'Biyoçeşitlilik için üretici ve devlet birlikte çalışmalı' - KONYA
Pechacek, saha çalışmaları için geldiği Konya 'da, AA muhabirine yaptığı açıklamada, biyoçeşitliliğin canlılar arasındaki farklılıkları, çeşitliliği ve birbirleriyle olan ilişkileri ifade ettiğini, yaşam için uygun şartların oluştuğu alanlar ile canlılar arasındaki ilişkiyi ve zenginliği temel aldığını söyledi.
Konya Kapalı Havzası'nın Anadolu'nun en kurak bölgelerinden biri olduğunu belirten Pechacek, "Dolayısıyla tarımda kullanılacak su konusunda ciddi sıkıntılar yaşanan bir bölge. Aynı zamanda bu bölgedeki yaban hayatının, bitki hayatının tarımsal üretime belli başlı katkıları olduğu açıktır. Dolayısıyla bu çeşitliliği, yaban hayatını ya da bitki hayatını koruyabilmek için belli adımlar atmamız gerekiyor ki Konya Kapalı Havzası'nda bu biyoçeşitlilik devam etsin ve korunsun." diye konuştu.
Biyoçeşitliliğin tarımsal üretimin devamı için önemli olduğunu vurgulayan Pechacek, "Eğer biz arıları, tozlaşmada ciddi rolleri olan böcekleri kaybedersek bölgede tarımsal üretimi de kaybederiz. Ayrıca ormanlar da suyu korumak için sünger misali ciddi bir fonksiyona sahiptir. Sürdürülebilir toprak yönetimi için ormanlar da önemlidir." ifadelerini kullandı. - "Biyoçeşitlilik, sürdürülebilir arazi stratejilerine dahil edilmeli"Pechacek, insanların doğayı, doğada vakit geçirmeyi sevdiğini, tarımsal üretimin dışında temiz havada keyifle vakit geçirmek için de biyoçeşitliliğin korunması gerektiğini aktardı.Çeşitliliğin bazı coğrafi ve biyolojik etkenlere göre değişkenlik gösterdiğini dile getiren Pechacek, şöyle devam etti:"Biyoçeşitliliği, gelecek nesillere aktarabilmek için korumaya çalışıyoruz. Biyoçeşitliliği koruyabilmek için atacağımız ilk adım insanlara bunların ne kadar değerli olduğunu anlatmak. Bunu anlatırken bu insanların diliyle konuşmamız lazım ki mesajımızı net bir şekilde anlayabilsinler. Uygulayacağımız ilk ilkelerden birisi; biyoçeşitlilik konularını sürdürülebilir arazi kullanım stratejilerine dahil etmektir. Mesela bir arazi için amenajman yönetim planı hazırlarken biyoçeşitlilik konuları da mutlaka entegre edilmiş olmalı. Yönetim planları hazırlanırken biyoçeşitlilik konusunda zengin alanlar belirlenmeli, bu alanları kullanırken çok hassas olunmalı ya da bu alanlar hiç kullanılmamalı ki biyoçeşitlilik bozulmasın."Bitki, hayvan ve mikroorganizma çeşitliliğinin nesillerin geleceğini etkileyebileceğine dikkati çeken Pechacek, şunları kaydetti:"Biyoçeşitliliğe ilişkin konuları planlama aşamalarına entegre etmek, biyoçeşitliliği koruma açısından önemlidir. Bu bağlamda hem üreticiler hem de devlet beraber çalışmalıdır ve aynı fikre sahip olmalıdır. Biyoçeşitliliği koruma konusunda devletin teşvik mekanizmalarıyla müdahalesi önemlidir. Başta üreticiler az kazanacaktır ama uzun vadede daha büyük getirisi olacaktır. Biz de bu amaçla FAO olarak, devlet kurumlarıyla beraber çalışmaya ve üreticilerin hayatını kolaylaştırmak için alternatif teşvik mekanizmalarının neler olabileceği konusunda önerilerde bulunmaya devam edeceğiz."
Engin Alan Strateji Tarım Muhabir Biyoloji
23 Mayıs 2019 Perşembe günü yayınlandı