Bakliyatı 'güneş ışığı almayan yerlerde saklayın' önerisi - MERSİN
Kovid - 19 sürecinde yurt içinde bakliyat tüketiminin arttığını ve bu nedenle sağlıklı saklama koşulları konusunun gündeme geldiğini söyleyen Gümüş, şöyle konuştu:"Pandemi döneminde, tüketicilerin panikle bakliyat ürünlerine rağbet göstermesi ve ihtiyaçlarından fazla ürün alması, ürünlerin muhafazası konusunun önemini gündeme getirdi. Ürünlerin vitamin ve mineral değerlerini kaybetmemesi için sağlıklı ortamlarda saklanması gerekiyor. Ürünler, özellikle nemli ve rutubetli olmayan, güneş ışığını almayan yerlerde muhafaza edilirse hem vitamin ve mineral değerleri kaybolmaz hem uzun vadede tüketilme olanağı olur."Gümüş, bakliyatın bünyesinde birçok mineral barındırdığına dikkati çeken Gümüş, "Bakliyat ürünlerinin, özellikle demir, fosfor, potasyum, selenyum, çinko gibi mineraller içermesi vücudumuzun bağışıklık sistemine destek olur. Bakliyat, sağlıklı bir protein kaynağı olduğu için her yaş grubunun sofrasında olmalıdır." dedi.
Ürünlerin bağışıklık sistemine katkısının bilim dünyasınca da tavsiye edildiğinin altını çizen Gümüş, "Pandemi sürecinde, tüm bilim insanlarının bitkisel proteinle beslenilmesi konusunda mutabık kalması, bakliyat ürünlerini öne çıkardı. Bunun yanı sıra çocukların gelişimi açısından önemli olan folik asiti barındırıyor. Bu nedenle bakliyat tüketiminin çocuk yaşlarda alıştırılması gerekiyor. Yeni neslin bakliyat tüketimi az ancak bizler de bakliyatın özendirilmesi için çocuklara yönelik ürünler geliştirmeye gayret ediyoruz." diye konuştu.
Gümüş, bakliyatın her kesimden insanın ulaşabileceği sağlıklı ve ucuz olduğunun altını çizerek, bitkisel proteinlerin, hayvansal proteinlere oranla daha çevreci olduğunu belirtti.
- 2 dakikada sağlıklı besinlerGelişen dünyanın, hızlı ve sağlıklı beslenmeyi öne çıkardığını ve bu kapsamda "Yemek Hazır" ürünleri oluşturduklarını ifade eden Gümüş, şunları kaydetti:"Tüketicilerimizin hayatını nasıl kolaylaştırabiliriz hedefiyle yola çıkarak, sağlıklı ve pratik ürünleri, katkısız ve koruyucusuz şekilde, geleneksel yöntemlerle tüketilebilecek ürünler ortaya çıkardık. 2 dakika içerisinde pratik şekilde hazırlanan, vitamin, mineral ve protein değerlerinde eksilme olmayan ürünleri insanlar tüketebiliyor. Ürünler, yaklaşık 3 yıllık Ar - Ge çalışması sonucu ortaya çıktı. Ar - Ge merkezinde başlayan üretim çalışmaları şuan 5 bin metrekare arazi üzerinde devam ediyor. Önümüzdeki yıl Niğde’de 220 bin metrekare alan üzerinde daha yüksek kapasiteli üretim için yatırım yapmayı planlıyoruz."Yayla Agro Yönetim Kurulu Başkanı Gümüş, kısa vakitlerinde sağlıklı gıda tüketmek isteyen kişiler için çalışma yaptıklarını belirterek, şöyle devam etti:"Biz buna hazır gıda yerine 'Yemek Hazır' serisi diyoruz. İnsanlar fastfood tüketmek istemiyor ancak zamanları da yok. Bizim ürünlerimiz bu ihtiyacı, katkısız, koruyucusuz, sağlıklı ve pratik olması sayesinde karşılıyor. Sadece Türkiye'ye değil, dünyanın 30'dan fazla ülkesine bu sağlıklı ürünlerin ihracatını yapıyoruz. Bizim, 'geleceğin geleneksel ürünlerini dünyaya tanıtmak' gibi bir mottomuz var. Sadece Türkiye'ye değil dünyanın her yerine geleneksel ürünlerimizi ulaştırarak hem kültür ihracatı yapmak hem de ülkemize döviz girdisi sağlama gayreti içerisindeyiz."Yemek Hazır serisinin üretiminde ziraat ve gıda mühendislerinden diyetisyenlere kadar alanında uzman birçok kişinin yer aldığını vurgulayan Gümüş, gıdaların hazırlanmasındaki tüm sürecin uzmanlar eşliğinde yapıldığını anlattı.
Sağlıklı Besin Koronavirüs Sağlıklı Beslenme Güneş Işığı Bağışıklık Sistemi
24 Temmuz 2020 Cuma günü yayınlandı