Aşık Mahzuni Şerif’in kızından lavanta şenliğinde mini konser
Mahlas Bağlama İhlas Allah Festival
-Katılımcıların programı takibi
-Gülören Çelik’ten yakın ve uzak planlar
-Gülören çelik Röportaj
-Programdan detay
( KAHRAMANMARAŞ )- Memleketi Afşin'de düzenlenen festivalde sahne alan Gülören Çelik, İHA'ya özel açıklamalarda bulundu- "Sanki babam karşımda oturuyor ve beni dinliyormuş gibi geldi, duygusallaştım"- Mahzuni Şerif’in kızı Gülören Çelik, “Babam benim rehberim ve idolümdür” KAHRAMANMARAŞ
- Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesinde lavanta şenliğine katılan Aşık Mahzuni Şerif’in kızı Gülören Çelik, hemşerilerine mini bir konser verdi. Konser sonrası İHA’ya özel açıklamalarda bulunan Çelik, “Babamı hiçbir kalem, hiçbir mürekkep ve hiçbir kimse babamı anlatamaz babam benim rehberim ve idolümdür” dedi.
Türkiye’nin en önemli halk ozanlarından olan Aşık Mahsuni Şerif, 1939 yılında Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesi Berçenek Mahallesinde dünyaya gelmiş, yaptığı evliliklerinden çocukları ve torunları olmuştu. Halk ozanı Aşık Mahsuni’nin evliliğinden dünyaya gelen Gülören Çelik, babasının memleketinde sevenleriyle bir araya geldi. İstanbul’da yaşayan Gülören Çelik, Afşin Belediyesi tarafından organize edilen lavanta şenliğinde sahne aldı. Mini konser sonrası ilk defa İhlas Haber Ajansı’na
konuşan Gülören Çelik, babasının yolunda yürüdüğünü belirterek, “Ben Gülören, ‘Sefil Berçenekli’ mahlasıyla Aşık Mahsuni Şerif’in Suna eşinden olan kızıyım. Öğretmen olduğum için basından uzak durdum ve basının önüne çıkmadım. Yazıyorum, söylüyorum ve bağlama da çalıyorum. Babamın toprağına geldim. Babam hiçbir kalem, hiçbir mürekkep ve hiçbir kimse babamı anlatamaz. Babam benim rehberim ve idolüm, o bir derya ve o derya da bir damla olabiliyorsak ne mutlu bize. Tabi ki yazmam ve söylemem babamdan etkilenmemdendir. Burada duygusallaştım ve sanki babam karşımda oturuyor ve beni dinliyormuş gibi geldi bana. Her ozan bedel ödedi ve aşık olmak ozan olmak kolay değil. Babam da çok büyük bedeller ödedi.
Ülkemiz için insanlar için geleceği bildirdi insanlara. Bazı şeyler için çok geç oldu ve inşallah babamı anlamışlardır. Babamın mezarının Afşin’de olmasını isterdim ama Hacı Bektaş-ı Veli Mezarlığı’nda olması daha iyi ve mübarek bir yerde yatıyor. Önemli olan insan olabilmek dilimiz, dinimiz, rengimiz insanlık olsun. Babam sınıfsız bir okul istemişti hayatta inşallah günün birinde o sınıfsız bir gün olur. Zaten Azrail var ve insanların birbirini öldürüp incitmesinin bir anlamı yok” dedi.
5 Ağustos 2020 Çarşamba günü yayınlandı