Fransa'dan Uygur Türkleri açıklaması!
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını belirtti.
Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı insanlık dışı uygulamalara bir tepki de Fransa'dan geldi. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını bildirdi.
Le Drian, Ulusal Meclis'te yaptığı açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki durumu dikkatle izlediklerini söyledi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını belirten Le Drian, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kampların kapatılması çağrısında bulundu.
Le Drian, Uygur Türklerine yapılan muamelelerin kabul edilemez olduğunu ve bunları kınadıklarını belirterek, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne uluslararası gözlemcilerin derhal girmesini izin vermesi gerektiğini söyledi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki büyük tepki çeken kamplar
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur'un kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.
Le Drian, Ulusal Meclis'te yaptığı açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki durumu dikkatle izlediklerini söyledi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde Uygur Türklerine yönelik insan hakları ihlallerinden endişe duyduklarını belirten Le Drian, Çin'de Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kampların kapatılması çağrısında bulundu.
Le Drian, Uygur Türklerine yapılan muamelelerin kabul edilemez olduğunu ve bunları kınadıklarını belirterek, Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ne uluslararası gözlemcilerin derhal girmesini izin vermesi gerektiğini söyledi.
Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki büyük tepki çeken kamplar
Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde "eğitim merkezi" adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, uluslararası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Pekin'in "mesleki eğitim merkezleri" olarak adlandırdığı ancak uluslararası kamuoyunun "yeniden eğitim kampları" şeklinde tanımladığı yerlerde, Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre en az 1 milyon Uygur'un kendi rızası dışında tutulduğu tahmin ediliyor.
Pekin yönetimi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde kaç kamp bulunduğuna, bu kamplarda kaç kişinin olduğuna ve bu kamplardaki kişilerden ne kadarının sosyal hayata döndüğüne ilişkin bilgi vermiyor.
Çin'in, bölgede yaşayan Müslüman Uygurlara, Çince dil eğitimi ile mesleki ve kültürel kurslar verdiğini öne sürdüğü kampların durumu hakkında net verileri paylaşmaması, uluslararası kamuoyunda derin kaygılara yol açıyor.
BM İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, Temmuz 2019'da Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygurlar ve diğer azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması çağrısında bulunan mektubu imzalamıştı.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şimdiye kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin verdi.
Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.