Karim Asghari: “İran’da muharebenin cezası idamdır”

Asghari ile ropörtaj

( ANKARA -ÖZEL)- Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi İran Masası Başkanı Karim Asghari:- “Eylemcilerin sloganlarına bakıldığı zaman İran’ın özellikle yurtdışındaki müdahalelere son vermesi isteniliyor. İran’daki ekonomik sorunlarla ilgilenilmesi isteniyor”- “Bunun anlamı, bütçenin yüzde 60’ı dini lider ve devrim Muhafızları’nın elinde. Bunlarda parayı savunmaya harcıyor, o yüzden halkın ciddi tepkisi var”- “Dün Tahran’daki yargıç bir açıklama yaptı, eylemcileri muharebe ile suçladı, İran’da muharebenin cezası idamdır” ANKARA
İşsizlik Devrim Benzerlik İsrail Hükümet 


- Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi İran Masası Başkanı Karim Asghari, İran’daki eylemlerin ekonomik temellere dayalı olduğunu belirterek, “Eylemcilerin sloganlarına bakıldığı zaman İran’ın özellikle yurtdışındaki müdahalelere son vermesi isteniliyor. İran’daki ekonomik sorunlarla ilgilenilmesi isteniyor” dedi.
İran’da yaşanan halk ayaklanmasına ilişkin görüşlerini açıklayan Kafkas Stratejik Araştırmalar Merkezi İran Masası Başkanı Karim Asghari, İran’daki eylemlerin sebebine yönelik iki görüş olduğunu belirtti.
İki görüşten birisinin iktidar kavgası olduğunu, Hamaney’in adayı seçilmediği için Ruhani’niyi halkın nezdinde kötülemek, bir sonraki seçimlerde Devrim Muhafızları ve Hamaney’e yakın olan adayın iktidara getirilme düşüncesi olduğunu kaydeden Karim Asghari, ikinci görüşün ise İran’da yaşanan maddi kriz olduğunu kaydetti.
Hasan Ruhani’nin seçimleri kazanmasından sonra İran’da bir takım siyasi sıkıntıların ortaya çıktığını belirten Karim Asghari, Devrim Muhafızları’nın bağlı olduğu dini lider ile Rafsancani arasında iktidar sıkıntısı ortaya çıkmaya başladığını, Rafsancani’den sonra İran’daki reformist kanadın zayıflamaya başladığını, Ruhani’nin üzerindeki baskıların daha da çoğaldığını söyledi.

Eylemlere dışarıdan bir destek olup olmadığı yönündeki soruya cevap veren Karim Asghari, “Türkiye’deki devlet yapısı ile İran’daki devlet yapısıyla çok farklı. Eylem açısından bakıldığında Türkiye’de Gezi olayları döneminde dışarıdan müdahale vardı. İran’daki olayların bu kadar genişleyeceğini. Üçüncü günden sonra İran; Suudi Arabistan, İsrail ve Amerika’yı bu olayları desteklemekle suçluyor. Bu aşamadan sonra eylemler devam ederse muhtemelen yurtdışından müdahale olur. Rusya ve Suriye gibi devletler İran’ı destekliyor” dedi.
Yeşil Hareket bugünkü olaylar arasında bir benzerlik olmadığını belirten Asghari, “Buradaki eylemler tamamen farklı, halkın yaptığı ve ekonomik temellere dayalıdır. İşsizlik oranı çok yüksek, ekonomiyle bağlı çok sıkıntılar var. Eylemcilerin sloganlarına bakıldığı zaman İran’ın özellikle yurtdışındaki müdahalelere son vermesi isteniliyor. İran’daki ekonomik sorunlarla ilgilenilmesi isteniyor. Bundan sonra devlet belki bu konuda kendisine çeki düzen verebilir” diye konuştu.
Halkın özellikle Irak, Yemen ve Suriye’deki olaylara İran hükümetinin karışmasına karşı olduklarının altını çizen Asghari, “Ruhani bu konuda çok önemli bir açıklama yaptı, ‘İran’da bütçesinin yüzde 60’ı iktidarın elinde değildir’ dedi.
Bunun anlamı, bütçenin yüzde 60’ı dini lider ve devrim Muhafızları’nın elinde. Bunlarda parayı savunmaya harcıyor, o yüzden halkın ciddi tepkisi var” şeklinde konuştu.
İran’ın devletinin bu olaylara ciddi tepki vermediğini belirten Asghari, “Bugün 20-30 civarında kayıp var. İran devleti bu olaylara daha sert müdahale etseydi rakamlar daha fazla olabilirdi. İran enerjisini Suriye ve Yemen’de ciddi bir enerji harcıyor. İran Obama döneminde olduğu gibi rahat değil. Trump İran’ı ciddi şekilde sıkıştırmaya başladı” ifadelerini kullandı. Elemlere katılanların idam edilebileceklerini belirten Asghari, “Dün Tahran’daki yargıç bir açıklama yaptı, eylemcileri muharebe ile suçladı, İran’da muharebenin cezası idamdır” dedi.
İran’daki Türklerin olaylara yaklaşımını da anlatan Asghari, “İran’da 35-40 milyon civarında Türk yaşamaktadır. Türkler bu olaylara ciddi müdahil olmadı. Bazı bölgelerde küçük, hatta orta boyda müdahaleler oldu. Ölüm olayları İran’ın orta bölgelerinden olduğunu görüyoruz. Türklerden sadece 1 kişi öldü. Tarihsel olarak bakıldığında İran’daki Türkler ciddi bir ayrımcılığa maruz kaldılar, bu olaya da tamamen kuşkulu yaklaşıyorlar. Belki bir zaman sonra İran’daki Türkler kendi tavrını ortaya koyabilir”
3 Ocak 2018 Çarşamba günü yayınlandı