- - Büyük depremde hasar gören Erzincan Tren Garı'ndan detaylar - Yüksek Jeoloji Mühendisi Selahattin Ayan'ın konuşması - Depreme tanık olan 87 yaşında Rukiye Kara'nın konuşması - Deprem şehitleri anıtından ve mezarlıktan detaylar - Erzincan 'da 1939'da, 33 bin kişinin hayatını kaybettiği 7,9 büyüklüğündeki depremin acısı halen yüreklerde hissediliyor - Depremin tanığı 87 yaşındaki Kara: - "Ana baba günüydü, bağıran ve çağıran insanlar gördüm. Deprem sonrası taş taş üstünde kalmamıştı. Halam ve birçok insan toprağın altında kalarak hayatını kaybetti. Çok soğuk bir kış günüydü, sular donmuştu ve çadırda ısınmak için iki soba birden yakıyorduk" - Jeoloji Yüksek Mühendisi Ayan: - " Erzincan 'da Kuzey Anadolu Fayı üzerinde o gün itibarıyla Anadolu coğrafyasında meydana gelen ve bugüne kadar ölçülen en şiddetli deprem meydana gelmiştir"ERZİNCAN (AA) - Erzincan 'da, 33 bin kişinin yaşamını yitirdiği 7,9 büyüklüğündeki depremin acısı 78. yılında halen yüreklerde hissediliyor.Kentte 27 Aralık 1939'da meydana gelen depremi yaşayan 87 yaşındaki Rukiye Kara, aradan geçen yıllara rağmen o felaketi unutamıyor.Rukiye Kara, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem anını bugün gibi hatırladığını dile getirdi.Çocuk olması nedeniyle o güne kadar depremin ne olduğunu bilmediğini söyleyen Kara, deprem anını şöyle anlattı:"Yatağımıza yattık ve gece yarısı kıyamet koptu. Uyandığımızda ortalık birbirine karışmıştı. Annem, babam ve büyük annem o telaşla, can havliyle beni evde unutarak dışarıya çıktılar. Dışarıda benim olmadığımı fark edince babam tekrar eve girerek yanıma geldi. Ben o esnada duvarların gidip geldiğini görünce ağlamaya başladım. Depremin ne olduğunu bilmiyordum. Babam beni koltuğunun altına alarak dışarıya çıkardı." - "Taş taş üstünde kalmamıştı"Depremde yakınlarını kaybettiğini belirten Kara, şöyle devam etti:"Ana baba günüydü, bağıran ve çağıran insanlar gördüm. Deprem sonrası taş taş üstünde kalmamıştı. Halam ve birçok insan toprağın altında kalarak hayatını kaybetti. Çok soğuk bir kış günüydü, sular donmuştu ve çadırda ısınmak için iki soba birden yakıyorduk. Kiminin annesi, kiminin babası yoktu ve ağlayan sızlayan insanlar vardı. Herkes sevdiğini kaybetmişti ve çok zor günlerden geçtik. Cenabıhak bir daha böylesine bir afeti bize yaşatmasın." - "Anadolu'da kaydedilen en büyük deprem" Erzincan depremleri konusunda araştırma yapan Jeoloji Yüksek Mühendisi Selahattin Ayan, çok soğuk bir kış gününde vatandaşların böylesine büyük bir felakete yakalandıklarına işaret etti.Ayan, deprem sonrası bölgeye ulaşımın 3 gün sağlanamadığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:" Erzincan 'da Kuzey Anadolu Fayı üzerinde o gün itibarıyla Anadolu coğrafyasında meydana gelen ve bugüne kadar ölçülen en şiddetli deprem meydana gelmiştir. Kuzey Anadolu Fayı Erzincan 'dan Amasya'ya kadar önemli miktarda hasar meydana getirmiş ve çok büyük fay atımları oluşmuştur. Bugün halen 78 yıl önceki depremin izleri arazide mevcuttur."Ayan, kentte büyük yıkıntıya, can ve mal kayıplarına yol açan depremde az bir hasar alan Erzincan Tren Garı Binası'nın halen ayakta durduğuna işaret ederek, "O kadar büyük yıkıntıya, can ve mal kaybına sebep olan depremin bu binada bıraktığı hasar çok küçük. Yaklaşık 1 santimetre civarında, taş taşın üstünden kaymış. Yani insanları deprem öldürmüyor, insanları öldüren kendi elleriyle yaptıkları binalar. 1938'in teknolojisiyle Erzincan 'da bulunan 4 katlı bir binadaki hasar işte ortada." dedi. - "Kuzey Anadolu Fayı'nın 183 yıllık mesafesi bu depremde alınmış oldu"Söz konusu depreme ilişkin bilgi veren Ayan, şunları aktardı:"Kuzey Anadolu Fayı'nın yıllık ortalama hızı, blokların birbirine göre hareketi 24 milim yıldır. Erzincan 'da 1939'da meydana gelen depremde 4,5 metrelik bir atım meydana gelince bu yaklaşık 183 yıllık bir atıma denk geliyor. Kuzey Anadolu Fayı'nın 183 yıllık mesafesi bu depremde alınmış oldu. Yakın tarihte bu fay üzerinde bir deprem beklentimiz yoktur."Deprem güvenliği açısından binaların kalitesine vurgu yapan Ayan, "Binalarımızı tekniğine uygun yaparsak deprem insanları öldürmeyecektir." diye konuştu.