İSTANBUL - HDP Eş Genel Başkanları hukukçularla bir araya geldi
- "Anayasa Mahkemesinin bu iddianameyi 2. kez reddetmesi gerekiyordu"Siyasi kampanyanın bu aşamada da devam ettiğini savunan Sancar, sözlerine şöyle devam etti:"Siyasi kampanyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından nasıl yürütüldüğüne dair en açık kanıt ise iddianamenin ikinci kez gönderildiği tarihin belirmesiydi. 7 Haziran günü, iddianamesini Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasa Mahkemesine 2. kez gönderdi. Anayasa Mahkemesinin, ilk iddianameyi iade gerekçesinde belirttiği hususların hiçbiri tatminkar şekilde düzeltilmiş değildir. Anayasa Mahkemesi, iddianamede belirtilen hususlarla, kapatma gerekçesi olan, odak olma sebebi arasında bağlantı kurulmadığını söylemişti ilk kararında. Bu eksiklik olduğu gibi yerinde duruyor zaten başka türlü olması da mümkün değil. Çünkü Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kullandığı gerekçeler ve sunduğu deliller, partimizin kapatılmasını gerektirecek herhangi ikna edici bir tablo sunmuyor. Böyle bir bağlantı kuramıyor çünkü böyle bir bağlantı yok. Yani HDP’nin bölücülükle suçlandığı, şiddetle ilişkilendirildiği bir iddianameyi kuvvetli delillerle, ikna edici gerekçelerle hazırlamak mümkün değildir, çünkü böyle bir durum gerçeklikte de söz konusu değildir."Bu davanın, sadece HDP’ye karşı değil, Türkiye’de demokrasi mücadelesine karşı açıldığını savunan Sancar, dava sürecini halkla ve bütün demokrasi güçleri ile yürütmek istediklerini belirtti.
HDP EŞ Genel Başkanı Pervin Buldan da "Parti kapatmaların Türkiye’nin demokratikleşmesi konusunda büyük bir yara olduğunu ifade etmek isterim. Tam da bu dönemde HDP’ye açılan kapatma davasının Türkiye’nin demokratik geleceğine, demokratik siyasetine hiçbir katkısı olmayacaktır. Bu dava elbette ki bir hukuki dava değil, bir siyasi dava ama hukuken de yapılacak çok şey olduğunu biliyoruz." dedi.
Demokratikleşme Alışveriş Toplantı Kapatma Davası Bölücülük
28 Haziran 2021 Pazartesi günü yayınlandı