İlk oradan başlıyor! Sizde de varsa dikkat!

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığından yapılan yazılı açıklamada, "İbrahim Atabey isimli şahıs hakkında Kur’an-ı Kerim sayfalarını yırtması ve İslam dinine yönelik sosyal medya paylaşımları nedeniyle halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve halkın bir kısmının benimsediği dini değerleri alenen aşağılama suçlarından resen soruşturma başlatılmıştır. Şüpheli İbrahim Atabey’in Rusya ülkesinde bulunduğu bilgisi alınmış olup, soruşturma işlemlerine titizlikle devam olunmaktadır" denildi.

İlk oradan başlıyor! Sizde de varsa dikkat!
İlk oradan başlıyor! Sizde de varsa dikkat!
İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa (İÜC) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ceyhun Arıcı, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) hastalığının, temel belirtilerinden ateş, kuru öksürük, halsizlik başlamadan önce, soğuk algınlığı gibi vücutta hafif bir kırıklık hissedilerek, ateş ve kuru öksürük olmadan, göz kızarıklığıyla da başlayabileceğini ifade etti.

Doç. Dr. Arıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, koronavirüsün insanı enfekte eden 7 tipi olduğunu hatırlatarak, 2002'de SARS, 2012'de MERS, 2019'da ise SARS-COV-2 virüsü diye adlandırılan Kovid-19 hastalığının ortaya çıkmasının ardından yapılan araştırmalarda, bu tür hastalıkların göz tutulumuyla başlayabileceğinin ve gözyaşının virüs yönünden pozitif olabileceğinin görüldüğünü aktardı.

Bulaş açısından göz ve buradaki salgının önemli yer teşkil edebildiğini söyleyen Arıcı, Kovid-19'un göz ile bağlantılı semptomları arasında bulunan göz kızarıklığına da sıkça rastlanıldığını dile getirdi.

Kendilerine göz kızarıklığı şikayetiyle başvurulduğunda, Kovid-19 ihtimaline karşı gerekli önlemleri aldıklarını anlatan Arıcı, göz muayenesinin temeli olarak hastanın görme keskinliği ile göz içi basıncına bakıldığını, göz önü ile arkasının mikroskopla muayene edildiğini, kızarıklık dışında herhangi bir sorun bulunmuyorsa hastanın takip edilmesi gerektiğini aktardı.

Doç. Dr. Ceyhun Arıcı, Kovid-19'un damlacık yoluyla bulaştığını hatırlatarak, damlacığın boyutunun mikron düzeyinde değişkenlik gösterdiğini, damlacık ne kadar büyük olursa viral yükün o kadar fazla ve bulaş riskinin yüksek olduğunu ifade etti.

Arıcı, bulaş riskini önlemede maske takmanın önemini vurguladı. Özellikle yemek yerken ve içecek tüketirken maskelerin çene altına indirildiğine ya da çıkartıldığına değinen Arıcı, bu esnada sohbet de ediliyorsa bir tarafın taşıyıcı olması halinde bulaş riskinin yüksek olduğunun altını çizdi.

Araştırmalara göre, insanların saatte yaklaşık 10 kez gözlerine dokunduğunu aktaran Arıcı, "Bunu bilinçli olduğumuzda elbette azaltabiliriz ama anlık bir reflekstir. El hijyeni kurallarına mutlaka uyulması ve maskelerin karşılıklı takılması gerekiyor.

Maskeler burnun altına indiğinde soluk almayla birlikte virüs geçer. Burada temel olan maskenin tam takılması ve o havanın maskeden süzülerek geçmesi." dedi.

Doç. Dr. Ceyhun Arıcı, temel bulaş yollarından biri olan gözlerin virüs yükünden korunması için göz ve çevresini tamamen kapatan koruyucu gözlükler ile siperliklerin kullanılabileceğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Kovid-19 servislerinde görev aldığımız süre içerisinde tamamen kapalı olan göz maskelerini tercih ediyoruz. Olmadığı takdirde siperler kullanılır. Damlacık ne kadar ufaksa havada asılı kalma süresi artar. Teorik olarak konuşursak, bin mikron büyüklüğündeki bir damlacık yaklaşık 0,3 saniyede 1 metreden yere düşer. 100 mikron 3 saniyede, 10 mikron 300 saniyede, 1 mikron kadar bir partikül ise 30 bin saniyede yani yaklaşık 8-9 saatte yere iner.

Boyut küçüldükçe viral yük de azalır ama koruyucu gözlük ya da siperlik takmadığımızda bulaş riski ya da gözümüzle viral yükün temasına bağlı hastalığın oluşma riski artabilir. O yüzden gerektiğinde gözlük ya da siperlik kullanmak etkilidir. Siper ya da göz çevresini kapatan bir gözlük kullanmak refleks olarak dokunmayı da önler."

Düşük numaralı refraksiyon bozukluğu olan, 1 numaranın altında göz bozukluğu bulunan birçok kişinin gözlük kullanmadığını anlatan Arıcı, özellikle bu dönemde gözle teması önlemede yardımcı olacağı için ihtiyacı olanlara gözlüklerini kullanmalarını tavsiye etti. Kontakt lens takanların da her zamanki gibi hijyen kurallarına dikkat ederek lenslerini kullanmaya devam edebileceklerini belirten Arıcı, yeni lens verecekleri kişilere teması önlemek adına gözlüğü daha çok önerseler de lens kullanmanın kurallara uyulduğu takdirde artı bir risk teşkil etmediğini sözlerine ekledi. Kovid-19 sadece göz kızarıklığıyla da sinyal verebilir