Gazoz kapağına tahta parçasına minyatür işliyor - BURSA
Geleneksel sanatlara ilk olarak hat ile başlayan Özkan, 2005'te Bursa 'ya geldikten sonra bir süre hat ve tezhip dersleri aldığını anlattı.Daha sonra minyatür sanatına yöneldiğini belirten Özkan, Bursa ve İstanbul'daki bazı hocalardan dersler aldığını, ayrıca eserlerini daha önce İstanbul'da sergilediğini dile getirdi.Atölye açmadan önce evinde çalıştığını aktaran Özkan, "18 aydır Balibey Hanı'nda kendi atölyemde çalışıyorum. Evimdeyken sabah erkenden kalkıp gece yarılarına kadar çalışırdım. Günün en az 10 saatini sanata ayırıyorum." dedi.
Özkan, minyatürlerinde figür olarak genellikle İstanbul ve Bursa 'nın camilerini, diğer tarihi yapılarını konu alıyor. - "Minyatür benim yol arkadaşım"Aylin Özkan, minyatürleri farklı ürünlere işlediğini kaydetti.
Minyatürü her objede görmek istediğine ve bu yönde denemeler yaptığına değinen Özkan, şöyle konuştu:"Taş, kemik, tahta parçası, duralit, ağaç parçası, gazoz kapağı gibi farklı objelerde minyatürü deniyorum. Minyatürü diğer sanatlardan ayıran en belirgin özelliği belgelendirici niteliğe sahip bir sanat olması. Bir konuyu yapmadan önce ilk olarak araştırma yapıyoruz. Daha sonra eskizini çıkartıyoruz. Yapacağımız neyse onun üzerine işimizi geçiriyoruz. Daha sonra fırça, boyalarla küçük küçük dokunuşlarla nakışlıyoruz. Sevdiğiniz zaman her şeyin üstesinden geliyorsunuz. Minyatür yapacak kişinin bu sanatı sevmesi, sabırlı olması gerekiyor. Bu, zamanla öğrenilebilecek bir sanat. Bu sanatta en önemli şey içinizde o aşkın, tutkunun olması lazım. Minyatür benim yol arkadaşım. Acımı, hüznümü, mutluluğumu her şeyimi yaptığım işlerle konuşarak, dertleşerek yapıyorum."Özkan, minyatür sanatını öğrenmek isteyen gençlere atölyesinde dersler de verdiğini sözlerine ekledi.
Minyatür Muhabir
2 Şubat 2019 Cumartesi günü yayınlandı