Babasının verdiği böbrekle yeniden hayata tutundu - KIRIKKALE
Makina Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) çalışanı 40 yaşındaki Ercoşkun'a, 2014 yılının sonlarında böbreklerinin tam anlamıyla çalışmadığı teşhisi kondu.Ercoşkun'a bir yıllık diyaliz tedavisi uygulandı, ancak rahatsızlığının geçmedi. Bunun üzerine o dönemde 64 yaşında olan babası İsmail Ercoşkun, oğlunun hastalığına dayanamayarak böbreğini vermek istedi. Yaşından dolayı endişe duyulsa da babası oğluna böbreğini verdi.Organ Bağışı Haftası dolayısıyla yaşadıklarını AA muhabiriyle paylaşan Emre Ercoşkun, Eylül 2014'te iş yerinden arkadaşlarıyla oynadıkları halı saha maçının ardından vücudunda aşırı kırgınlık hissettiğini, daha önce böyle bir şeyle karşılaşmadığını söyledi.
Uzun süre sonra maç yaptığından kramp olabileceğini düşündüğünü anlatan Ercoşkun, şöyle konuştu:"En büyük hatam buydu. Kendi hastalığımızı kendimiz teşhis edip 'bir şey olmaz' mantığıyla hareket ettim. Sonrasında ağrılar tekrarlayınca dahiliye doktoruna gittim ve kan tahlili yaptı. Kan tahlilinde kreatin değerinin yüksek çıkmasından dolayı nefroloji servinde diğer tetkikler yapıldı. Tahliller sonucunda nefrotik sendrom ve kanda kreatin değerinin yüksek çıkmasıyla biyopsi yapılması için 3. kademe sağlık birimlerine yönlendirildim. Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan biyopsi neticesinde böbreklerimin tam anlamıyla çalışmadığı ortaya çıktı. Daha sonra tedavi süreci başladı ve yaklaşık 1 yıl süren tedavi sonrasında olumlu sonuç alınamayınca diyaliz süreci başladı.
"Ercoşkun, diyaliz süreci öncesinde organ nakli konusunda çeşitli araştırmalar yaptığını ifade ederek, aileden en yakınlarından veya kan bağı olan kişilerden nakil olabileceğini öğrendiğini dile getirdi.Ardından babasının gönüllü olacağını söylemesi üzerine testlerini yaptırdıklarını aktaran Ercoşkun, şunları kaydetti:"Fakat böbrek hastalığı sadece insanın kendisini etkileyen bir durum değil, ailesini ve çevresini de etkileyen bir durum. Bu yüzden nakil sürecini erteleme kararı aldım. Ancak oluşabilecek risklerden bihaberdik. Söylenilmişti ama göze alabileceğimizi düşündük. Diyalize başladıktan 3 ay sonra akşamları uyuyamama ve nefes darlığı gibi sıkıntılar oluşmaya başlayınca acile başvurdum. Fakat sonraki günlerde şikayetlerimin devam etmesi üzerine kardiyoloji bölümüne yönlendirildim. Burada yapılan tetkiklerde EF değerimin düştüğü ve kalp yetmezliğine neden olabileceği söylendi. Sonra diyaliz süreçleri artırıldı ve tedavilerim devam etti. Ancak bu tedavilerin de çok fazla etkili olmamasından dolayı nakil işlemine karar verildi.
" - "Babayla evlat arasındaki bağ bellidir"Ercoşkun, 2016 yılında Ankara'da özel bir hastanede nakil işlemlerine başladıklarını belirterek, şunları anlattı:"Babayla evlat arasındaki bağ her zaman bellidir. İnsan evladına bir kere can verir, babam bana ikinci canı verdi. Bunun herhangi bir teklifi bile olmadı. Babamın yaşı itibarıyla kadavra ümidiyle diyalizde devam ederken babam beni ikna etti ve bu şekilde sürecimiz başladı.
Babam o dönemde 64 yaşındaydı ve yaşından dolayı çekincelerim vardı ama kendisi bu konuda bir tereddüt göstermedi. Organ nakli konusunda herkesin birer hasta adayı ve bir gün organa ihtiyacı olduğunu düşünerek ve hissederek hareket etmesi lazım. İnsanların bunu yaşayan hastalarla empati kurarak organ bağışına destek vermelerini istiyorum. Bu, insanlarımız için ikinci bir hayattır, şanstır ve umuttur."
Tedavi Süreci Organ Nakli Böbrek Hastalığı Kalp Yetmezliği Organ Bağışı
8 Kasım 2020 Pazar günü yayınlandı