TRUMP LAĞIM ÇUKURUNA DÜŞERSE!

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Öyle bir adam düşünün ki; kimse sevmiyor. Kendini başkan seçen halkı bile ondan nefret ediyor. “Bu hatayı nasıl yaptık?” diye başını taşlara vuruyor. İngiltere, Avrupa O`ndan adeta tiksiniyor. Fare ölüsü gibi bir suratın ortasında, şeytanca bakan, buzlu cam gibi gözleri var. Ortadoğu ve İslam ülkeleri ile ilgili konuşurken sürekli ağzı sulanıyor ve farkında olmadan salyalar akıtıyor.

Trump`tan bahsediyorum elbette.

Nasıl başkan olduğuna, nasıl seçildiğine hala kimsenin akıl sır erdiremediği, kimi zaman narsist, kimi zaman şövenist, kimi zaman psikopat ama hiçbir zaman adil ve dengeli olmayan ABD Başkanı. Ve elbette O`nun yönetimindeki ABD politikaları.

Trump bir yandan, Türkiye`ye arada bir gücülük gönderiyor ama çoğu zaman Türkiye aleyhine ne kadar gelişme varsa altına imzasını atıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye`nin kuzeyinde bir terör devleti kurulmasına asla izin vermeyeceğimizi haykırdıkça, Trump, PYD/YPG`yi biraz daha silahlandırıyor. Teröristlerin Suriye`yi bölüp orada, Türkiye düşmanı, Türkiye`yi bölmeye matuf bir yapılanma içine girmelerine daha çok destek veriyor.

Türkiye son zamanlarda Rusya ve İran ile yakınlaşıyor yakınlaşmasına ama PYD/PKK konusunda Rusya`dan da İran`ndan da beklenen desteği göremiyor. Rusya ve İran Türkiye ile sağlıklı ve uzun soluklu iyi ilişkiler geliştirmek istiyorsa, Suriye`nin kuzeyinde, Türkiye sınırında bir terör devleti kurulamayacağı konusunda Türkiye`ye açık destek vermeli. Lakin, özellikle Rusya bunu yapmak yerine, Suriye ile ilgili toplantılara ilk aşamada PYD`yi de davet ederek, terör örgütünü adeta legalleştirmeye çalışıyor. Gerçi Türkiye tavrını ortaya koyduğunda, PYD`yi davet etmekten vazgeçiyor ama bu vazgeçiş PYD`ye karşı bir duruş anlamına gelmiyor.

Peki Amerika ve Trump ne yapmaya çalışıyor?

Bir yandan İncirlik Üssü ve Türkiye`deki diğer NATO ve Amerikan üsleri varlığını sürdürürken, müttefik bir ülkeye karşı bu duruş ne anlama geliyor?

FETÖ elebaşı Fethullah Gülen`i Türkiye`ye tercih etmesi bize neler düşündürmeli?

En son, ortada hiçbir gerekçe yokken, ABD`li vatandaşlarına, “Türkiye`ye gitmemeleri” konusunda uyarılarda bulunması…

Hemen öncesinde, Türklere vize sınırlaması…

O`nun öncesinde Reza Zerrab üzerinden Türkiye`ye kurmak istediği kumpas…

On Beş Temmuz işgal girişiminde FETÖ`cü hainlere verdiği destek…

Hangi birini sayalım…

Belli ki ABD Türkiye`yi hedef alıyor. Türkiye`ye diz çöktürmeye çalışıyor.

Ama niye?

Niyesi açık. İstiyor ki, Türkiye geçmişte olduğu gibi ABD`nin bölge temsilcisi olsun. ABD`den gelen talimatlar tartışılmadan yerine getirilsin.

İstiyor ki, İsrail ile ilişkileri 2005 öncesine dönsün. İsrail`in karşısında değil, yanında olsun.

İstiyor ki, Türkiye kendi silahını üretmesin, sanayisini geliştirmesin. Tarım ülkesi olarak kalsın. Bütün milli gelirini batı menşeli ürünlere yatırsın. Avrupa ve ABD`nin çöplüğü olsun.

ABD istiyor ki; Türkiye İslam Dünyası`nı uyandırmaya çalışmasın. İslam ülkelerine ağabeylik taslamasın.

ABD, dünyanın merkezinin hem ekonomik hem de siyasal anlamda Orta Doğu olduğunu biliyor. Ortadoğu`da hakimiyetini kaybeden ABD`nin, dünya liderliğini de yitireceğinin farkında.

Amerika, İsrail ile birlikte Orta Doğu`yu, İslam Coğrafyası`nı büyük ve kanlı bir savaşın eşiğine getiriyor. Ama bir şeyi unutuyor; Bir-iki yalaka ülke hariç, bu coğrafyada büyük bir Amerikan karşıtlığı ve nefreti yükseliyor. Yönetimler katında değil belki ama 1.7 milyar Müslüman halk, her şeyin farkında ve zamanı geldiğinde ABD`ye kan kusturmaya hazır bekliyor.

ABD, yeniden Türkiye ile iyi ilişkiler kurmak istiyorsa, Türkiye`nin bölgesel bir güç olduğunu kabullenmek ve oyunu adil oynamak zorunda.

Gidişata bakılırsa, panik havasına bakılırsa, Trump bir lağım çukuruna düşmek üzere.

Burnuna gelen kötü kokular O`nu çıldırtıyor.

Aklını başına almazsa o çukurda boğulup gidecek!