ABD KİMİ KANDIRIYOR?

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Hiç birimiz, son bir yıl içinde Suriye`deki teröristlere 4 bin tır dolusu silah gönderdiğini unutmadık.
Bu silahları ne için gönderdiklerini bildiğimiz için de Türkiye olarak ABD`yi sürekli uyardık.
ABD`nin o bölgede kendine bağlı, silahlı Kürt grupları oluşturmak ve gerektiğinde bunları kullanmak için bu yatırımları yaptığını sağır sultan bile biliyordu.
Dediler ki; “Bu silahları biz DEAŞ`la mücadele için gönderiyoruz”
Dediler ki; “DEAŞ temizlendikten sonra bu silahları PYD`den toplayacağız”
Elbette ki yalan söylüyorlardı. Elbette ki, Türkiye`yi enayi yerine koymaya çalışıyorlardı.
Türkiye, Afrin kartını masaya sürerek, ABD`nin bu oyununu bozdu.
ABD`nin aslında Fırat Kalkanı yapıldığında bu mesajı alması gerekiyordu. Mesaj şuydu: “Türkiye sınırlarında bir tehdit gördüğünde, nerde ve ne zaman olursa ve neye mal olursa müdahale edecek, gereğini yapacaktır.”
Bunu engellemek için, Türkiye ile Rusya`yı karşı karşıya getirmek için çok çabaladılar. Önce, FETÖCÜ pilotlara Rus uçağını düşürttüler. Ardından yine FETÖCÜ bir haine, Rusya`nın Ankara Büyükelçisi Karlov`u öldürttüler. Ve daha başka şeyler de denediler. Sonuçta bu provokasyonları, Türkiye ve Rusya`yı karşı karşıya getirmek yerine daha çok yakınlaştırdı. Rusya, bu provokasyonların adresinin Amerika olduğunu öğrenmekte gecikmedi.
Peki ABD, Suriye`deki operasyonları neden Türkiye ile değil de PYD ile gerçekleştirmeye çalışıyor? Neden, stratejik müttefik, NATO üyesi Türkiye varken PYD ile terörist bir grup ile iş tutuyor?
Bu soruların cevabı gayet açık aslında.
Amerika, kendi çıkarları için “otur” dediğinde oturacak, “kalk” dediğinde kalkacak bir müttefik arıyor bölgede. O müttefik de elbette 40 yıldır yatırım yaptığı, silah verdiği PKK`dan başkası olmayacak. Şimdi Suriye`de çıkacak bir savaşta conileri meydana sürüp, ABD kamuoyunun tepkisiyle yüzleşmemek için orada 30-40 bin kişilik bir teörist ordusu kurmaya çalışıyor. Sonra bu teröristleri, gerekirse Rusya`ya, İran`a, gerekirse Türkiye`ye, Suriye`ye karşı kullanacak. Bir anlamda kiralık katil tutmak gibi bir şey. Parasını verip saldırtacağı bir güç olacak ama kendi canını riske atmayacak.
PYD, bölgedeki savaşlarda ABD iradesini asla sorgulamayacak, Ne istenirse onu yapacak.
Oysa ABD, Türkiye ile işbirliği yapsaydı, reel politik gerçeklerle yüzleşecekti. Türkiye, Amerika`nın çıkarlarını değil, Türkiye`nin olmazlarını ve bölgenin hassasiyetlerini öne çıkaracak, bu da ABD`nin hiç ama hiç işine gelmeyecekti. Zaten, Erdoğan`ın ve Türkiye`nin son 5-6 yıl içindeki tavrı bunu gösteriyordu.
ABD, “Önce Türkiye” diyen Erdoğan`ı yıllar önce gözden çıkarmıştı.
O yüzden, “Gezi, 17-25 aralık, Kobani Kalkışması, Hendek olayları, 15 Temmuz`u desteklemişlerdi.
Türkiye kararlı…
Türk Milleti kararlı…
Kimse bizin geleceğimiz üzerine kumar oynayamayacak ve buna asla izin verilmeyecek.
Erdoğan ve Bahçeli bunun için kader birliği etti.
Ülkeyi,
Milleti,
Ve geleceğimizi
Siyasetin ve kısır çekişmelerin üzerine koydular.
İnşallah herkes bunun farkına varır.