Korona virüs obeziteye neden olabilir
Alışkanlık Fazla Kilo Televizyon Sağlıklı Beslenme Aşırı Şişman
-Muhammed Nurullah Şahin röportajı
-Genle ve detay görüntüler
( DİYARBAKIR - ÖZEL) DİYARBAKIR
- Optimum Kilo Terapisti ve Alışkanlık Değiştirme Uzmanı Muhammed Nurullah Şahin, korona virüsten korunmak için evde kalan vatandaşlarda çok fazla yemek tüketme isteğinin olabileceğini belirterek hareketsiz kalınması halinde kilo almaların kaçınılmaz olduğunu söyledi.
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs salgınından korunmak ve salgının dağılım hızını düşürmek için ülkeler vatandaşlarına evlerinde kalmaları çağrısında bulundu. Evde izolasyon sürecine girmeyle birlikte insanlar az enerji, çok tüketmeye başladı.
Optimum Kilo Terapisti ve Alışkanlık Değiştirme Uzmanı Muhammed Nurullah Şahin, Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünyada şuan 2 milyar aşırı şişman ve kilolu insanların olduğunu bunların 700 milyonun obez olduğunu ifade etti.
Şahin, insanların beyinlerinin haz bazlı olduğu için gıda tüketim eyleminde ne kadar keyif alınırsa, beynin bu eylemi keyif bazlı tekrar yapmak istediği için çok fazla tüketme isteği oluşturduğuna dikkat çekti. "Bir eylemden ne kadar keyif alırsak, beynimiz bunu tekrar tekrar yapmak istiyor" Korona virüs ile beraber insanların kilo alma ihtimallerinin oluştuğunu vurgulayan Şahin, "Zaten normal şartlarda da çok fazla kalori alıyorduk, şişmanlıyorduk. Bununla birlikte şimdi hareketsiz durumdayız, daha fazla kilo alıp daha az enerji harcıyoruz. Bu da doğal olarak yağ birikmesi ve kilo artışı olarak bize dönmekte. Beynimiz hedonik bir yapıdır, yani haz bazlı keyif bazlı bir yapıdır. Yani biz bir eylemden ne kadar çok keyif alırsak beynimiz bu eylemi tekrar tekrar ve her seferde daha fazla yapmamızı istiyor. Bir yemek yediysek veya çikolata tükettiysek, bir sonraki evrede tekrar çikolata tüketelim ve yemek tüketmek istiyoruz. Çünkü beynimizde böyle bir hormon şelalesi, böyle çalışma yapısı var. İzolasyon döneminde evde çok fazla bir şey yapamadığımızda maalesef çok fazla tüketime doğru gidiyoruz ve tüketiyoruz. Bunları önlemenin yolunu sağlıklı beslenmenin kurallarını zaten biliyoruz, bilinçaltı teknikleri ve psikolojik çalışmalarla bu işi desteklemekte. Aksi taktirde şişmanlayabiliriz" dedi.
“Eski alışkanlıkları bozmamak gerekir" Bu riski bertaraf etmenin yollarından bir tanesi eski alışkanlıkların ve eski düzenin bozmamak olduğuna dikkat çeken Şahin, sözlerine şöyle devam etti: "Şayet bozduysak ne yapmamız gerekiyor. Bir şeyler yaparken ikinci bir şeyi yapmamaya çalışmak. Yani dizi izliyorsanız yemek yemeyin ya da yemek yiyorsanız dizi, film izlemeyin. En kolay çözümlerinden bir tanesi budur. Yoksa geç saatlere kadar uyanığız, televizyon, dizi izliyoruz. Bunu yaparken bir şeyler tüketelim dediğinizde hafif kalorili, az kalorili masum besinler tüketseniz dahi, şöyle bir risk var bu bir alışkanlık haline dönmeye başlıyor. Yani izolasyon ve karantina süreci bittikten sonra da aynı şekilde geç saatlere kadar uyanık kalmaya ve bir şeyler tüketme riskiyle her karşı karşıya olacaksınız. Bu sebeple en doğrusu biyolojik ritmimizi bozmamak. Bozduysak bile mecburen bozuyoruz, evdeyiz, yapacak bir şey bulamıyoruz, sıkılıyoruz, televizyon ve dizi izlemek durumda kalıyorsanız da bir şey yaparken ikinci bir şey yapmayın. Geç kalktıysak iki ana öğün en idealdir. Ben kendi hayatımda bunu böyle uyguluyorum ve danışanlarıma da böyle uygulatıyorum, başarılı olduğumuzu da biliyorum. Gün içerisinde yoğurt, ayran gibi ve beraberinde meyve olabilir. Az miktarda kuru yemiş olabilir. Akşam da çok geç olmayan saatte ikinci bir ana öğünümüzü tüketelim."
18 Nisan 2020 Cumartesi günü yayınlandı