Üniversitede tarla günleri
Kol Saati Profesör Mısır Kurtlar Sofrası Öğrenciler
- Buğdaylardan detaylar
- Konuşmalar
( TEKİRDAĞ ) TEKİRDAĞ
- Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi tarafından kampüs içerisindeki buğday tarlasında düzenlenen "Tarla Günleri" etkinliği düzenlendi.
Ziraat Fakültesi tarafından kampüs içerisindeki buğday tarlasında düzenlenen "Tarla Günleri" etkinliğine NKÜ Rektörü Prof. Dr. Mümin Şahin, Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Eser, akademisyenler, çiftçiler ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Etkinlikte, ülke ve bölge tohumculuk sektörüne ve tarımına katkı sağlamak amacıyla tarla bitkileri bölümü tarafından geliştirilen yeni ekmeklik ve makarnalık buğday çeşitleri ile hatlarının tanıtımı yapıldı. Tarla bitkileri bölümü tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 8 çeşit ürün tescil ettirildi. Etkinlik kapsamında tescil deneme tarlaları tanıtıldı. “Bizim çeşitlerimizde öğrencilerin alın teri var” Programda konuşan Tarla Bitkileri Bölümü Tahıllar ve Yemeklik Tane Baklagiller Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayıhan Zahit Korkut, “Bugün sizlere biz 1982’den başlayarak, 37 yıl adım adım, emek emek işlediğimiz bir başarı öyküsünü tanıştırmak için sizleri davet ettik. Bir biçerdövere sahibiz. Türkiye’de hiçbir üniversitede yok. Değeri çok yüksek. Ancak bilenler bilir. Bu biçerdöveri alma konusunda bir proje hazırladık.200 bin liralık. Edirne’ye gittik. Rektör Yardımcısı 200 binin üzerini çizdi. 250 bin TL yazdı. Olur ya döviz değişir dedi.
Orada araştırma paralarına el konuldu. Enver Hoca ile görüştük hemen alalım dedi.
Bugün ulaştığımız bir başarı varsa bu da Enver Hoca’nın bu biçerdöveri bize almasının çok faydası oldu. Biçerdöver olmasaydı yapamazdık. 83 yılından bugüne kadar adım adım geldik. Proje proje geldik. Geldiğimizde hiçbir şey yoktu. Sıfırdan başlamak zorundaydık. Tarla yoktu. Bugün denemeleri olduğu alan taşlık alandı. Tek tek taş temizledik. Biçerdöver yoktu. Ekim makinası yoktu. Laboratuvarlar yoktu. İşçi yoktu. Teknisyen yoktu. Hiçbir şey yoktu. Buna rağmen azmettik. Ama bir ekip kurmak gerekiyordu. Prof. Dr. İsmet Başer geldi. Beraber çalışmaya başladık. Sonra ekibe bir kişi daha kattık. Doç. Dr. Oğuz Bilgin ardından projeler geldi. TÜBİTAK projeleri geldi. Biz adım adım işledik. Daha sonra ekibe Yrd. Doç. Dr. Alpay Balkan katıldı.
Biz işçi ile çalışıyoruz diyemeyeceğim. Öğrenci ile çalışıyoruz. Bizim bütün işlerimizi öğrenciler yapıyor” dedi.
“Biçerdöveri profesör arkadaşlarım kullanıyor” Korkut konuşmasının devamında, “Bizim çeşitlerimizde öğrencilerin alın teri var. Onun için bizim çeşitlerimiz çok değerli. Ben çok iddialı söylüyorum. Rakipleriz Çukurova Ziraat Fakültesi bir de Konya Selçuk Üniversitesi meslektaşlarım rakiplerimiz. Ama biz onlardan bir adım öndeyiz. Biçerdöveri profesör arkadaşlarım kullanıyor. Başkasına kullandırtmıyoruz. Çok değerli. Biz bitki ıslahı ile uğraşırken bir şeyi kabul ettik de başladık. Bitki ıslahçısının takvimi yoktur. Bitki ıslahçısının saati, kol saati de yoktur. Bitki ıslahçısında günde yoktur. Bunları kabul ettik. Böyle başladık ve arkasından çeşitler gelmeye başladı.
Önce yem bezelyeleri, fiğler geldi. Arkasından ekmeklik buğday çeşitleri geldi. Ekmeklik buğday, mısır, ayçiçeği bu kurtlar sofrası burada çeşit geliştirmek çok zor. Herkes çalışıyor çünkü buna rağmen biz buna rağmen başarı noktasını iyi aştık. İyi çeşitler geliştirdik” diye konuştu.
Düzenlenen program kapsamında konuşan Trakya Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mahmut Şahin, "Üniversitelerimizin ihtiyaç duyduğu bazı alanlarda kalkınma ajansı olarak destek veriyoruz. Bir yandan Trakya’daki üniversitelerimizin, enstitülerimizin ve diğer kurum ve kuruluşlarımızın alt yapısı anlamında Ar-Ge ekipmanı ve malzeme anlamında destek veriyoruz. Tohum meselesi, tohumculuk meselesi hem dünya açısından hem de Türkiye açısından önemli bir mesele. Bu anlamda Türkiye olarak bu alanda söz sahibi olmak istiyoruz” dedi.
Daha sonra etkinliğe ilişkin açıklamada bulunan NKÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Canan, "Trakya Bölgesi’nin 2 milyon 300 bin hektar yüz ölçümünün yarısı işlenebilir arazidir. Bu arazinin yüzde 85’inden fazlasında tarla bitkileri üretimi yapılmaktadır. Burada yapılan ayçiçeği ve buğday üretiminden elde edilen verim Türkiye ortalamasının üzerindedir. Burada yapılan tarım gerçekten çok önemlidir. Buğday üretiminin yüzde 12’si ayçiçeği üretiminin yüzde 61’i ve çeltik üretiminin yüzde 54’ü burada yapılmaktadır. Ayçiçeği ve buğday üretiminden elde edilen verim de Türkiye ortalamasının üzerindedir. Bu bölgenin Türkiye tarımına önemli katlıları vardır. Aynı zamanda bu üretim potansiyelinin artma şansı vardır" dedi.
Konuşmaların ardından tarlada yetkililer tarlada incelemede bulundu. (HLd-
19 Haziran 2019 Çarşamba günü yayınlandı