AMERİKA BUNU HEP YAPIYOR

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Türkiye 54 ülke ile birlikte Amerika`ya da tıbbi yardım malzemesi gönderdi. Amerika`nın ise aynı günlerde PYD`ye 1.2 milyon dolarlık Covid-19 desteği sağladığı öne sürüldü. Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş`a bu soru sorulduğunda, “ABD`nin PYD`ye sağlık yardımı yaptığına ilişkin teyid edilmiş bir bilgi yok. Ama doğruysa herkes tıynetinin gereğini yapıyor demektir” dedi.

Peki böyle bir durumda, bir ülkenin medyası, aydını, vatandaşı nasıl bir tepki gösterir? Doğal olarak kurulacak cümlelerin ortak paydası şu olmalıdır: “Ey nankör Amerika! Türkiye sağlık malzemelerinin karaborsada bile bulunmadığı bu kritik günlerde sana destek oluyor, sen nankörlük yaparak, Türkiye düşmanlarına yardım ediyorsun. İyiliğin karşılığı bu mu olmalı cevap ver Amerika!”

Ama hayır. Ne diyorlar okuyorsunuz günlerdir. ABD`ye ses çıkarmayanlar yine hükümeti ve Erdoğan`ı hedefe koyuyor. Şu alçak ifadeye bakın: “Bari yardımı ABD yerine doğrudan PYD`ye gönderseydiniz.”

Bir başkası: “ABD Türkiye`nin yardımını PYD`ye aktardı.” Bunlar sosyal medyada benim görebildiğim, hainlerden ikisinin yazdıkları.

ABD ve Avrupa, PKK`nın ilk terörünü gerçekleştirdiği 1984`ten bu yana eli kanlı örgütü destekliyor. 90`lı yıllarda Alman Yeşiller Partisi milletvekili Cladia Roth adında bir kadın vardı. 2000`e kadar, Türkiye`den ayrılmadı ve Türk Devleti`ne karşı açıkça bölücü örgüte destek verdi. Hem de hepimizin gözü önünde! Roth, şimdi gelsin bakalım Türkiye`ye de PKK`ya destek vermenin bedelini nasıl ödeyeceğini görsün. Ama o günlerde, mevcut hükümetler, batının bu tür kalleşliklerine ses çıkaramıyordu.

ABD, Türkiye`ye hem NATO ortaklığı bağlamında, hem sözüm ona müttefiklik çerçevesinde ihanet ediyor mu? Bal gibi ediyor. Türkiye`nin çıkarları, İsrail, BAE, S. Arabistan, Almanya v.s ile çakıştığında kimin yanında yer alıyor? Türkiye`nin değil. O zaman Amerika-Türkiye ilişkilerinde Amerika`nın tanımı nedir?

15 Temmuz`u unuttuk mu? 12 Eylül Darbesi`nin azmettiricisinin ABD olduğunu unuttuk mu? Menderes ve bakanlarını darağacına gönderen 27 Mayıs`ın tetikçisinin Amerika olduğunu unuttuk mu? İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra Türkiye`yi Gladio-CİA-MİT ve darbe heveslisi cuntacılarla tehdit ederek okyanus ötesinden bal gibi yönettiğini unuttuk mu? Unutmadık tabii ki.

Türkiye 2000 yılından bu yana büyük mesafeler kat etti. Hem siyasal, hem ekonomik alanda etkinliğini artırdı. Türkiye`nin en önemli sorunu, savunma sanayiinde dışa bağımlı olmasıydı ve bu bağımlılığın iki merkezi Amerika ve İsrail`di. Şimdi hızla savunma sanayiinde, yerel üretimi hızlandıran bir Türkiye var. Bunun son aşaması yerli savaş uçağı ve siber savaşa karşı kendi gücünü ortaya koymaktır.

Türkiye`nin 54 ülkeye yaptığı tıbbi yardımların, hem dünyadaki prestiji hem de Türk insanının kendine güven duygusu bakımından, psikolojik etkisi söz konusu. Yoksa Amerika`ya gönderdiğimiz yardımın maddi değeri önemli değil. İngiltere`de Türkiye`den gelecek yardımlar gündemin birinci maddesine yerleşiyorsa, Türkiye`nin prestiji ve gücü de yavaş yavaş batının ruhuna işliyor demektir.

ABD, ne zaman bize yürekten destek oldu ki?

Amerika`nın bu günlerde PYD`ye yardım yapmasının ön plana çıkarılması, perde arkasında ABD`nin önüne yatan, reelde kendi ülkesine ihanet edenlerin projesidir. Amerika, PYD`ye binlerce tır yardım malzemesi gönderirken, bu sevkiyatlar, şimdiki kıçı kırık, sağlık yardımından daha mı önemsizdi?

Türkiye belli ki, salgından sonrasına büyük planlar yapıyor. Salgın ya da salgınların ardından değişecek olan dünya gerçeğinde, Türkiye daha çok söz sahibi ve pastadan daha çok pay alan bir konumda olacak, değerlendirmeleri gerçeği ifade ediyor.