Yabancı gelin hayata gitarıyla tutundu (1) - İSTANBUL

- Nadya Hobotova ile röportaj - Nadya Hobotova sokakta gitar çalma detaylarıYabancı gelin hayata gitarıyla tutundu - İstanbul 'a 20 yıl önce evlenerek yerleşen Rus Nadya Hobotova, eşinin vefatının ardından 50 yaşından sonra çalmayı öğrendiği gitarıyla geçimini sağlıyor - Hobotova: - "Türkiye'yi kendime uygun buldum ya da ben Türkiye'ye uygundum. Türk halkı içinde kendimi iyi hissediyordum" - "Türkiye'de para kazanmak için sevmediğim birçok iş yaptım. Canımı sıkan işlerden ise gitar sayesinde kurtuldum" - "Şu anda geçimimi sokakta gitar çalarak sağlıyorum. Elim tuttukça, aklım erdikçe de böyle olmasını istiyorum. Sanırım artık gitarı bırakamam. Gitar sesi bana adeta ilaç gibi geliyor. Sağ olsun sokaktaki insanlar da ilgi gösteriyor"İSTANBUL (AA) - HİKMET ORÇUN ÜRESİNLER - İstanbul 'a 20 yıl önce evlenerek yerleşen Rus Nadya Hobotova, eşinin vefatının ardından 50 yaşından sonra çalmayı öğrendiği gitarıyla hayata tutundu.Geçimini sokaklarda gitar çalarak sağlayan 62 yaşındaki Hobotova, insanların sokakta neşe içinde yürümesi için elinden geleni yapıyor.Hobotova, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 42 yaşına kadar Rusya'nın Krasnodar şehrinde yaşadığını söyledi.

Türklere olan sempatisinin gençlik yıllarında radyodan dinlediği Türk şarkılarına dayandığını dile getiren Hobotova, yaşadığı küçük kulübesinde bir yandan saat tamiri yaparken, diğer yandan da Türkçe - Rusça sözlük yardımıyla şarkıları tercüme etmeye başladığını anlattı.Arkadaş grubuyla Türkiye'ye gelip gittiğini aktaran Hobotova, bir süre sonra evlenerek Türkiye'ye yerleştiğini, 4 yıl evli kaldığı eşinden boşanarak yeniden ülkesine döndüğünü kaydetti.
Hobotova, evi gibi hissettiği Türkiye'den hiç ayrılmak istemediğini ifade eden Hobotova, "Türkiye'yi kendime uygun buldum ya da ben Türkiye'ye uygundum. Türk halkı içinde kendimi iyi hissediyordum." dedi.
Rusya'da yaşayan oğlunun mürüvvetini gördükten sonra yeniden Türkiye'ye dönmeye karar verdiğini belirten Hobotova, 2010 yılında yeniden evlendiğini ve eşinin çocuklarıyla birlikte bir apartmanda yaşamaya başladığını anlattı.Hobotova, eşinin çok iyi yürekli bir insan olduğunu vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Aile apartmanında üst katta eşimin oğlu, alt katta da kızıyla birlikte yaşıyorduk. Bana hep çok iyi davranıyorlardı. Evlendikten 2 sene sonra eşimle anlaşamadık ve ayrılmaya karar verdik. Gidecek yerim olmadığını eşim bildiği için bana sahip çıkarak 2 senedir kaldığım evde yaşamama izin verdi. Durum böyleyken bile çocukları bana hiç kötü davranmadı. Ben onları, onlar da beni çok sevdi. Boşandıktan 2 sene sonra eşim ne yazık ki vefat etti. Ancak ben onun evinde yaşamaya devam ettim." - "İnsanlar sokakta neşe içinde yürüsün diye elimden geleni yapıyorum"Geçimini sağlamak için Türkiye'de ev işi, yaşlı, çocuk ve hasta bakımı gibi birçok işte çalıştığını anlatan Hobotova, daha sonra gitarla tanıştığını söyledi.

Hobotova, ilk kez 50 yaşında eline gitar aldığını, ilgi duyduğu bu enstrüman sayesinde bugün hala İstanbul 'da yaşadığını ve hayatını kazandığını belirterek, şöyle devam etti:"Türkiye'de para kazanmak için sevmediğim birçok iş yaptım. Canımı sıkan işlerden ise gitar sayesinde kurtuldum diyebilirim. 50 yaşımdan sonra nota okumaya ve gitar çalmaya başlamak kolay değildi. İstanbul sokaklarında gitar çalmaya başladığımda birkaç şarkı çalabiliyordum."Zamanla kendini geliştirdiğini ve bir repertuvar hazırladığını aktaran Hobotova, "Genelde klasik parçalar çalmaya başladım. Her gün saatlerce gitar çalmak için uğraştım. Sokaktaki insanlara karşı bir sorumluluğumun olduğunu düşündükçe gitar çalışmalarıma dört elle sarıldım. Şu anda geçimimi sokakta gitar çalarak sağlıyorum. Elim tuttukça, aklım erdikçe de böyle olmasını istiyorum. Sanırım artık gitarı bırakamam. Gitar sesi bana adeta ilaç gibi geliyor. Sağ olsun sokaktaki insanlar da ilgi gösteriyorlar. Onlar sokakta neşe içinde yürüsün diye elimden geleni yapıyorum."​ ifadelerini kullandı.
2010 Yılı Bild Muhabir Uttu Irak 

7 Mart 2018 Çarşamba günü yayınlandı