Konunun uzmanı sağlıklı orucun nasıl tutulacağını anlattı
Böbrek Hastası Tam Buğday Ekmeği Çavdar Ekmeği Böbrek Hastalığı Buğday Ekmeği
-Güngör'ün muayenesinden farklı planlarda görüntü
-Ramazan, iftar soflarında görüntü (ARŞİV)
( DENİZLİ )- Denizli Özel Cerrahi Hastanesi İç Hastalıkları (Dahiliye) servisinde görevli Uzman Dr. Dündar Güngör:- “Normal ekmek acıkma hissini arttırıyor”- “İftar ile sahur arasında mutlaka en az 1,5 litre sıvı alınmalıdır”- “Ramazanda risk grubunun başında diyabet ve kronik böbrek hastalığı olanlar geliyor” DENİZLİ
- Ramazan ayı sağlıklı oruç tutmanın başında su dengesinin korunmasının geldiğini söyleyen uzmanlar ayrıca sahurda yenilecek normal ekmeğin acıkmayı hızlandıracağı uyarısında bulundu. Özellikle tam buğday ekmeği ve yumurta ile süt gibi hayvansal ürünlerin açlık hissini daha fazla bastıracağını belirtti.
Denizli Özel Cerrahi Hastanesi İç Hastalıkları (Dahiliye) servisinde görevli Uzman Dr. Dündar Güngör, sağlıklı orucun nasıl tutulabileceğini İhlas Haber Ajansı
muhabirine anlattı. Oruç tutarken en fazla dikkat edilmesi gereken konulardan birisinin vücudun su dengesi olduğunu vurgulayan Dr. Güngör, bunun yanında özellikle sahurda yenilecek yemeklerin sağlıklı oruç tutmanın temelini oluşturduğunu ifade etti.
Bilinenin aksine sahurda normal ekmek yenilmesinin açlık hissini daha fazla tetikleyeceği uyarısında bulunan Dr. Güngör, bunun için sahurda tam buğday ekmeği tüketilmesinin oruç tutacak bireylerin sağlıkları açısında önemli olduğunu aktardı. Dr. Güngör, “Ramazan ayında bizim en fazla önem verdiğimiz konulardan birisi sıvı elektrolit dengesidir. Ramazan ayında sağlıklı bireylerin oruç tutarken dikkat etmeleri gereken faktörlerin başında susuzluk konusu gelmektedir. Sahur ile iftar arasındaki dönem çok uzun bir süre olduğu için vücudun su dengesinin korunması gerekmektedir. Bununla birlikte sahurda acıkmayı geciktirecek ve tokluk hissini arttıracak gıdalar alınmalıdır bunun için de sahurun olmaz ise olmazı yumurtadır. Yumurta tokluk hissi çok fazla olan bir gıdadır. Bunun yanında peynir ve süt gibi hayvansal gıdalarda alınabilir. Ayrıca salata ve domates gibi sebze ağırlıklı beslenmede de yarar vardır. Ekmek yenilmesi gerekirse tam buğday ekmeği veya çavdar ekmeği daha yararlıdır. Normal ekmek yenilecek olursa bu acıkma hissini arttıracağından tam buğday ekmeğin alınmasında yarar var. Eğer tam buğday ekmeği bulunamaz ve normal ekmek yenilecekse bunun yanında kefir ve yoğurt gibi destekleyici proteinli gıdalar alınabilir” diye konuştu.
“İftarda özellikle orucun hızlı bir şekilde açılmasına karşıyız” İftarda çok ve hızlı yenilmesinin sağlık açısında olumsuz olduğunu yenileyen Dr. Güngör, iftarın hurma ile açılmasının şeker seviyesini sağlıklı bir şekilde düzenleyeceğini de hatırlattı. İftar ile sahur açısında mutlaka en az 1,5 litre su tüketilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Güngör, şunları söyledi: “İftarda özellikle orucun hızlı bir şekilde açılmasına karşıyız. Öncelikle hurma gibi şekeri yavaş yükseltecek bir gıda maddesi ile oruç açılırsa şeker daha yavaş yükselir. Ardından ılık bir çorba içilip 10 dakika beklenilirse hem insanların acıkması ile çok fazla yemek yeme ihtimalleri azalır hem de bir anda kan şekerlerini yükseltip buna bağlı olarak insülin seviyelerin artmasına engel olunur. Susuzluk açısından ise iftar ile sahur arasında mutlaka en az 1,5 litre sıvı alınmalıdır. Ramazan ayı yaz aylarına denk geldiği için vücudun sıvı elektrolit dengesi ister istemez etkileniyor.” “Bu hastalara biz oruç tutmalarını önermiyoruz” Açıklamalarında son olarak oruç tutan kişilerde risk grubunu oluşturan hasta ve hastalıklara değinen Dr. Güngör, tip 1 diyabet diye adlandırılan hastaların oruç tutmalarına karşı olduklarını kaydetti.
Dr. Güngör, “Risk gurubunun başında diyabet hastaları geliyor. Özellikle tip 1 diyabet dediğimiz insilüne bağlı diyabet hastaları risk grubundadır. Bu hastalara biz oruç tutmalarını önermiyoruz. Gebelik diyabeti olanlar ve çok sık şeker düşüklüğü yaşayanlar özellikle 60-70 seviyelerine şekerleri düşen tip 2 diyabet hastaları ayrıca son 3 ay içerisinde şeker düşüklüğü yaşayanlar risk gurubunda. 300’den fazla şekeri yükselen ve komaya giren hastalar risk gurubunda. Bunun yanında kronik böbrek hastası olanlar ve idrar söktürücü ilaç kullananlarda risk gurubu içerisinde” dedi.
22 Mayıs 2018 Salı günü yayınlandı