Tescilli Bina Yıkıldı, Molozlar Ortada Kaldı
Kültür varlığı olarak tescillenen ancak depreme karşı dayanıksız olduğu gerekçesiyle 2017 yılında yıkılan Sivas Numune Hastanesi’nin molozları, açılan davalar binanın yıkılmaması yönünde sonuçlanınca ortada kaldı.
Sivas’ta 1952 yılında inşa edilen Numune hastanesinin, depreme dayanıksız olduğu gerekçesi ile dönemin Sivas Valisi Davut Gül’ün de onayı ile yıkımına karar verildi.
Sivil Toplum Kuruluşları yıkımı engellemek için tartışma başlattı. Konu Türkiye Mimar ve Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB) tarafından yargıya taşındı. 2017 yılı içinde bina Sivas’ta Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından kültür varlığı olarak tescillendi. Yargı süreci devam ederken binanın yıkımı gerçekleştirildi.
Yıkımdan sonra Sivas İdare Mahkemesi, binanın tescilli eser olduğu gerekçesi ile yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sivas Valiliği ve Sivas ili Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği kararı Danıştay’a götürerek temyiz etti. Danıştay 13. Dairesi, Bölge İdare Mahkemesinin kararını bozmadı. Şimdi ise hastaneden geriye kalan molozlar ortada kaldı. Mahkeme kararı ile molozlara dokunulamıyor. Alanda yeni bir inşaat başlatılamıyor. Kanunlar gereği ise yıkılan binanın aynı özellikleri yeniden inşası gerekiyor. Bu hususta ise Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun verileceği karar bekleniyor.
Yunus Yıldırım,buranın yıkılmasının doğru olmadığını ifade ederek, "Buradaki halkı perişan ettiler. Buranın yıkılması bence doğru değildi ama yıktılar. Hiç kimsede bir şey yapmadı. Niye yıkıyorsunuz veya niye yapıyorsunuz demediler. Burada bir hastane olsun isterim. Sivas’ın halkı tarihi eserlerine saygılıdır. Burayı da kollardı ama buna fırsat vermediler. Tekrar inşasına da sevinirim. Mahkemenin kararı doğru olmuş."dedi.
Ünal Yolcu, buranın 1926 yılında Almanlar tarafından inşa edildiğini belirterek, " Daha sonra da yukarıdaki binaların çürük olması dolayısı ile yıkımına karar alındı. En son ise bu bina yıkıldı. Bizim bildiklerimiz bu kadar. Mahkeme sürecinde buradaki molozlar kaldırılamadı. Şuanda da mahkemenin sonuçlandığı söyleniyor. Umarım buradaki molozlar temizlenir. Belediyemizin burası hakkında projesi var umarım o projeyi uygular." şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
Sivil Toplum Kuruluşları yıkımı engellemek için tartışma başlattı. Konu Türkiye Mimar ve Mühendisler Odalar Birliği (TMMOB) tarafından yargıya taşındı. 2017 yılı içinde bina Sivas’ta Kültür Varlıkları Koruma Kurulu tarafından kültür varlığı olarak tescillendi. Yargı süreci devam ederken binanın yıkımı gerçekleştirildi.
Yıkımdan sonra Sivas İdare Mahkemesi, binanın tescilli eser olduğu gerekçesi ile yürütmeyi durdurma kararı verdi. Sivas Valiliği ve Sivas ili Merkez İlçe Köylere Hizmet Götürme Birliği kararı Danıştay’a götürerek temyiz etti. Danıştay 13. Dairesi, Bölge İdare Mahkemesinin kararını bozmadı. Şimdi ise hastaneden geriye kalan molozlar ortada kaldı. Mahkeme kararı ile molozlara dokunulamıyor. Alanda yeni bir inşaat başlatılamıyor. Kanunlar gereği ise yıkılan binanın aynı özellikleri yeniden inşası gerekiyor. Bu hususta ise Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nun verileceği karar bekleniyor.
Yunus Yıldırım,buranın yıkılmasının doğru olmadığını ifade ederek, "Buradaki halkı perişan ettiler. Buranın yıkılması bence doğru değildi ama yıktılar. Hiç kimsede bir şey yapmadı. Niye yıkıyorsunuz veya niye yapıyorsunuz demediler. Burada bir hastane olsun isterim. Sivas’ın halkı tarihi eserlerine saygılıdır. Burayı da kollardı ama buna fırsat vermediler. Tekrar inşasına da sevinirim. Mahkemenin kararı doğru olmuş."dedi.
Ünal Yolcu, buranın 1926 yılında Almanlar tarafından inşa edildiğini belirterek, " Daha sonra da yukarıdaki binaların çürük olması dolayısı ile yıkımına karar alındı. En son ise bu bina yıkıldı. Bizim bildiklerimiz bu kadar. Mahkeme sürecinde buradaki molozlar kaldırılamadı. Şuanda da mahkemenin sonuçlandığı söyleniyor. Umarım buradaki molozlar temizlenir. Belediyemizin burası hakkında projesi var umarım o projeyi uygular." şeklinde konuştu.