Suriye'deki iç savaştan kaçıp Türkiye'ye geldi, yaptığı heykellerle yaşama tutundu
Restorasyon Zeytin Yağı El Sanatları Sanat Atölyesi Öğrenciler
-Heykeltıraşın çalışmalarından detay görüntü
-Dükkandan detay görüntü
-El sanatlarından detay görüntü
-Röportajın yapılması
-Detaylar
( MARDİN - ÖZEL) MARDİN
- Suriyeli ünlü heykeltıraş Sabah Kasım Garguli, tarihi Mardin Hurdacılar Çarşısında bulunan atölyesinde heykel ve birçok el sanatını icra ederek yaşama tutunmayı başardı. Suriye’de çıkan iç savaş nedeniyle yerini, yurdunu terk edip Türkiye’ye gelen ünlü heykeltıraş ve arkeolog Sabah Kasım Garguli, şimdilerde tarihi Mardin Hurdacılar Çarşısında bulunan küçük sanat atölyesinde yaşamını sürdürmek için kilden olan taşları işleyip hurdacılık yapıyor. Haseke’nin Amude ilçesinde doğup büyüyen Sabah Kasım Garguli, eğitimini Amude’de tamamlayarak Suriye’nin hemen tüm kentlerindeki sanat galerilerinde sergiler açtı. Genç heykeltıraşlar ve arkeologlar yetiştiren Garguli, besmele çekerek girdiği dükkanında oymak üzere eline kil taşları alıyor, çalışma gözlüğünü takarak işlemeye başlıyor. Zor ve uzun bir oyma işleminden sonra şekil alan taşları zeytin yağı ile parlatan Garguli, ardından da heykel haline getireceği kil taşı bez ile kuruluyor. Sanatını seven ve yaşatmaya çalışan ünlü Suriyeli heykeltıraş Sabah Kasım Garguli, Mardin’de kendine göre bir iş bulamadığını söyledi.
Garguli, "Buraya yerleştim, yapabileceğim ve bana uygun hiçbir iş bulamadım. Heykel yapıyorum, restorasyon çalışmalarında bulunuyorum, böylece sabır gideriyorum. Arkeoloji biliminin değer kaybetmemesi gelecek nesillere aktarılması için uğraşıyorum. Gençler yaptığım çalışmaları gördükçe tarihini tanıyacaklar" dedi.
"Bazen emek verdiğim sanatın yitirilmesinden korkuyorum" Emek verdiği sanatının yitirilmesinden korktuğunu anlatan Garguli, "Bazen üzülüyorum. Çünkü emek verdiğim sanatın yitirilmesinden korkuyorum. Mardin’de 10 yıldır çalışıyorum, işlediğim heykelleri ekmek parası için satıyorum. Bazen de misafirler ve turistler geliyor yaptığım işlerle ilgilendiklerinde çok mutlu oluyorum. Şu ana kadar kimse heykeltıraş sanatına sahip çıkmadı. Kimse demedi sana okul açalım, öğrencileri yetiştir diye. Heykeltıraş sanatının ölmesinden korkuyorum. Bana 10 veya 20 öğrenci verilseydi 1 yıl süre zarfında 10 yetenekli öğrenci yetiştirseydim bu sanat devam ederdi" diye konuştu.
"Heykeltıraş sanatını gelecek nesillere aktaracağız" Ustalarında öğrendiği heykeltıraş sanatını gelecek nesillere aktarmak istediğini vurgulayan Garguli, "Atölyemde Mezopotamya ve Ortadoğu tarihinden olmak üzere Keldani, Sumeri ve Göbeklitepe’den numuneler yer alıyor. Tarih ile ilgilenen kişiler ta Urfa Göbeklitepe’ye kadar gidemeyip, işlediğim heykelleri el sanatları tanıyıp öğrenmeleri için çalışmalarımı sürdürüyorum. Biz bu sanatı ve bilimi ustalarımızdan öğrendik, aynı şekilde bizler de gelecek nesillerimize aktaracağız" şeklinde konuştu.
Kendisinin heykeltıraş eğitimini vereceği kursların açılmasını istediğini ancak kimsenin böyle girişimde bulunmadığını vurgulayan ünlü heykeltıraş Garguli, arkeoloji bilimini ve heykeltıraş sanatının yitirilmesinden endişe duyduğunu sözlerine ekledi.
28 Mayıs 2020 Perşembe günü yayınlandı