Bakan Kaya: “Hayatım boyunca unutmayacağım bakışları Myanmar’da gördüm”
Yasal Düzenleme Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Sosyal Hayat Bakış Açısı
-Programdan detay
( ANKARA )- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya:- “Şiddet ne şekilde olursa olsun, kimden ve nereden gelirse gelsin açık bir şekilde insan hakkı ihlalidir ve insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur”- “Kadınlarımızı güçlendirmek ve hayatın her alanında daha etkin yer almalarını sağlamak için anayasal ve yasal düzenlemeler yaptık” ANKARA
- Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, “Hayatım boyunca hiçbir zaman unutmayacağım bakışları Myanmar’da gördüm. Oradaki asıl çözüm, uluslararası düzeyde bu sorunun daha fazla gündeme getirilmesi ve Myanmar’da kimlikleri elinden alınmış bu kadınların, çocukların kimliklerinin tanınması, yurtlarına dönüşlerinin sağlanmasıdır” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Kaya, Kadına Yönelik Şiddet İzleme Komitesi Toplantısına katıldı.
Burada bir konuşma yapan Kaya, Suudi Arabistan’da İslam İşbirliği Teşkilatı Kadının Güçlendirilmesi Eylem Planı Toplantısında, İslam ülkelerinde kadınların güçlendirilmesi adına Türkiye’de yapılan çalışmaları ve tecrübeleri aktardıklarını, daha sonra da Başbakan Binali Yıldırım ile birlikte Bangladeş’e gittiklerini söyledi.
Bakan Kaya, “Myanmar’da adeta etnik temizliğe tabi tutulan Arakanlı kadınların, çocukların dramına hiçbir zaman için göz yummayan, onları sahipsiz bırakmayan, ilk andan beri yanlarında olan Türkiye’nin kısa sürede neler yaptığını gördük. Sayın Emine Erdoğan ile Eylül ayında Bangladeş’teki mülteci kamplarına gittiğimizde orada çok büyük dram görmüştük. Yerlerinden, yurtlarından edilmiş yüz binlerce kadın ve çocuğun yaşadıkları acı yüzlerinden okunuyordu ve yaşadıkları tacizleri kadınlar üçüncü şahıslar üzerinden bize anlatmışlardı. Çok büyük bir dramla karşı karşıya kalmıştık. Hayatım boyunca hiçbir zaman unutmayacağım bakışları orada gördüm. Oradaki asıl çözüm uluslararası düzeyde bu sorunun daha fazla gündeme getirilmesi ve Myanmar’da kimlikleri elinden alınmış bu kadınların, çocukların kimliklerinin tanınması, yurtlarına dönüşlerinin sağlanmasıdır. O süreçte aç kalmış, insan onuruna yakışmayacak şekilde yaşayan o kadın ve çocuklara yardım elimizi uzattık. Dünyanın her yerinde olduğu gibi mazlumların yanında yer aldık ve bu ziyaretimizde gördük ki çok şükür Türkiye var. Çocukların, kadınların gözlerinde bu sefer umut gördüm. Şu anda bir çadırkent yapma hazırlığımız var. Bize yer gösterdikleri takdirde 25 bin çadırkenti oraya kurma kapasitemiz hazır durumda. Bangladeş hükümetinden güvenli bir şekilde orada insanların yaşayacağı bir yer göstermelerini bekliyoruz” diye konuştu.
Güçlü Türkiye idealinin kaynağında güçlendirilecek kadınların olduğunu söyleyen Kaya, “Aile Bakanlığı olarak sloganımızı ‘Güçlü Kadın, Güçlü Toplum, Güçlü Türkiye’ diyoruz. Ancak güçlü kadın olursa güçlü aile olur, güçlü aile olursa güçlü toplum olur ve güçlü Türkiye’yi de ancak güçlü kadınlarla birlikte kuracağımıza inanıyoruz. Kadının hem ev hayatında, hem iş hayatında, siyasette, ekonomide, sosyal hayatın her yerinde hayata anlam ve değer kattığına inanıyoruz. Kadınlarımızı güçlendirmek ve hayatın her alanında daha etkin yer almalarını sağlamak için anayasal ve yasal düzenlemeler yaptık. Kadını sınırlayan, engelleyen, yok sayan, iş ve toplum hayatının dışına iten yasakçı ve ayrımcı anlayışları yok etmek üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadınların her türlü hakkını ve özgürlüklerini koruyan bir anlayışı hayata geçirdik. Şiddet ne şekilde olursa olsun, kimden ve nereden gelirse gelsin açık bir şekilde insan hakkı ihlalidir ve insanlığa karşı işlenmiş en ağır suçtur. İnsanın en temel yaşam hakkını ihlal eden, bugün dünyada her toplumun karşı karşıya kaldığı şiddete karşı mücadele etmek için tüm toplum el ele vererek, dayanışma içerisinde mücadelemizi sürdürmek hepimizin görev ve sorumluluğudur. Şiddete karşı mücadelede hep birlikte etkin çözümler üretmek ve birlikte kurumsal mekanizmaları güçlendirmek, koruyucu ve önleyici hizmetlerimizi daha da yaygınlaştırmak için tüm tarafların koordinasyon içerisinde çalışması gerektiğine inanıyoruz. Hükümet olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelede kurum ve kuruluşlarımızla birlikte, üniversitelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla eş güdüm içerisinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kadına yönelik şiddetle mücadele, toplumumuzun tüm kesimlerinin, hiçbir siyasi fikir ayrılık gözetmeksizin el birliği içinde, ortak ve kararlı bir şekilde, bütüncül bir bakış açısını zorunlu kılmaktadır. Bakanlık olarak da çalışmalarımızı ‘şiddete karşı sıfır tolerans’ ilkesiyle yürütüyoruz” ifadelerini kullandı. (İLK-BC -
21 Aralık 2017 Perşembe günü yayınlandı