Canan Karatay Açıklaması
7. Kocaeli Kitap Fuarı’na konuk olan Pr. Dr. Canan Karatay, hastalıkların genetik değil ailesel olduğunu söyledi.
Diyet, yanlış beslenme ve özellikle şekere karşı olan duruşuyla büyük etki yaran Prof. Dr. Canan Karatay, konuk olduğu 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nda yine hayat kurtaran bilgiler verdi. Karatay, “Her türlü şeker kan yağını arttırır ve bağımlılık yapar. Bütün hastalıkların temelinde aşırı şeker ve karbonhidrat tüketimi yatar. Bu nedenle şeker en tatlı zehirdir ve öldürür” dedi.
SÖYLEŞİYE BÜYÜK İLGİ
Prof. Dr. Canan Karatay, fuarın 4. günü geldiği 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nda büyük ilgiyle karşılandı. Uluslararası Fuar Merkezi’ndeki Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda okurlarıyla buluşan Prof. Dr. Karatay, “Hayat Kurtaran Karatay Diyeti” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Prof. Dr. Canan Karatay, sözlerine Kitap Fuarı’nı düzenleyen ve kendisini okurlarıyla buluşturan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek başladı.
Karatay, “Bir teşekkür daha etmek istiyorum. Benim kitaplarım bir milyonun üzerinde satıyor ancak Yazarlar Sendikası beni yazar olarak kabul etmiyor. Ama Kocaeli Kitap Fuarı beni yazar olarak çağırdı. Bu nedenle de çok teşekkür ediyorum” dedi.
“ŞEKER EN TATLI ZEHİRDİR, ÖLDÜRÜR”
Prof Dr. Canan Karatay daha sonra sinevizyondan desteklediği söyleşine geçti. Bu çerçevede şeker ve zararlarına dikkat çeken Prof. Dr. Karatay , “Şeker yendiğinde vücut hemen zehir olarak algıladığı için insülin hormonu salgılıyor. Ekmek, pirinç, patates, meyve şekeri, içtiğiniz şekerli içecekler, gazlı içecekler, meyve suları vücuda girdiği zaman kan şekeri yükselir. Ketçapların, mayonezlerin içinde dahi şeker vardır. Bunlar insan vücudu için zehirdir. Bu zehir vücudumuzda uzun süre kalmasın diye, vücut kendini koruma amacı ile pankreastan insülin salgılar. Bu hormon da şekeri vücuttan hemen uzaklaşsın diye trigliseride dönüştürerek, depoya gönderir” dedi.
Prof. Dr. Karatay, bu depo yağların da kanserden obeziteye, kalp krizinden şekere kadar 20 tür hastalığın haberci olduğunu kaydetti.
KOLA EROİN BENZERİ ETKİ YARATIYOR
Bildik üslubuyla söyleşisini sürdüren Canan Karatay, herkesin büyük beğeni ile içtiği gazlı içecekler ve zararlarına değindi. Bir kutu gazlı içecekte on tatlı kaşığı şeker olduğunu ve bunun günlük şeker ihtiyacının yüz katına denk geldiğini anlatan Prof. Dr. Karatay, “Bunlar içildiği ilk on dakikada kana şeker olarak giriyor. Yirminci dakikada insülin yükseliyor ve enerji artımı oluyor. Kırkıncı dakikada kolada bulunan kafein kana geçiyor ve kan basıncı yükseliyor. 45. dakikada ise beyne gidiyor ve mutluluk hormonu salgılanıyor. Yani bu da eroin benzeri bir etki yaratıyor” dedi.
KOYUNLAR NEDEN YAĞLI
Söyleşide dinleyenlere “Koyunlar neden yağlı?” diye soran Prof. Dr. Canan Karatay, aldığı “Çünkü ot yiyorlar” cevabıyla da otların yağ yaptığına ve zayıflatmadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Karatay bütün otların şeker olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Canan Karatay, halk arasında kilo almanın genetik olduğu yönündeki inanca ise karşı çıktı. Bunun ailesel bir sorun olduğunu ifade eden Canan Karatay, “Evde anne ne pişiriyorsa, kızı da ileride onu pişiriyor. Anne baba kola içiyorsa, çocuk da kola içiyor. Dolayısıyla şişmanlık bir genetik hastalık değildir” dedi.
NE YİYECEĞİZ?
Prof. Dr. Karatay bu çerçevede insülin hormonunu salgılatmayan besinler yenmesi gerektiği üzerinde durdu. Köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı, omega 3 gibi besinlerin insan vücuduna yararlı olduğunu anlatan Prof. Dr. Karatay, “Bunları bize yıllar içinde unuturdular. Bizim ninelerimiz bunları yiyerek yıllarca yaşadılar” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Canan Karatay, söyleşinin ardından 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nda okurları için liste başı olan kitaplarını imzaladı.
