu, savaş suçu ve insanlığa karşı suçlar işlendiği belirtilen raporda, soykırım detaylı şekilde anlatıldı. “Soykırımın ana faili Myanmar Silahlı Kuvvetleridir” Myanmar Ordusunun Arakan, Kachin ve Şan eyaletlerinde sivillere yönelik en korkunç insanlık suçlarını işlediğini kanıtlarıyla birlikte ispat edilen raporda, “Soykırımın ana faili, Myanmar Silahlı Kuvvetleridir” ifadesi kullanıldı. Raporda, “Genelkurmay Başkanı Min Aung Hlaing ve üst düzey komutanlara yönelik, güvenilir bir uluslararası yargı organı tarafından insanlığa karşı suçlar ve savaş suçları hakkında soruşturma başlatılmalı ve bu kişiler yargılanmalıdır” çağrısında bulunuldu. Sorumluların cezasız kalmaması gerektiği vurgulanan raporda, acilen adil bir mahkemenin kurulması aksi takdirde suçluların Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesine çıkarılması gerektiği söylendi. Arakanlı Müslümanların "yasa ile korunan grup" olduğu tescillendi Raporda, Myanmar hükumeti tarafından “Bangladeş’ten gelen göçmenler” olarak görülen ve resmi belgelerde “Bengal” olarak görülen Arakanlı Müslümanların “yasa ile korunan grup” olduğu tescillendi. Raporda, Myanmar ordusu ve Budistlerin, Arakanlı Müslümanlara karşı BM Soykırım Suçunun Engellenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde tanımlanan 5 suçtan 4’ünün işlendiğinin altı çizildi. “Katliam, bedensel veya zihinsel hasar, vücut bütünlüğünün bozulması ve hadım” Soykırım suçu içeren bu eylemlerin, “Grup üyelerinin öldürülmesi, grubun üyelerine ciddi bedensel ya da zihinsel hasar verilmesi, grubun yaşam koşullarının bunun grubun bütününe ya da bir kısmına getireceği kasti olarak fiziksel olarak bozulması ve grup içinde doğumları engelleyecek yöntemlerin uygulanması” olduğu hatırlatıldı. Kadınlar çocuklarının önünde tecavüze uğradı Müslümanlara yönelik tecavüzlerin detaylı olarak anlatıldığı raporda, kız çocukları ve erkeklerin de tecavüze uğradığı, bu kurbanlardan bazılarının da katledildiği belirtildi. Çocuklu kadınların, çocuklarının gözü önünde tecavüze uğradığı ve ardından çocukların da öldürüldüğü ifade edildi. Raporda, kadınların silahla tehdit edilerek toplu tecavüze uğradığı da yer aldı. 392 köy yakıldı Raporda ayrıca, Ağustos 2017'den bu yana 10 bin Arakanlı Müslüman'ın öldürüldüğü ve 725 bininin yerinden edildiği ifade edildi. Müslümanların yaşadığı 392 köyün yakıldığına da değinilen raporda 37 bin 700 şahsi mülkün harap edildiği belirtildi. “Budist cemaatler nefret söylemini körüklüyor” Raporda ayrıca Budist liderlerinin Müslümanlara karşı nefret söylemini destekledikleri ancak Budist din adamlarının planlı olarak nefret suçu işledikleri konusunda deliller olmadığı, bu delillerin toplanması için sosyal medya sitelerinin kendileriyle bilgileri paylaşmaları gerektiğinin altı çizildi. “Doğumdan ölene kadar kamusal şiddet” BM yetkilileri, Myanmar'da azınlıklara karşı işlenen suçların topluma iyice yerleştiğini ve nefret söyleminin özendirildiğini, devlet destekli nefretin, “doğumdan ölene kadar kamusal şiddete” sebep olduğunu açıkladı.
"İfade özgürlüğü engelleniyor" Sunulan raporda, katliamları dünyaya duyuran gazetecilerden 2’sinin hapse atıldığı ve bu gazetecilerle kesinlikle iletişime geçilemediğinin de yer aldı. Hükümetin soykırımı gizlemek için basın özgürlüğüne müdahale ettiği hatırlatıldı.
18 Eylül 2018 Salı günü yayınlandı