Hak-İş Genel Başkanı Arslan: '28 Şubat sürecine destek verenler milletten özür dilemeli'
Yargı Süreci Hükümlüler Postmodern Darbesi Basın Toplantısı Kamu Görevlileri
-Genel ve detay çekimler
( ANKARA ) Hak-İş Genel Başkanı Arslan: "28 Şubat sürecine destek verenler milletten özür dilemeli" - "28 Şubat sürecine doğrudan ve dolaylı olarak destek veren herkes gerek kurumsal, gerekse kişisel olarak mutlaka yargı önüne çıkarılmalı" - "Bu kurumlar, yargı süreci işletilmese bile bu kurumların kurulları, kongrelerinde karar alıp, 28 Şubat sürecine, 12 Eylül sürecine destek verdiklerinden dolayı milletten özür dilemeli" - "28 Şubat ve onun sebep olduğu 2001 krizinin bedeli ülkemiz için yaklaşık 250 milyar TL'dir" - "28 Şubat sürecinin toplam ekonomimize maliyeti 380 milyar dolarlık büyük bir maliyettir" - "O süreçte yargılanan, hüküm giymiş ve daha sonra yargılamalarına iade-i mahkeme hakkı verilmemiş bütün hükümlülere yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz" ANKARA
- Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 28 Şubat sürecine doğrudan ve dolaylı olarak destek veren herkesin gerek kurumsal, gerekse kişisel olarak mutlaka yargı önüne çıkarılması gerektiğini belirterek, "Bu kurumlar, yargı süreci işletilmese bile bu kurumların kurulları, kongrelerinde karar alıp 28 Şubat sürecine, 12 Eylül sürecine destek verdiklerinden dolayı milletten özür dilemeli" dedi.
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 28 Şubat postmodern darbesinin 22. yıl dönümü dolayısıyla Hak-İş Konfederasyonu Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi.
28 Şubat ve onun sebep olduğu 2001 krizinin bedelinin Türkiye için yaklaşık 250 milyar TL olduğunu belirten Arslan, 28 Şubat sürecinin ekonomiye toplam maliyetinin 380 milyar dolarlık büyük bir maliyet olduğunu ifade etti.
28 Şubat sürecine ilişkin dava hakkında bilgi veren Arslan, "Bizim iddiamız şudur, 28 Şubat sürecine doğrudan ve dolaylı olarak destek veren herkes gerek kurumsal, gerekse kişisel olarak mutlaka yargı önüne çıkarılmalı. İş adamları, kamunun bankalarını boşaltanlar, yargı mensupları, haksız ve adaletsiz karar veren yargı mensupları, brifinglere katılan yargı mensupları, bütün bunlar, işverenler, medya mensupları, siyasetçiler, kamu görevlileri, bunların her birisinin yargı önünde hesap vermesi gerekiyor. Bugün bu kuruluşların başında başkaları olabilir" ifadelerini kullandı. "Milletten özür dilenmeli" "Bizim meselemiz kişiler değildir" diyen Arslan, "TESK, o dönemki yöneticiler, Türk-İş, DİSK, TİSK kurumları adına bu görevleri üstlendiler. Kimse bunun arkasına saklanmasın. O kişiler bugün yok. O kişiler bugün yok diye bizim kurumlarımız bundan sorumlu değil diyemezler. Bu kurumlardan istediğimiz bir şey var, yargı süreci işletilmese bile bu kurumların kurulları, kongrelerinde karar alıp 28 Şubat sürecine, 12 Eylül sürecine destek verdiklerinden dolayı milletten özür dilemeli. Bu özür milletimiz tarafından kabul edilir veya edilmez, ama aldıkları kararların demokrasimize, insan haklarına, özgürlüklerimize, siyasi demokrasimize yönelik kararlar olduğu için özür dilemeliler. Kongre kararlarıyla bunu ilan etmeli" dedi.
"Yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz" Arslan, Hak-İş olarak yargılamaları takip ettiklerini anlatarak, "Dün olduğu gibi bugün de demokrasiye yönelik her türlü saldırıya karşı haktan, demokrasiden, özgürlüklerden yana yer alacağımızı ifade etmek istiyorum. Son bir talebimiz var; 28 Şubat sürecinde yargının brifinglerle kontrol altına alındığı dönemde yapılan yargılamaların sakat, eksik ve haksız olduğuna inanıyoruz. O nedenle o süreçte yargılanan, hüküm giymiş ve daha sonra yargılamalarına iade-i mahkeme hakkı verilmemiş bütün hükümlülere yeniden yargılama yolunun açılmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.
Toplantı sonunda sendikalar arasında bir imza töreni gerçekleştirildi.
28 Şubat 2019 Perşembe günü yayınlandı