Kaynak: İHA
SÖYLEŞİYE BÜYÜK İLGİ
Prof. Dr. Canan Karatay, fuarın 4. günü geldiği 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nda büyük ilgiyle karşılandı. Uluslararası Fuar Merkezi’ndeki Yahya Kaptan Konferans Salonu’nda okurlarıyla buluşan Prof. Dr. Karatay, “Hayat Kurtaran Karatay Diyeti” konulu bir söyleşi gerçekleştirdi. Prof. Dr. Canan Karatay, sözlerine Kitap Fuarı’nı düzenleyen ve kendisini okurlarıyla buluşturan Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ederek başladı.
Karatay, “Bir teşekkür daha etmek istiyorum. Benim kitaplarım bir milyonun üzerinde satıyor ancak Yazarlar Sendikası beni yazar olarak kabul etmiyor. Ama Kocaeli Kitap Fuarı beni yazar olarak çağırdı. Bu nedenle de çok teşekkür ediyorum” dedi.
“ŞEKER EN TATLI ZEHİRDİR, ÖLDÜRÜR”
Prof Dr. Canan Karatay daha sonra sinevizyondan desteklediği söyleşine geçti. Bu çerçevede şeker ve zararlarına dikkat çeken Prof. Dr. Karatay , “Şeker yendiğinde vücut hemen zehir olarak algıladığı için insülin hormonu salgılıyor. Ekmek, pirinç, patates, meyve şekeri, içtiğiniz şekerli içecekler, gazlı içecekler, meyve suları vücuda girdiği zaman kan şekeri yükselir. Ketçapların, mayonezlerin içinde dahi şeker vardır. Bunlar insan vücudu için zehirdir. Bu zehir vücudumuzda uzun süre kalmasın diye, vücut kendini koruma amacı ile pankreastan insülin salgılar. Bu hormon da şekeri vücuttan hemen uzaklaşsın diye trigliseride dönüştürerek, depoya gönderir” dedi.
Prof. Dr. Karatay, bu depo yağların da kanserden obeziteye, kalp krizinden şekere kadar 20 tür hastalığın haberci olduğunu kaydetti.
KOLA EROİN BENZERİ ETKİ YARATIYOR
Bildik üslubuyla söyleşisini sürdüren Canan Karatay, herkesin büyük beğeni ile içtiği gazlı içecekler ve zararlarına değindi. Bir kutu gazlı içecekte on tatlı kaşığı şeker olduğunu ve bunun günlük şeker ihtiyacının yüz katına denk geldiğini anlatan Prof. Dr. Karatay, “Bunlar içildiği ilk on dakikada kana şeker olarak giriyor. Yirminci dakikada insülin yükseliyor ve enerji artımı oluyor. Kırkıncı dakikada kolada bulunan kafein kana geçiyor ve kan basıncı yükseliyor. 45. dakikada ise beyne gidiyor ve mutluluk hormonu salgılanıyor. Yani bu da eroin benzeri bir etki yaratıyor” dedi.
KOYUNLAR NEDEN YAĞLI
Söyleşide dinleyenlere “Koyunlar neden yağlı?” diye soran Prof. Dr. Canan Karatay, aldığı “Çünkü ot yiyorlar” cevabıyla da otların yağ yaptığına ve zayıflatmadığına dikkat çekti. Prof. Dr. Karatay bütün otların şeker olduğunun altını çizdi.
Prof. Dr. Canan Karatay, halk arasında kilo almanın genetik olduğu yönündeki inanca ise karşı çıktı. Bunun ailesel bir sorun olduğunu ifade eden Canan Karatay, “Evde anne ne pişiriyorsa, kızı da ileride onu pişiriyor. Anne baba kola içiyorsa, çocuk da kola içiyor. Dolayısıyla şişmanlık bir genetik hastalık değildir” dedi.
NE YİYECEĞİZ?
Prof. Dr. Karatay bu çerçevede insülin hormonunu salgılatmayan besinler yenmesi gerektiği üzerinde durdu. Köy tereyağı, soğuk sıkım zeytinyağı, omega 3 gibi besinlerin insan vücuduna yararlı olduğunu anlatan Prof. Dr. Karatay, “Bunları bize yıllar içinde unuturdular. Bizim ninelerimiz bunları yiyerek yıllarca yaşadılar” şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Canan Karatay, söyleşinin ardından 7. Kocaeli Kitap Fuarı’nda okurları için liste başı olan kitaplarını imzaladı.