TRUMP KİMİN KONTROLÜNDE?

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Trumpla yapacağı görüşmenin hemen öncesinde, ABD'nin PYD'ye ağır silah vermesi ne anlama geliyor? Trump, “Önce evimizin içini süpüreceğiz” diyerek, Amerika'nın Orta Doğu'daki çalkantılarda doğrudan taraf olmayacağı mesajı vermişti.

Ancak ne olduysa Trump, Obama'nın PKK-PYD aşkını sürdürmeye karar verdi.

Türkiye'nin bu konuda ne kadar hassas olduğunu bile bile, Rakka Operasyonu bahanesiyle, PYD'li teröristleri ağır silahlarla donatıyor. Üstelik, bu silahların Rakka Operasyonu'ndan sonra geri alınmasının söz konusu olmadığının da altını çiziyor. Peki ama niye? ABD 70 yıllık müttefiki Türkiye'yi kaybetmek pahasına PYD'ye niye destek çıkıyor?

Barzani'nin, Türkiye ile yakınlaşması ve işbirliği ABD'yi rahatsız ettiği için bölgede yeni bir Kürt oluşumunun fitilini mi ateşlemeye çalışıyor? Peki İsrail'in bu ilişkilerdeki tavrı ne?

Bir süre önce İsrail Savunma Bakanı, “PYD'nin PKK'dan bir farkı yoktur” açıklaması yapmıştı. İsrail'in Kuzey Irak ve Barzani ile iyi ilişkileri de öteden beri malum. Barzani PKK-PYD'nin güçlenmesini kendi geleceği açısından tehdit görüyor. Türkiye ile iyi ilişkileri baltalamamak için de PKK-PYD'ye karşı hep mesafeli. Bu durumda ortaya şöyle bir denklem çıkıyor: ABD, İsrail'in ve Türkiye'nin kontrolünde olmayan, sadece kendilerine bağlı (emirleri doğrudan ABD'den alan) ve etnik-bölgesel ağırlığı bulunan yeni bir taşeron örgüt arayışında. İstediklerini ABD'ye verebilecek en kullanışlı örgüt de PYD.

Amerika kendi terör örgütü listesinde de bulunan PKK'yı uzun zaman desteklemişti.

PKK'lılara ABD uçaklarından atılan yardım malzemelerinin görüntüleri hala hafızalarda tazeliğini koruyor.

Amerika, PKK ve PYD'yi Türkiye eliyle güçlendirmek için de elinden geleni yaptı.

Ancak Türkiye bu oyuna gelmedi. PKK'ya karşı başlatılan operasyonlar ABD'yi de rahatsız etmişe benziyor. Doğrudan PKK'yı destekleyemeyecekleri için de PYD'ye silah sevkiyatı yapıyorlar. Ama biliyorlar ki, PYD'ye yapılan her yardım aynı zaman da PKK'ya yapılmıştır. Verilen silahların, PKK eliyle Türkiye'ye karşı kullanılmayacağının garantisini ABD verebilir mi? Eğer bu silahlar Türk askerini polisini şehit eden PKK'lı teröristlerin ellerinde ortaya çıkarsa, ABD Türkiye'nin sorularına cevap verebilecek midir?

Başbakan Yıldırım'ın ziyareti sırasında, İngiltere Başbakanı da “PYD ve PKK arasında bir fark yok. Silah vermek yanlış” demişti.

O zaman neler oluyor?

İsrail de İngiltere de Trump'ın PYD ile flörtünü sakıncalı buluyor, yanlış adım olarak niteliyor.

Burdan çıkan sonuç, şu ki; Trump, ABD'yi geleneksel dostluklardan uzaklaştırmak isteyen bir kadro tarafından kıskaca alınmış. Reel politikayı bir kenara bırakarak, lojistik ve stratejik hatalara yelken açtığının farkında değil. Dönemsel olarak kullanabileceği PYD'yi Türkiye'ye tercih ederse, tarihi bir yanılgının içine düşer. Trump'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a kapalı kapılar ardında ne söyleyeceği de önemli. Umarız ABD ateş çemberi Orta Doğu'da Türkiye gibi önemli bir müttefikini kaybedecek adımlar atmaz.