Baba yadigarı fotoğraf makinesine gözü gibi bakıyor - BARTIN
Merhum babasının fotoğraf makinesini 1967 yılında satın aldığında ilkokul 4. sınıf öğrencisi olduğunu aktaran Yılmaz, "Rahmetli babam Mısır Çarşısı'nda makineyi görüyor, 'ben bununla köyde iş yaparım' diyerek alıp köye götürüyor. Babam bana 'Oğlum, senle bu işi yapalım' dedi.
İlk fotoğrafı babamla çektik. İşi öğrenince elimizden makine düşmez oldu." diye konuştu.
Yılmaz, 1970'li yıllarda nüfus cüzdanlarının değişimi sırasında çok iş yaptıklarını anlatarak, "O yıllarda bir makine yetmedi, ikinci makineyi aldık. Dönüşümlü olarak civar köylerde fotoğraf çektik. Onun için bu makinenin bendeki manevi yeri çoktur. O zaman çalıştık, geçimimizi sağladık. Yaşadığım sürece fotoğraf makinesini saklayacağım." dedi.
Yaklaşık 20 yıl fotoğraf çekerek geçimini sağladığını ve bu sayede gurbete gitme ihtiyacı hissetmediğini dile getiren Yılmaz, daha sonra teknolojik gelişmelere bağlı fotoğraf makinelerinin gelişmesi nedeniyle mesleği bırakıp İstanbul'a gittiğini kaydetti.
Burada yaklaşık 20 yıl bir deri fabrikasının deposunda çalıştığını belirten Yılmaz, emekli olduktan sonra baba ocağına döndüğünü söyledi.
Yılmaz, torunlarının da yarım asırlık fotoğraf makinesine meraklı olduğunu ifade ederek, kendisinden sonra onların baba yadigarına sahip çıkmasını istediğini sözlerine ekledi.
Ölümsüz Baba Ocağı Teknoloji Cüzdan Fotoğrafçılık
22 Eylül 2018 Cumartesi günü yayınlandı